'Final' operasyonunda 234 sanık yargılanıyor

Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanıklar Okyanus Taahhüt AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Argun ile Hayri Yıldıray Kocamaz, Hüseyin Taşdöğen, şirketin avukatı İlker Turdan, Mustafa Mete ve Rüstem Aydın hazır bulundu. Sanık avukatları, müvekkilleri hakkındaki örgüt suçlamalarıyla ilgili aleyhteki tüm delillerin çürüdüğünü, sadece basit bir darp olayıyla ilgili iddianın kaldığını, bu nedenle özel yetkili mahkemenin görevinin sona erdiğini ve yargılamanın parçalara bölünerek ağır ceza mahkemelerinde yapılması gerektiğini söylediler.

Avukatlar, Ceza Muhakemesi Kanunu'nda yapılan yeni düzenlemeye göre, tutukluluk halinin hiç bir durumda iki yılı geçemeyeceğini belirterek, sanıkların tutukluluk süresinin ise 2,5 yıla yaklaştığını ve bu nedenle mağdur durumda olduklarını kaydettiler. Avukatlar, müvekkillerinin, hiçbir dini cemaatle bağlantı kurmadan işlerini büyüttükleri için, birtakım güçlerin kontrolünde olan polis tarafından suçlanarak, mahkeme karşısına getirildiğini iddia ettiler.

SÜ Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan'ın avukatı ise müvekkilinin yurt dışına çıkış yasağı nedeniyle görevini gerçekleştirmede aksaklıklar yaşadığını, bu nedenle yasağın kaldırılmasını talep etti.Sanık, Okyanus Taahhüt AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Argun da söz alarak, 2-3 bin kişinin çalıştığı şirketlerinin, elektrik ve su parasını dahi ödeyemez hale geldiğini ve yakında tabelalarının dahi kalmayacağını söyledi. Sahibi olduğu Nobel Tıp Şirketinin, yurt dışından getirilen milyon dolarlar değerindeki tıbbi cihazlarının depolara kaldırılarak çürümeye terk edildiğini ifade eden Argun, şöyle devam etti:

''Alanında Türkiye'nin sayılı şirketlerinden birisi yok oldu. Bu dava nedeniyle, milyar dolarlık şirketlerimi, milyon dolarlara satmak zorunda kaldım. Bugüne kadar terbiyeli ve sabırlı şekilde yargılanmanın sonuçlanmasını, en azından hakkımızda ciddi hiçbir iddia kalmadığı için tahliyemizi bekledik. Nitelikli dolandırıcılık suçlamasının bu davaya nasıl girdiğini biliyorsunuz. Artık vicdanımız sızlıyor. 2,5 yıllık tutukluluk nedeniyle mağduriyetimizin giderilmesini bekliyoruz. Davayla ilgili tek şikayetçi olarak kalan Necati Ağyar, başka davalar sırasında, suçlandığımız konularla ilgili çelişkili ifadeler vermiştir. Bu ifadelerinin araştırılmasını talep ediyorum.''

Diğer sanıklar da uzun tutukluluk süresi nedeniyle mağdur olduklarını ve tahliye olup işlerinin başına dönmek istediklerini ifade ettiler. Mahkeme başkanı, tahliye, mal varlığına konulan tedbir ve yurt dışına çıkış yasaklarının kaldırılmasıyla ilgili talepleri reddederek, Ağyar'ın konuyla ilgili ifadesinin alınması için Ankara Ağır Ceza Mahkemesine yazı yazılmasına karar verip, duruşmayı erteledi.

Konya ve 7 ilde eş zamanlı olarak 17 Kasım 2008'de düzenlenen operasyonla yakalanan sanıklar hakkında, ''çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, nitelikli yağma, örgüt üyeliği, ihaleye fesat karıştırma, rüşvet ve özel belgede sahtecilik'' iddialarıyla dava açılmıştı. Yargılama süresince SÜ Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan, Abdullah Koyuncu, SÜ Tıp Fakültesi Müdür Yardımcısı Ahmet Atilla Çalışkan, Konya Numune Hastanesi Başhekim Yardımcısı Ahmet Sahar, Ahmet Tan, Ali Aktaş, Atatürkçü Düşünce Derneği Konya Şube Başkanı Arif Aytürk, Bekir Börekçi, Ercan Korkmaz, Gökhan Yıldız, Hasan Hüseyin Yumuk, Hüseyin Çakmak, İsa Ünal, İsmail Tuna, İsmet Tolu, Mehmet Ali Kuytu,

Mehmet Emin Süt, Mehmet Erdoğan, Mehmet Tacettin Akdeniz, Mehmet Yavuz, Meram Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Mustafa Parlayıcı, Afyonkarahisar Devlet Hastanesi Başhekimi Müşteba Sevil, Nuri Şener, Önder Baysal, Sadıkhan Gökmen, Salih Şevket Yılmaz, Suat İyilikli, Şaban Ekici, Uğur Kendirli, Yunus Ağralı, Zafer Köseli, Zafer Öztürk, Osman Şensoy, Ramazan Diler Hodaloğulları, Ekrem Kırmızıtaş, Güray Yumlu, Uğur Çelik ve Üzeyir Durmuş'un tahliyelerine karar verilmişti.