Güler: Çözüm süreci her şeyiyle meşru
Muammer Güler, çözüm sürecinin her şeyiyle meşru olduğunu belirterek, "Elbetteki bu süreç, hiç kimsenin hukukun dışına çıkma ve bu ülkenin devlet sistemini yok sayma gibi bir lüksü barındırmamaktadır" değerlendirmesinde bulundu.
İçişleri Bakanı Muammer Güler, gerekli şartların oluşmamasından dolayı
çözüm sürecinde ikinci aşamaya henüz geçilmediğini belirterek, "Bu konu sadece bizim partimizi ilgilendiren veya sadece bizim Hükümetimizi ilgilendiren bir konu değil. Uzun yıllara dayanan, çözülememiş, derinleşmiş sorunların çözülmesine yönelik bir adımdır. Bu süreçte herkesin üzerine düşen sorumluluğu da sağduyu içerisinde, sorumluluk anlayışı içerisinde yerine getirmesi gerekmektedir" dedi. Muammer Güler, çözüm sürecinin her şeyiyle meşru olduğunu belirterek, "Elbetteki bu süreç, hiç kimsenin hukukun dışına çıkma ve bu ülkenin devlet sistemini yok sayma gibi bir lüksü barındırmamaktadır" değerlendirmesinde bulundu.
"Hiç kimsenin bu güveni istismar etmeye hakkı yoktur"
Son dönemdeki olayların bu şekilde analiz edilmesi gerektiğini dile getiren Güler, çözüm sürecinin her şeyi ile meşru ve doğru bir adım olduğunu söyledi. Bu adımı başka yönlere çekmeye çalışanlara karşı halkın her şeyi çok iyi bildiğini ifade eden Güler, "Son dönemde maalesef bu süreci sabote etmeye yönelik adımlar da vardır ama halkımızdan bu adımlar gerekli desteği görmemektedir" değerlendirmesinde bulundu.
Süreci dikkatle takip ettiklerini vurgulayan Bakan Güler, şöyle devam etti:
"Elbette ki bu süreç, hiç kimsenin hukukun dışına çıkma ve bu ülkenin devlet sistemini yok sayma gibi bir lüksü barındırmamaktadır. Bunu elbette dikkatle izlememiz lazım. Çözüm sürecini 'alternatif devlet yapılanması' gibi algılamaya çalışanların veya böyle bir süreci inşa etme çabalarının da bir aracı olarak görmemek lazım. Devletin meşru güvenlik güçleri vardır. Hukuk sistemi vardır. Bunun dışına çıkan hukukun bu konudaki yaptırımlarıyla karşı karşıya kalır. Bu konuda biz de dikkatimizi sürdürüyoruz. Halkımızın çözüm sürecine olan inancı ve güveni her geçen gün artmaktadır. Hiç kimsenin bu güveni istismar etmeye hakkı yoktur."
"Dünyada zor kullanma yetkisi olmayan tek bir güvenlik gücü, tek bir polis gücü yoktur"
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 2007'de İzmir'deki 1 Mayıs olaylarında polisin biber gazı kullanımıyla ilgili insan hakları ihlali değerlendirmesine ilişkin görüşü sorulan Bakan Güler, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının spesifik olarak olay itibarıyla verilen kararlar olduğuna dikkati çekti. Bunun polisin zor kullanma yetkisini ortadan kaldıran bir karar olmadığını ifade eden Güler, "AB müktesebatının tamamında ve bütün dünya ülkelerinde polisin zor kullanmasına ilişkin hükümler düzenlenmiştir. Dünyada zor kullanma yetkisi olmayan tek bir güvenlik gücü, tek bir polis gücü yoktur. O anlamda değerlendiriyoruz" diye konuştu.
Bu yetkinin yanlış veya orantısız kullanmayı içermediğine de işaret eden Güler, şunları kaydetti:
"Bununla ilgili bir yanlış kullanım varsa şu anda olduğu gibi iddialar, tespitler, televizyonda veya sosyal medyada yayınlanan, bize intikal ettirilen olaylarla ilgili olarak biz, gerekli araştırmaları, soruşturmaları yapıyoruz. Söylediğiniz olay, spesifik bir olayla ilgilidir. Polisin genelde zor kullanma yetkisini ortadan kaldıran bir karar değildir. AB müktesebatı, biber gazı dahil birçok argümanı kapsamaktadır. Olaylara göre, olayların şekline göre, oradaki polis amirinin takdiri ile polisin bedeni kuvvetten başlayarak su, biber gazı, darbe etkili mermi kullanımına kadar değişik argümanlarla meydana gelen kanunsuz olayları önleme yetkisi vardır."
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke