Haberal'ın avukatlarından TRT'ye yalanlama

Ergenekon davası sanıklarından Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın avukatları, Haberal'la ilgili son günlerde ortaya atılan iddiaları yalanladı. Haberal'ın avukatları, TRT Haber'de dün yayınlanan 'Büyük Takip' isimli programda, Haberal'la ilgili 'masumiyet karinesi' ve 'adil yargılanma hakkı'nın açıkça ihlal edildiğini belirterek sorumlular hakkında yasal işlemlerin başlatılmasını istedi.

Haberal'ın avukatlarından TRT'ye yalanlama
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 11.12.2010 - 13:58

Ergenekon Davası sanıklarından Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın avukatları Serdar Özersin, Dilek Helvacı ve Yasemin Antakyalıoğlu, Haberal hakkında son günlerde ortaya atılan iddialarla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, TRT Haber'de dün yayınlanan 'Büyük Takip' isimli programda, Haberal'ın 'masumiyet karinesi' ve 'adil yargılanma hakkı'nın açıkça ihlal edildiği, yargı makamlarını baskı altına alma amacıyla tamamıyla hukuk dışı bir programın yayınlanması nedeniyle kamuoyuna açıklama yapılması zorunluluğunun doğduğu ifade edildi. Haberal'ın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 9 hakim hakkında verdiği 'onama' kararları uyarınca, 20 aydan bu yana hürriyetinden kasten ve hukuka aykırı bir biçimde mahrum edildiğinin kesinleşmiş yargı kararları ile sübuta ermesine rağmen devlet adına yayın yapan TRT'de halen görülmekte olan davayı etkilemeye yönelik son derece taraflı bir yayın yapıldığı belirtilen açıklamada, bu durumun yargı bağımsızlığına açıkça müdahale teşkil eden bir hukuk skandalı olduğu kaydedildi.
 

Siyasi iktidar tarafından Haberal'ın gözaltına alınmasından itibaren adil yargılamayı etkilemeye yönelik gerçek dışı açıklamalarda bulunulduğu ifade edilen açıklamada, bunun sebebinin gerçek suçluların ortaya çıkmasından duyulan rahatsızlık olduğu dile getirildi. Açıklamada şöyle denildi:
 

"Terör örgütü kurmak ya da yönetmek iddiası ile tutuklanan müvekkilimize, çapraz sorgusu sırasında yöneltilen toplam 185 sorudan hiçbirisinin terör örgütü ile ilgili olmaması da, 20 aydan bu yana devam eden haksız tutukluluk halinin hukuksal değil, siyasal nedene dayalı olduğunu tüm açıklığı ile ortaya koymaktadır. Başkent üniversitesi Ankara Hastanesindeki tedavi süreci ile ilgili ileri sürülen iddialar, sağlığında bizzat eski Başbakanlardan merhum Sayın Bülent Ecevit ve eşi Sayın Rahşan Ecevit tarafından kamuoyuna yapılan yazılı ve sözlü açıklamalarla şiddetle yalanlanmasına rağmen, TRT Haber'de yayınlanan bu programda, tüm bu gerçekler tamamıyla göz ardı edilerek, müvekkilimiz Prof. Dr. Mehmet Haberal ile arasında 2003 yılından beri husumet bulunan Recai Birgün isimli sözde tanığın beyanlarına itibar edilmesi tamamıyla hukuka aykırı ve inandırıcılıktan yoksundur. Kaldı ki, Recai Birgün'ün, konuyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda vermiş olduğu ifadeye bakıldığında da 'Sayın Bülent Ecevit'in, evine akşam gizlice seyyar röntgen cihazı sokarak, Dr. Mücahit Pehlivan tarafından yapılan muayenesi neticesinde, herhangi bir hastalığının olmadığı ve omurga çökmesinin iyileştiği yine de hareketlerine dikkat etmesi gerektiğini söylediği' şeklindeki beyanı, Başkent Üniversitesi'nde yapılan tedavinin başarılı olduğunun kanıtıdır. Aynı yayında, müvekkilimiz Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın sağlık durumu ile ilgili, tıbben geçersiz ve hiçbir tarihte işleme konmayan bir değerlendirmeye, resmi bir rapormuş izlenimi yaratılarak, halen üedavisini yürüten İ.Ü. Kardiyoloji Enstitüsü ve burada görevli hekimler üzerinde baskı oluşturmak amacıyla ortaya atılan gerçekdışı iddialar, müvekkilimizin yaşam hakkına ve hasta haklarına açıkça müdahale teşkil etmektedir. Kaldı ki, müvekkilimiz prof. Dr. Mehmet haberal'ın halen 'hayati risk' teşkil eden ciddi sağlık sorunlarından muzdarip olduğu, İ.Ü.Kardiyoloji Enstitüsü'nün yanı sıra, İ. Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ve Adalet Bakanlığı İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu'nun 'heyet raporları' ile de teyit edilmiştir."
 

Açıklamada, Haberal'la ilgili resmi bir televizyon kanalı kullanılarak 'adil yargılamayı etkilemeye' ve 'yargı makamlarını baskı altına almaya' yönelik hukuka aykırı girişimlerde bulunanlar şiddetle kınanarak sorumlular hakkında derhal yasal işlem başlatılması istendi. Açıklamada, "Tüm sorumlular hakkında derhal yasal işlemlerin başlatılması için başta Adalet Bakanlığı ile Kültür ve Turizm bakanlığı olmak üzere RTÜK'ü ve ilgili cumhuriyet savcılarını, TCK'nın 279'ncu maddesinde düzenlenen 'kamu görevlisinin suçu bildirme yükümlülüğü' çerçevesinde göreve davet ettiğimizi; bu konuda, müvekkilimiz Prof. Dr. Mehmet Haberal tarafından da, her zaman olduğu üzere, tüm sorumlular hakkında her türlü yasal girişimde bulunulacağını, gerçek dışı haberlerle yanıltılmaya çalışılan kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız" denildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler