Gezi'den buluş çıktı
Gezi’nin çapulcuları, protesto geleneğinde devrimci bir değişim yaratan direnişin ruhunu, yaşanan olayları anlatmaya devam ediyor...
Gezi Parkı protestoları başladığında TTB ve hekimler bunun içinde değildi. Olaylar büyüyüp aşırı bir gaz bombası, kimyasal sular kullanıldığında işin tıbbi boyutu ortaya çıktı.
İstanbul Tabip Odası ve TTB de bundan sonra Gezi Parkı sürecine dahil oldu. Biber gazı kimyasal bir ajandır. Kimyasal silahların ilk yasaklanması 1925 Cenevre Konferansı’nda oldu. 1969’da da yine Cenevre Konferansı toplandı, o toplantıda 84 ülke gazların kullanılmasını yasakladı. Türkiye dahil bazı ülkeler bunları kimyasal silah sınıfına sokmadı. Biz hep diyoruz, biber gazı kimyasal silahtır ve yasaklanmalıdır. Bu gaz son olaylarda ayrıca ateşli silah olarak da kullanıldı. Gezi olaylarında, tıpkı 1999 Marmara depreminde ya da Van Erciş depreminde olduğu gibi doktorların ve sağlık çalışanlarının bu tür olaylara süratli bir şekilde reaksiyon verdiğini gördük.
Gaz bulutlarının arasında...
Esas göze çarpan durum ise tıp öğrencilerinde oldu. Çünkü onlar canla başla, biber gazı bulutlarının arasında gerekli işleri yaptılar. “Bu gençlikten bir şey olmaz” diyenler bunun böyle olmadığını gördüler. Gençlik bildiğimiz gençlik değilmiş, olayların farkındaymış, nasıl reaksiyon vereceğini biliyormuş.
Aynı şeyi biz tıp öğrencilerinde de gördük. “Bundan sonra bu mesleğin sonu ne olacak” endişeleri aklımızdan geçerken genç arkadaşların bizden daha iyi işi götürdüklerine şahitlik ettik.
Mesleki kazanımlar da oldu. Dünya tıbbı açısından da yeni bir tedavi yöntemi icat olundu. Örneğin Vietnam Savaşı’nda da yeni yöntemler ortaya çıktı. O zaman sıvı tedavileri ile ilgili birçok gelişme oldu. Gezi Parkı olaylarında da mide ilaçlarının sulandırılarak biber gazının etkisini hafifletme icat edildi. Bir kutu mide ilacını 500 ml suyla karıştırıp sprey şeklinde göze, yüze ve boğaza sıkıldığında insanların rahatladığı görüldü.
Dünya tıp literatüründe böyle bir tedavi yöntemi yok. Bu konuda bilimsel bir çalışma da yok ancak kullanıldı ve insanlar bu yöntem sayesinde rahatladılar.
Hatta ben bunu yurtdışında bir kuruma da yazdım. Birçok şeye şahit olduk, savaş ortamında bile sağlık kuruluşlarına, sağlıkçılara saldırılmaz. Burada maalesef sağlık birimlerine saldırıldı. Bilanço sonunda savaş ortamında göreceğimiz zayiat ortaya çıktı. 4 ölü, 12 gözünü kaybeden insan, 100’den fazla kırık nedeniyle ameliyat olan hasta, kafa travmasından yoğun bakımlarda yatan 10’a yakın hasta var.
Sağlıkçıların, hekimlerin ve hemşirelerin gözaltına alınması tuz biber oldu.
Gençlik olayların farkında...
Gezi Parkı protestosu olarak başladı ama arkasından bambaşka bir şeye döndü, ciddi kazanımlar ortaya çıktı. Birincisi genç nüfus olayların farkında, genç nüfus hayat tarzının değiştirilmesine ve bazı şeylerin dayatılmasına göz yummuyor, karşı çıkıyor, buradaki mesaj çok net verildi. Bu ülkede her isteyen, her istediğini yapamaz. “Ülkenin sahipleri var” mesajı ortaya çıktı. Şimdiye dek Türkiye korku toplumu gibiydi. Bu eşik aşıldı, insanlar biber gazından, tutuklanmaktan korkmaz oldu, haklı taleplerini korkmadan savunabileceklerini gösterdi. Adımlar atılırken toplumun bir kesimini yok sayma olmayacaktır.
Cumhuriyet- Yazı dizisi
En Çok Okunan Haberler
- Cinsel içerikli videolar çeken karı-koca tutuklandı
- İstanbul'da berber ücretlerine dev zam!
- 'Hukuki başvurular yapılacaktır'
- Kılıçdaroğlu’ndan videolu mesaj
- Özgür Özel, Erdoğan'a seslendi
- Anlattığı anlar ortaya çıktı!
- Kayak merkezinde korkunç anlar... 17’si ağır 30 yaralı!
- Erdoğan'dan Özel'in 'savaş ilanı' sözlerine yanıt
- Cem Yılmaz'ın yeni evi dudak uçuklattı!
- 9 aydır raporluydu...