Halis Toprak: TMSF'ye şükran borçluyuz

İşadamı Halis Toprak yaptığı yazılı açıklamada, "Toprak, ihtarname yağdırıyor şirketlerin satış ihalesi tıkanıyor" başlıklı haberi üzülerek okuduğunu vurgulayarak, "Öncelikle altını çizerek belirtmeliyim ki, potansiyel alıcılara gönderilen ihtarnameler hukuki bir gerekliliktir.

Çünkü başta Danıştay olmak üzere adli ve idari yargıda devam eden davalar lehime sonuçlanırsa, potansiyel alıcılar kendilerinin bu davalardan haberi olmadığına dair iyi niyet iddiasını ileri süremezler ve TMSF ihalesinden satın aldıkları Toprak Grubu'na ait taşınmazları iade etmek zorunda kalacaklardır" dedi.

Bu ihtarnameler nedeniyle TMSF'nin şirketlerini satamadığı iddiasının gerçekdışı olduğunun altını çizen Toprak, potansiyel alıcıların Toprak Grubu şirket ihalelerine girmemesinin temel sebeplerinden birinin, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun şahsına TMSF'ye olan borcunu fazlasıyla ödediğine dair itirazı kabul etmesi ve Danıştay Genel Kurul'unun Toprak Grubu'nun TMSF'ye olan borcunu fazlasıyla ödeyip ödemediğinin tespitinin yapılması için dosyayı bilirkişilere havale etmesi olduğunu ifade etti.

Potansiyel şirketlere ihtarname gönderilmesinin sebebinin kendisi değil, TMSF olduğunu vurgulayan Toprak, "Dünyanın hiçbir ülkesinde bir devlet kurumu devlet namına attığı imzadan caymaz, çünkü devletin imzası ülkenin şerefi, namusu ve itibarıdır. Eski TMSF Başkanı Ahmet Ertürk ve şu anki TMSF Başkanı Şakir Ercan Gül 3 tane imza atıp, caymışlardır. Ahmet Ertürk ve Şakir Ercan Gül'ün kendi el yazılarıyla attıkları imzada Toprak Grubu'nun borcu Haziran 2004 tarihinde 320 milyon dolar olarak belirlenmiştir. Daha sonra bu imzadan cayıp 18 Aralık 2004 tarihli imzalanan protokolle borcu 10 yıl vadeli olarak 450 milyon dolara çıkarmışlardır. Bu anlaşmadan da bir süre sonra cayıp borcu 10 yıl vade yerine peşin olarak istemişlerdir. Borcu fazlasıyla 480 milyon Dolar olarak ödememe rağmen üçüncü anlaşmaya da Toprak Grubu taşınmazları üzerindeki haciz ve ipotekleri kaldırmayarak TMSF uymamıştır. Taşınmazlarım üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırılmaması sebebiyle şirketlerimin uğradığı zararlar nedeniyle TMSF aleyhine İstanbul 4. Ticaret Mahkemesi'nde 1.2 milyar TL'lik tazminat davası açmış bulunuyorum. 3 anlaşmaya da uymayan taraf TMSF'dir ve bu gerçeğinde önümüzdeki aylar içerisinde yüce Türk yargısı tarafından tespit edileceğine inancım tamdır. TMSF'ye şükran borçluyuz ki, devamlı olarak artırdıkları Toprak Grubu borcuna Amerika'nın borcunu da eklememişlerdir" ifadelerini kullandı.

"Potansiyel alıcılar Toprak Grubu ihalelerine neden katılsınlar ki?"

TMSF'nin aldığı kararla Toprak Grubu'nun 132 milyon dolar borcu olduğunu iddia ettiğini belirten İşadamı Toprak, ancak Danıştay söz konusu borcun hesaplanmasında Toprak Grubu'nun Türkiye İş Bankası'na olan 5 sene vadeli 107 milyon dolarlık borcun TMSF tarafından hiçbir yetkisi olmadığı halde 46 milyon dolar fazlasıyla hem de peşin olarak 153 milyon dolar olarak ödendiğinin tespit edip dosyayı bilirkişilere havale edildiğini kaydetti.

Ayrıca TMSF'nin iddia ettiği 132 milyon dolarlık alacak içinde haksız şekilde Toprak Grubu borcuna eklenen yaklaşık 80 milyon dolar tutarındaki Bayındırbank vergi borcuda mevcut olduğunu belirten Toprak şu ifadeleri kullandı:
"Önümüzdeki aylar içerisinde sonuçlanacak bilirkişi incelemesinden sonra Toprak Grubu'nun TMSF'ye borcunu fazlasıyla ödediğinin Türk yargısı tarafından tespit edilmesi halinde, TMSF'nin satışa çıkardığı tüm satış ihaleleri iptal olacak ve şirketlerimle birlikte tüm taşınmazlar Toprak Grubu'na iade edilecektir. Böyle bir durum varken potansiyel alıcılar TMSF'nin satışa çıkardığı Toprak Grubu ihalelerine neden katılsınlar ki? Toprak Grubu'nun TMSF'ye yaptığı 480 milyon dolarlık ödemeyle borcunu fazlasıyla ödediğinin yüce Türk yargısı tarafından karara bağlanacağına inancım tamdır.

Ayrıca TMSF'nin Toprak Grubu şirketlerini satamamasının bir başka nedeni de değerinden çok altı bedellerle TMSF tarafından satılan Toprak Grubu'na ait İstanbul Beşiktaş'taki Toprak Center ve Aydın Kuşadası'ndaki taşınmaz satışlarının yürütmesinin Danıştay 13'üncü Dairesi tarafından durdurulmasıdır. Potansiyel alıcılar değerinden çok altı bedellerle satışa çıkarılan fabrikalarımın satışlarının da aynen Toprak Center ve Kuşadası gibi Danıştay tarafından satışlarının iptal edilmesinden endişe duymakta haklılardır. Bir örnek vermek gerekirse Koç Grubu, kendisine ait İzocam, Döktaş ve Türk Demirdöküm şirketlerini 1.2 milyar değer üzerinden satmıştır. Oysaki TMSF Toprak Grubu şirketlerine ait ve eski Koç Grubu şirketlerine aynı sektörde rakip olan Toprak İzolasyon ve Toprak Demirdöküm'ü toplam 55 milyon dolar değer üzerinden satışa çıkarmıştır. Bu durumu bilen vicdanı ve mantığı olan hiçbir alıcı ihalelere katılmaz, çünkü bu alıcılarda bilmektedir ki bu satışlarda aynen Toprak Center ve Kuşadası taşınmaz satışlarında olduğu gibi düşük satış değerinden dolayı Danıştay tarafından iptal edilebilir."
 

Hükümete yakın kişilere değerinin çok altında bedellerle ihale edilecek

"Kulağıma gelen söylentilere göre TMSF tarafından satışa çıkarılan taşınmazlarında, hükümete yakın kişilere değerinden çok altı bedellere ihale edilecektir" ifadesini kullanan Toprak, Toprak Şile Maden şart namesinin de hükümete yakın Eksim şirketinin ortağı Abdullah Tivnikli tarafından alınmasının da bu söylentileri güçlendirdiğini kaydetti.

Toprak, "Abdullah Tivnikli'nin daha önce Türk Telekom satışında aracılık yaptığı iddiaları kamuoyu gündemini uzun süre meşgul etmişti. Abdullah Tivnikli'nin kim olduğunu araştırmanız zor değildir" dedi.