Geri Kalmışlığın Fotoğrafı

Geri Kalmışlığın Fotoğrafı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 17.01.2010 - 06:48

Bir ülkede vatandaş düşüncesini özgürce açıklayamıyorsa o ülkede demokrasiden bahsedilemez!

Bir ülkede vatandaş yoksulluktan, işsizlikten şikâyet ediyor ve şikâyet edenler coplanıyorsa, o ülkede demokrasiden bahsedilemez!

Bir ülkede baştaki yöneticiler, ülkenin kalkınması yerine aile çevresinin kalkınmasını düşünüyorsa, halk açlıktan inim inim inlerken, bütün imkânları çevresi için kullanıyorsa, o ülkede demokrasiden bahsedilemez!

Bir ülkede emeğin karşılığı verilmiyorsa, işçiler, öğretmenler, öğretim görevlileri, doktorlar ve bütün kamu çalışanları hak aramak için sokaklara dökülüyor ve polisin copuyla karşılaşıyorsa o ülkede demokrasiden bahsedilemez!

İktidara karşı olanlar, iktidardakileri eleştirenler Ergenekon adı altında aylarca hapislerde çürütülüyorsa o ülkede demokrasinin dsinden bahsedilemez!

Kendi fikirlerini kabul eden, her yaptığını onaylayan kişileri bağrına basan, yandaş kabul eden, ama kendisini eleştirenleri karşısına alan bir kişi demokrat olabilir mi?!..

Kendi fikirlerini kabul eden, her yaptığını onaylayan kişileri bağrına basan, yandaş kabul eden, ama kendisini eleştirenleri karşısına alan bir kişi demokrat olabilir mi!..

Öğretim görevlilerini, profesörleri karşısına alan Siz kendi işinize bakın, ülke işlerine karışımayın, derslerinizle ilgilenin, siyasete karışmayın diyen bir kişi demokrat olabilir mi?!.. Demokrasi halkın idaresi demektir! Yönetimi eleştirmek herkesin hakkıdır! Halkın hepsi ayaklanıyorsa, baştakilerin halk bizi istemiyor diyerek istifa etmesi gerekir! Yönetimdekiler yanlış bir iş yaptığı zaman tabii ki eleştirilecek! Aksi halde demokrasi olmaz! Halkı depolitize edemezsiniz! (Ne yazık ki, 12 Eylül darbesinde başa geçen paşalar, halkı politikadan uzaklaştırdı.)

Avrupa devletleri, çeşitli savaşımlardan sonra, kan akıtarak laikliğe kavuştu, kilisenin baskısından kurtuldu. Böylece bilim dinin etkisinden kurtulunca, Avrupa devletleri aydınlık yolda hızla ilerlemeye başladı. Türkiye ise dinin etkisi altında ortaçağ karanlığına doğru gidiyor.

Kadını erkekle eşit tutmayan, kadını ikinci sınıf vatandaş kabul eden, tesettüre sokup, geri plana iten, heykel, resim, müzik v.b.. güzel sanatlara değer vermeyen bir zihniyet, ülkeyi çağdaş devletler seviyesine getirebilir mi? Atatürkü dışlayan, fikirlerini reddeden kişiler çağdaş olabilir mi?

Atatürkün şu özdeyişi, onun ne kadar ilerici, çağdaş, bilgi dolu bir insan olduğunu göstermiyor mu?!.. Ben miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim en büyük mirasım ilimdir, fendir.”


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler