'Gazeteci savaşın ve sansürün dilini kullanmaz'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın terör olaylarına ilişkin medya temsilcileri ile yaptığı toplantıya tepki gösteren Çağdaş Gazeteciler Derneği(ÇGD), gazetecinin, hükümetin ve resmi-özel kişi ve kuruluşların sözcüsü ve elemanı; gizli servis ajanı, polis, asker, bürokrat, politikacı, parti militanı gibi davranamayacağını, yalnızca gazetecilik yapabileceğini hatırlattı.

'Gazeteci savaşın ve sansürün dilini kullanmaz'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 21.10.2011 - 09:09

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın terör olaylarına ilişkin medya temsilcileri ile yaptığı toplantıya tepki gösteren Çağdaş Gazeteciler Derneği(ÇGD), gazetecinin, hükümetin ve resmi-özel kişi ve kuruluşların sözcüsü ve elemanı; gizli servis ajanı, polis, asker, bürokrat, politikacı, parti militanı gibi davranamayacağını, yalnızca gazetecilik yapabileceğini hatırlattı.

ÇGD'den konuyla ilgili olarak yapılan yazılı açıklamada 1990'lı yıllardan bu yana bu tarz toplantıların örneğine çokça rastlandığı belirtilerek bu toplantıda da kamu otoritelerinin çizdiği bir yayın çerçevesi içinde habercilik yapılması beklentisinin dile getirildiği belirtildi. Bütün basın-yayın kuruluşlarını, bu hassas süreçte, oto-sansür uygulamadan ve savaş dilini kullanmadan evrensel gazetecilik ilkelerine uygun davranmaya davet eden ÇGD "Bu noktada, ÇGD tüzüğünde de yer verilen bu ilkeleri hatırlatmak tarihsel bir sorumluluktur. Gazetecilik kamu görevidir; gazetecinin temel amacı halkı ve kamuoyunu bilgilendirmektir. Gazetecinin halka ve kamuoyuna karşı mesleki sorumluluğu, kamu otoritelerine karşı sorumluluğundan önce gelir" açıklamasında bulundu.
 

"Gazeteci hükümetin ajanı olamaz"

"Haberde dürüstlük-nesnellik, yorumda özgürlük-serbestlik" kuralının titizlikle uygulanması gerektiğinin hatırlatıldığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Gazeteci, hükümetin ve resmi-özel kişi ve kuruluşların sözcüsü ve elemanı; gizli servis ajanı, polis, asker, bürokrat, politikacı, parti militanı gibi davranamaz, yayın yapamaz; yalnızca gazetecilik yapar. Gazeteci, devletin belirlediği politikaların karar ve uygulama süreçlerinin öznesi değil, nesnel gözlemcisi ve habercisidir; bu konularda resmi-gayri resmi önyargıları değil, halkın haber alma hakkını gözetir. Gazeteci, düşünce ve basın özgürlüğünün tam olarak gerçekleşmesi, kamuoyunun serbestçe oluşması ve halkın haber alma hakkının hiçbir kısıtlama olmaksızın kullanılabilmesi için her türlü sansür ve otosansürle mücadele eder, kamuoyunu bu yönde bilgilendirir. Gazeteci, şiddet, zorbalık ve savaş kışkırtıcılığına araç olamaz. Barışı, ulusların ve halkların kardeşliğini, eşitliğini savunur; insanlar, topluluklar ve uluslar arasında nefreti, düşmanlığı körükleyici yayından kaçınır. Ulusal bağımsızlık ve demokrasiyi vazgeçilmez ilke olarak kabul eder. Yayınlarda hiç kimse ırk, renk, dil, dinsel inanç ya da inançsızlık, sınıf, düşünce ve eğilimleri nedeniyle hor görülemez, kınanamaz, aşağılanamaz. Haber ve yorumda, kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan sözcükler kullanılamaz. Bu ilkelere uymayan her yayın, demokrasi ve toplumsal barışa vurulmuş bir darbe olacaktır."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler