Hakkında onlarca komplo teorisi vardı, 60 yıllık gizemi çözüldü

Görsel: Lauren Potts/BCC - Dyatlov Geçidi'ne giden yolda grubun çektiği son fotoğraflardan biri

1959 yılında 9 kişiden oluşan bir ekibin Ural Dağları’nda cesetlerinin açıklanamaz bir şekilde bulunması, uzun zamandır komplo teorilerine ev sahipliği yapmakla birlikte birçok filme uyarlanmış trajik bir olaydır.

Webtekno'nun aktardığına göre, cesetleri garip ve korkutucu şekilde bulan öğrenciler, böyle bir katliamın arkasında yatan sebebi bulamamış, uzaylılar ve gizli askeri deneyler gibi iddialar ortaya atılmıştı. 60 yıldır gizemini koruyan Dyatlov Geçidi olayına, bilim insanları yeni bir açıklama getirdi. Yapılan açıklamaya göre kendi izlerini kapatmayı başarabilen bir çığ, gece yarısı 9 kişinin ölümüne sebep oldu. 

9 KİŞİLİK EKİPTEN SAĞ ÇIKAN OLMADI

Sovyetler Birliği’nde Ural Politeknik Enstitüsü'nden 10 kişilik bir ekip, Ural Dağları’nın kuzeyinde, son derece zorlu hava koşulları ile bilinen bir bölgeye keşif amaçlı bir gezi düzenlemişti. Gruptan birisi, keşif başlamadan önce ayağında çıkan bir rahatsızlık sebebiyle evine geri dönmek zorunda kalmıştı ve bu duruma her ne kadar üzülse de o ekipten sağ çıkacak tek kişi olacağından henüz habersizdi. 

Ekipte yer alan herkes 20 - 25 yaşlarındaydı ve gençlerin aileleri de bu tür gezilere alışkın olduğu için ilk haber alamadıklarında endişelenmediler. Ancak saatler geçtikten sonra aile enstitüye yardım çağrısında bulundu ve gönüllü öğrencilerden oluşan bir ekip aramaya koyuldu. 

BULUNAN CESETLERİN YÜZÜNDE DEHŞET VERİCİ İFADELER BULUNUYORDU

Gönüllü öğrenciler, kampı bulduktan sonra tabiri caizse dehşete düşüyor. Bıçakla içeriden açılmış çadırlar, henüz yenmemiş yemekler ve en garibi korkunç bir şekilde ölmüş cesetlerle karşılaşıyorlar. Cesetlerin bazıları yarı çıplak bir şekilde kaçmaya çalışmış, yüzünde dehşet verici bir ifadeyle can verenler olmuştu. Birçok cesette kırıklar tespit ediliyor, ancak gençlerin bir şeye karşı savaştığı ya da mücadele verdiğine dair bir iz bulunmuyor.

Olayın belki de en garip kısmı, cesetlerin ayrı, çadırların ayrı, ayak izlerinin de apayrı bölgelerde bulunması. Ayağına bot giymeyi başarıp kaçmaya çalışanlar da olmuş ancak hepsinin bilinmeyen bir nedenden dolayı yön duygularını kaybettiği belli oluyordu.

SONRADAN BULUNAN CESETLERDE BAZI ORGANLAR KAYIPTI

Yapılan ilk aramada sadece 4 ceset bulundu, aylar sonra diğer 4 cesedin bulunması olayın daha da gizemli bir hal almasına yol açtı. Cesetlerden birinin boynu ters döndürülmüş, diğerinin dili kopmuş ve ikisinin de gözleri oyulmuştu. 

Kamptan kaldırılarak inceleme altına alınan cesetlerin saçlarının ve yüzlerinin bazı bölgelerinde turunculaşma görülüyor. İnceleme altına alındıktan sonra gençlerin sadece güçlü bir şeye karşı değil, aynı zamanda radyasyona da maruz kaldığı ortaya çıkıyor. 60 yıldır hiç kimse, o gece o kampta neler olduğuna dair bir açıklama getiremiyor. 

Ortaya atılan iddiaların çoğunluğu, uzay saldırısı ve askeri deneyler gibi komplolardan oluşuyor. Ancak o bölgede yaşayan bir şaman topluluğunun halüsinasyon gördürücü mantarlar yedikten sonra gençlere saldırması daha olası görülüyordu. 

BİLİM İNSANLARI, İNCE BİR ÇIĞ TABAKASININ GENÇLERİ ÖLDÜRDÜĞÜNÜ BELİRTİYOR

İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü'nde yer alan bilim insanları, Dyatlov Geçidi’ne yeni bir açıklama getirdi. Araştırmacılar, o bölgede yaşanan kar sürtünmesini gözlemlemeye başladı ve topografyayı detaylı bir şekilde inceleme altına aldı. 

Simülasyonlardan yararlanarak olayı tekrar canlandıran bilim insanları, o gece hiç kar yağışı olmamasına rağmen ince bir çığ tabakasının tetiklendiğini, genç kaşiflerinde bu çığdan kaçmaya çalışırken can verdiklerini açıkladı.