'Hamas, Tel Aviv'i vuracak roketlere sahip olacak'
İsrail sağının "şahin" politikacılarından Avigdor Lieberman, Gazze Şeridi'nde düzenlenen operasyonun planlandığı gibi tamamlanması gerektiğini savunurken, Hamas'ın bir yıl içinde Tel Aviv'in merkezini vuracak roketlere sahip olacağını öne sürdü.
Yisrael Beiteniu (İsrail Evimiz) partisi lideri Avigdor Lieberman, Haaretz gazetesine verdiği söyleşide, Gazze operasyonunda İsrail ordusunun "Ortadoğu'nun en iyi ordusu" olduğunu kanıtladığını ifade etti ve "Bize onurumuzu geri verdi. Ama siyasetçiler askeri kazanımları politika arenasına taşıyamadı. Askerler başarılı oldu ama politikacılar aynı başarıyı sağlayamadı" diye konuştu. Lieberman, ordunun başladığı operasyonu bitirmesine izin verilmediğini ve operasyondan bir sonuç alınamadığını söyledi.
"Operasyonun stratejik amacı, Hamas'ın tümüyle çökertilmesi olmalıydı" diyen Lieberman, bunun Gazze'yi ve Cebaliye'yi ele geçirerek değil, geçiş noktalarını ve Filadelfi yolunu alarak yapılabileceği düşüncesinde olduğunu ifade etti.
Operasyonun Hamas'ı yok etmek yerine tersine Hamas'ı geliştirdiğini ve onu bölgenin önemli oyuncularından biri haline getirdiğini de ileri süren Lieberman'a göre, (Batı Şeria'da) Ramallah'taki hükümetin de çöküp Hamas'ın eline düşmesi an meselesi.
Lieberman, "Bir yıl içinde, zayıf bir Hamas'la değil, Gazze'de daha gelişmiş bir Hizbullah'la karşı karşıya kalacağız. O Hizbullah ki, Tel Aviv'in merkezine kadar ulaşacak yüzlerce rokete sahip olacak. Eninde sonunda, roketler Kirya'yı (Savunma Bakanlığı kompleksi) ve Azrieli kulelerini (Tel aviv'in ünlü alışveriş merkezinin bulunduğu gökdelenler) vuracaklar" diye konuştu.
Avigdor Lieberman, bir yıl içinde yeni bir çatışma bekleyip beklemediği sorusuna da bunda hiçbir kuşkusu olmadığını söyledi ve Hamas'ın (Tel Aviv yakınındaki) Ben Gurion havalimanı, Kirya ve İsrail'in nükleer tesisi Dimona'yı vurabilecek menzildeki silahlara sahip olmayı bekleyeceğini ifade etti.
Avigdor Lieberman, İsrail'in en önemli stratejik tehdidinin ne olduğu sorusunu da "İran, İran ve İran" diye cevapladı.
İran'ın İsrail'i 3 yoldan tehdit ettiğini söyleyen Lieberman, bunu bir taraftan Hamas ve Hizbullah yoluyla yaptığını, diğer taraftan dünya kamuoyunu, İsrail'siz bir dünyaya göre hazırlamaya çalıştığını ifade ederken, üçüncü tehdit olarak da nükleer çalışmalarını sürdüren İran'ın potansiyel nükleer silahlarını ve balistik füzelerini gösterdi.
"Tanrı saklasın, 2010'da İran'ın bir nükleer bombaya sahip olması, Hitler'in 1933 seçimlerinin kabulüyle aynı" diyen Lieberman, "Diplomatik çabaların başarısız olması halinde, İsrail'in İran'ı güç kullanarak durdurması" konusundaki soru üzerine de şöyle konuştu:
"Eğer 1996-2006 yılları arasında İran'a yapmamız gereken gibi davranmış olsaydık, durumumuz çok farklı olurdu. Dünyaya Çekoslovakya'nın 1938'deki durumuna benzediğimizi söyleyebilirdim. Aynen öyle. Dolayısıyla seçim bombayı yemek ya da onları bombalamak arasında değil. Seçim, bir yalnız kovboy olmak ya da Batı'ya onların cephe hattı olduğumuzu, Tanrı korusun; eğer düşecek olursak Batı'nın da bizle birlikte düşeceğini anlatabilmek arasında."
Avigdor Lieberman, İsrail'in karşısındaki bir diğer tehdidin de İsrailli Araplar içinde aşırılıkların güçlenmesi olduğunu söyledi.
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Emekliye iyi haber yok!