'Fiyata siyasi bir müdahale söz konusu değil'

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, EPDK'nın ikiye bölünmesiyle alakalı hem düzenleme kurumundan hem de bakanlıktan talep olduğunu belirterek, ''Şunun uluslararası yatırımcılarımız ve finans sektörü tarafından net olarak bilinmesi lazım; bağımsız kuruluşlarımızın bağımsızlığına zede getirecek herhangi bir dominant değişiklik yapılmayacaktır'' dedi.

'Fiyata siyasi bir müdahale söz konusu değil'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 24.02.2011 - 10:27

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Uluslararası Yatırımcılar Derneğinin (YASED) 30. Olağan Genel Kurul Toplantısında soruları yanıtlarken, EPDK'nın bazı yetkilerinin hükümete devredilmesi konusunda bir soru üzerine, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın bu konuyla alakalı görüşleri olduğunu hatırlattı. Hükümetlerin seçilerek gelmelerinden dolayı bir sektörle alakalı nasıl politikalar ortaya koyacağını seçme hakkına sahip olduklarının altını çizen Yıldız, AKP olarak kendilerinin de böyle yaptığını, 4628 sayılı Kanun'a göre özerk ve ikincil mevzuatların düzenlenmesi ve denetlenmesinde bağımsız kuruluşların olmasının doğru bir şey olduğunu söyledi.
 

'Özerk yapı muhafaza edilir'

Bakan Yıldız, şöyle devam etti: ''Bu görev paylaşımı nasıl düzenlenecek? Özel sektörün payı gittikçe artıyor. Bu değişimin yönetilmesi, özellikle yatırım yapan özel sektör için çok daha önemli. Düzenlenme faaliyetlerinin herhangi bir yetki, hak ihlali olmaksızın Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nda, yani özel kurumlarda olduğunu söyleyebiliriz. Bu yapı yine değişmeyecek, ama varsa yetki kargaşası, bunu gidermek lazım. Sayın Babacan'ın da kast ettiği budur. Düşünün 2010 yılında 16 milyar dolar civarında ihalesi yapılmış, kararı alınmış elektrik dağıtım hizmetlerinin özelleştirme payı vardı. Bu, düzenlenmeye tabii yeni bir portföy getiriyor. Hem eleman sayısı, hem ikincil mevzuat açısından bunları daha da netleştireceğimizi söyleyebiliriz. İkiye bölünmesiyle alakalı hem düzenleme kurumumuzdan, hem de Enerji Bakanlığımızdan talep var. Seçimden dolayı kanun daha önce gelemeyebilir. Ama bütün hazırlıklarımız hemen hemen tamamlandı. Şunun uluslararası yatırımcılarımız ve finans sektörü tarafından net olarak bilinmesi lazım; bağımsız kuruluşlarımızın bağımsızlığına zede getirecek herhangi bir dominant değişiklik yapılmayacaktır. Ama bir yetki kargaşasına da mani olmamız lazım. Bunlar daha da tanımlanacaktır. Özellikle zaman zaman tartışılan 'bu bir politikaya müdahale midir?' veya 'siyasetin ikincil mevzuata bir müdahalesi midir?' soruları artık bundan sonra sorulmayacak. Yetki tanımlamaları yapılmak kaydıyla özerk yapı muhafaza edilir.''
 

'Seçimden dolayı TBMM'de sıra bulamayabilir'

Taner Yıldız, bir gazetecinin 'EPDK'nın yetki devriyle, fiyatlandırma yetkisini hükümet mi alacak?'' sorusunu ise şöyle yanıtladı: ''Fiyata siyasi bir müdahale söz konusu değil. Otomatik fiyatlama mekanizması devam ediyor. Sayın Babacan, zaman zaman düzenleyici kurum ile politika üreten hükümetler arasında tanım karmaşası olduğundan bahsetti. Biz, EDPK'nın başından beri söylediğimiz ikiye bölünmesiyle alakalı konuyu tekrar gündeme getirdik. Tabii seçimden dolayı TBMM'de sıra bulamayabilir. Ama seçimden sonra bu yetkilendirmelerin, tanımlanmaların daha net hale gelmesini sağlamış olacağız. Türkiye'de tabii ki özerk yapıyla ilgili herhangi bir sıkıntı yok. Tanımları daha net haline getirmemiz lazım.''

Yıldız, Türkiye'deki büyümeye işaret ederek, bunu karşılayabilecek yatırımları yapmak gerektiğini vurguladı. Türkiye'de 8 yıl öncesinde yaklaşık yüzde 34'lerde olan üretimdeki özel sektör payının şu anda yüzde 52'ler civarında olduğunu belirten Yıldız, kamu yatırımlarının gittikçe azaldığını, sabit sermaye özel sektör yatırımlarının gittikçe arttığını ifade etti.
 

'Ani değişiklikler çatlaklar doğurur'

Kendilerinin de bunu hedeflediğini dile getiren Yıldız, şöyle konuştu: ''Yüzde 100 özel sektör piyasasına geçmek ani değişimlerle olmayacaktır. Bu çok sıhhatli olmaz. Bunun mutlaka takip edilebilir, kontrol edilebilir ve her zaman gözetlenebilir yapı içinde olması lazım. Eğer böyle olmazsa bütün sosyolojik olaylarda olduğu gibi ani değişikliklerin toplumda, sektörde çatlaklar doğurduğunu görürüz. Bunun et, süt, elektrik gibi alanlarda temel olarak birbirinden çok farkı yok. Her zaman için özel sektör tabii ki hakkı olduğu parayı kazanmak isteyecektir. Ama biz bunun makul bir oranda olmasını istiyoruz. Eğer makul oranın daha üzerinde bir miktar olursa, bu bir sermaye transferine dönüşür. Eğer makuliyetin daha altında olursa, bu da o sektörü zorda bırakacak yapıya büründürür. Her ikisini de istemiyoruz. Biz kamunun ister imtiyaz hakkıyla, ister varlık satışlarıyla, ister kredilendirme modelleriyle mutlaka ortak bir noktada buluşabilecek, kamuyla özel sektörün beraber paylaşabileceği bir nokta oluşmasına dikkat ediyoruz. Yoksa verirsiniz 2 katı fiyatı uluslararası sermaye gelir. Ama üreticinin daima ucuz, tüketicinin daima pahalı bulduğu elektrik fiyatlarında kontrol edemeyeceğiniz bir nokta olur.''

Bakan Yıldız, toplantıdaki konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlarken, Riyad'da Uluslararası Enerji Forumu Toplantısı'na katıldığını anımsatarak, burada üretici, tüketici ve taşıyıcı toplam 86 ülkenin dahil olduğu enerji sektöründeki en büyük çatı yapının kurulduğunu, toplantı sırasında aralarında ABD ve Suudi Arabistan'ın da bulunduğu 10 ülkenin enerji bakanlarıyla ikili görüşmeler yaptıklarını anlattı.
 

'Petrolün ve doğalgazın olmadığı ortam yok'

Libya'nın günde 1,6 milyon varil üretim yaptığını, dünyanın günlük tüketiminin ise 86 milyon varil olduğunu kaydeden Yıldız, Libya'daki olayların fiyatlara etkisine ilişkin şu değerlendirmede bulundu: ''Libya şu anda üretimin yüzde 25'ini düşürdüğünü söylüyor. Yani 1'ler civarında, hatta daha az miktarın arzda azalmış olmasına rağmen fiyatlar daha fazla arttı. Bunun psikolojik ve sosyolojik yanının reel sektörden daha önde olduğunu söyleyebiliriz. Suudi Arabistan Petrol Bakanı bir açıklama yaptı; 'Biz ek 4 milyon varil daha arz yapabiliriz. Yani arz ve talepte bir sıkıntı varsa biz bunu karşılayabiliriz' dedi. Petrolün ve doğalgazın olmadığı bir ortam yok. Fiyat ondan dolayı yükselmiyor. Ama bir ülkenin siyasi istikrarsızlığının nelere yol açabileceğini görüyoruz. Türkiye'de tam tersine, ülkede sağlanan ve sürdürülebilir hale gelen siyasi istikrarla beraber birçok şeyi balans edebilecek bir yapı vardır. O yüzden 'doğalgaz ve elektrik fiyatlarına zam var mıdır' diye sorduğunuzda, cevabımız; hayır. Şu anda buna yansıyacak birşey görünmüyor. Bunu balans edebilecek elimizde yapı olduğunu söylüyoruz.''
 

'İstikrarla beraber fiyatlar tabii haline çekilir'

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, ulaşım sektöründe serbest piyasada bulunan benzin, mazot, dizel gibi kalemlerin ise ham petrol ve döviz fiyatlarına bağlı yükseldiğine dikkati çekerek, buna siyaseten müdahale etmelerinin söz konusu olmadığını söyledi.
Özellikle Tunus, Mısır ve Libya'daki olayların sosyolojik tesirinin ne tür boyutlara çıktığının görüldüğüne işaret eden Yıldız, ''Özellikle de insan ölümüyle sonuçlanan olayların fiyatlara daha fazla tesirinin olduğunu söyleyebiliriz. Ancak ben sağlanacak istikrarla beraber fiyatların tekrar tabii haline çekileceğine inanıyorum'' şeklinde konuştu. Benzine zam yapılıp yapılmayacağı sorusunu ise Taner Yıldız, ''Vergi sabit. Vergide oransal bir artış söz konusu değil. Ama ham petrol ve döviz fiyatlarının artmış olması, direkt bu piyasaya yansımayı getiriyor. Fiyatların kendi makul, tabii haline çekileceğini ümit ediyorum'' diye yanıtladı.

'Yeni bir düzenleme istiyoruz'

Yıldız, BOTAŞ'tan bir heyetin Rusya'da doğalgaz fiyatlarının düşürülmesi görüşmelerine ilişkin bir soru üzerine de şöyle konuştu: ''Bizden önceki hükümetlerin yaptığı uzun vadeli kontratların doğalgaz fiyatlarının petrole bağlı olarak bir formül önümüze koymuştu. Hem global kriz, hem tüketim miktarları açısından baktığımızda bununla alakalı yeni bir düzenleme istiyoruz. Bu ne kadar gerçekleşir gerçekleşmez, BOTAŞ yetkililerimiz Moskova'dalar, onu değerlendirecekler. Biz de 4 Mart'ta Sayın Seçin ile Kazan'da buluşup KEK Toplantısı'nda bunları gündeme getireceğiz. Bu konuda bir düzenleme olmasını ümit ediyorum.'' Libya'daki TPAO işçilerine dair de Yıldız, ''İşçilerimizin bugün yarın tahliyesi söz konusu. Geçici olarak burada arama faaliyetlerimizi durdurduk. Şu anda 12 arkadaşımız var. Güvenli yerdeler...'' dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler