Gül'den terör sorunu açıklaması

Türkiye'nin kendi sıkıntılarını kendisinin çözeceğini kaydeden Abdullah Gül,  şunları söyledi:
''Türkiye'nin kendi sıkıntılarını problemlerini kendisini çözmesi iradesidir. Türkiye'nin birçok meselesi vardır. Bu meselelerimizi çözmekte bizim kendi inisiyatifimizde ne kadar çok gerçekleşirse, o kadar çok doğru olur. Bunlar da şu şekilde olacaktır. Türkiye'nin demokratik standartları toplu şekilde yükseltilince, problemler otomatik olarak zaten çözülecektir. Buna böyle bakmak lazım. Önemli olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkesin doğudan batıya, kuzeyden güneye herkesin bu ülkeye olan aidiyetini pekiştirmek, herkesi kendi ülkesinde mutlu mesut yapmak. Mutlu ve mesut olmanın yolları vardır. Bir taraftan zenginlik olacak. Ekonomik kalkınma söz konusu olacak, herkes müreffeh olacak. Diğer taraftan demokratik standartlar en yüksek seviyede olacak. Bütün bunlar gerçekleştiğinde doğudan batıya bütün vatandaşlarımızın etnik yapısı ne olursa olsun Türküm der, Kürtüm der, başka bir şey söyleyebilir. Bunlar olabilir ama herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıdır ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes, Türkiye'nin eşit vatandaşıdır. Anayasamıza göre zaten her şey açıktır. Hiçbir fark söz konusu değildir ama problemler, demokratik standartlarla ilgili problemler vardır. Başka konularla ilgili problemler vardır.''

Kuzey Irak seçimleri

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ''Irak'ın kuzeyinde yapılan seçimlerle'' ilgili soru üzerine şunları söyledi:
''Kuzey Irak, Irak'ın bir parçasıdır. Irak anayasasına göre kendilerine verilmiş çok farklı yapılar söz konusudur. Dolayısıyla orada yapılan bir seçimin de Irak'a huzur getirmesini, barış getirmesini isterim. Türkiye ile bir ilgisi yoktur, Irak ile ilgisi vardır. Irak'ın birliği, bütünlüğü çok daha pekişmiş olur ve Irak'ın önemli meseleleri var. Onların da önünde önemli meseleler var. Bu meselelerden birisi petrol yasasıdır, illerinin statüsü, bütün bunları barış huzur içerisinde hallederler. Komşumuz ne kadar problemlerini çözmüş ve huzurlu olursa, Türkiye ile o kadar çok ekonomik iş birliği olur, siyasi iş birliği olur. Bütün bunlar da bölgenin çıkarına olur.''

''Bir muhalefet parti liderinin kendisi ile ilgili ortaya attığı iddiaların'' hatırlatılması üzerine de Cumhurbaşkanı Gül, ''Olabilir, herkes görüşlerini paylaşabilir. Ben bu tür şeylere karışmam. Herkesin farklı farklı görüşleri olabilir. Ben kendi sorumluluğumu biliyorum ve bu sorumluluğun içerisinde hareket ediyorum. Herkesin fikirlerini dikkatli bir şekilde dinlerim, hepsine de saygı duyarım'' diye konuştu.

Abdullah Gül, ''YÖK'ün katsayı uygulamasında yaptığı yeni düzenleme'' konusundaki bir soruya ise ''Bu YÖK'ün kendi uygulamasıdır. Kendi içlerinde tartışıyorlar. Türkiye'de eğitim sistemi, üniversite sistemi nasıl daha iyi olur, bunlar onların bileceği işler. Doğrusu bu tip şeyleri biz çok fazla tartışma konusu yapmamamız lazım. Her kurum kendi içerisinde konuşur, tartışır, en iyisi ne ise onu yapar'' yanıtını verdi.

ABD ile ilişkiler

Fabrika çıkışında, gazetecilerin ABD Ankara Büyükelçisi James Jeffrey'in kenti ziyaretinde, ''Kayseri ile ABD arasındaki ekonomik ilişkileri güçlendirmek istediklerini'' söylediğini anımsatarak, ''Siz de bu konuda görüşmeler yapacak mısınız?'' diye sormaları üzerine Gül, kendisinin büyükelçiler ile görüşme yapmadığını söyledi.
Gül, yurt dışına yaptığı ziyaretlerde yanında çok sayıda iş adamı, yatırımcı, tüccar, ihracatçı götürdüğünü belirterek, şöyle devam etti:
''Onlarda gittikleri yerlerde bu ekonomik ilişkileri geliştiriyorlar. Tabii ki resmi görüşmelerimizde de Türkiye ile diğer ülkeler arasındaki ekonomik ilişkilere de çok önem veriyoruz. ABD söz konusu olduğunda, Türkiye ile ABD'nin ilişkileri sadece askeri ve siyasi ilişkiler gibi görülmemesi gerekiyor. Bunun en önemli boyutlarından birisi de ekonomik boyutudur. Ama maalesef ekonomik boyut biraz geride kalmıştır. Başkan Obama'nın Türkiye'ye yaptığı son ziyarette ele aldığımız önemli konulardan birisi de buydu. Hatta bununla ilgili özel bir komite de kuruldu. Türkiye'de değil, ABD'de Başkanı'nın talimatı üzerine, talimatı da Çankaya'da benim ofisimde verdi adamlarına. Dolayısıyla bu alanda ilişkileri çok geliştirmek istiyoruz.
Türkiye'nin komşularıyla ekonomik ilişkileri gördüğünüz gibi çok hızlı gelişiyor. Diğer ülkelerle gelişmelerden daha hızlı bir gelişme var. Bütün komşularıyla, Rusya ile 38 milyar dolar ticaret hacmi var. Suriye, Irak, İran, Yunanistan ile her tarafla çok var. Tabii ki ABD ile ilişkilerimizin siyasi ve askeri ayağının ötesinde ekonomik ayağına çok önem veriyoruz. Tekrar söylüyorum, bu Başkan Obama'nın Ankara ziyaretinde yaptığımız görüşmelerde önemli bir noktaydı. Bunu tabii ki takip etmek iş adamlarına düşüyor, yatırımcılara düşüyor, şüphesiz ki hükümetlerde bunun önünü açıcı, alt yapısını, hukuki zeminin hazırlıyorlar, ticaret anlaşmaları şeklinde.''