Havuç, ekmek kapıları oldu

İklim şartları ve verimli topraklarıyla buğdaydan mısıra, maydanozdan narenciyeye kadar çok sayıda sebze ve meyvenin yetiştiriciliğinin yapıldığı Hatay, ağustos ve ekim ayları arasında ekimi yapılarak sofraları süsleyen havucuyla da adından söz ettiriyor.

Ekiminden toplanıp paketlenmesine birçok aşamadan geçirilen havuç, hemen her yıl Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinden gelen işçilerin de umut kapısı oluyor.

Sabahın erken saatinde traktörlerle gittikleri tarlalarda toprak altındaki havuçları çapa yardımıyla çıkaran ve bunları çuvallara doldurarak paketleme tesislerine gönderen işçiler, şarkı ve türküler eşliğinde mesailerine başlıyor.

Kimi zaman birbiriyle atışan kimi zaman sessizce hayallere dalan işçiler, akşama kadar toprak altındaki ürünleri söküyor.

Havuç tarlalarının bu yıl ki misafirleri arasında ise Suriyeliler dikkat çekiyor.

Kimi yaşadığı yerin bombalanması, kimi yakınını kaybetmesi ve yaşanan zulüm nedeniyle yaşadığı yerleri terk etmek zorunda kalan ve pasaportla giriş yaparak kendi imkanlarıyla kiraladıkları evlerde yaşam mücadelesi veren Suriyeliler, diğer işçilerle birlikte ekmek mücadelesi veriyor.

Ülkelerinde farklı işlerle uğraşan veya ev hanımı olan kadınlar, Türkiye'de ilk kez çalıştıkları havuç tarlalarında evlerine ekmek parası götürebilmenin mutluluğunu yaşıyor.

''Ülkemde savaş, açlık ve işsizlik var ''

Eşi ve 10 çocuğuyla birlikte 15 gün önce Suriye'nin Halep kentinden Türkiye'ye sığınan Mevlide Hasan Musko da havuç tarlasında çalışan Suriyelilerden biri.

Ülkesindeki olaylar nedeniyle 20 yakınının öldüğünü, evlerinin yıkıldığını ifade eden Musko, olaylarda babası ve yeğeninin de birer ayağını kaybettiğini söyledi.

Olaylar nedeniyle Suriye'nin adeta bir cehenneme döndüğünü ve yaşanacak bir durumun kalmadığını vurgulayan Musko, şunları anlattı:

''Ülkemde savaş, açlık ve işsizlik var. Eşimle birlikte Türkiye'ye gelmeye karar verdik. Çadır kentte kalmak yerine elimizdeki bir kaç kuruşla Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde aylık 200 liraya ev kiraladık. Eşim ve 10 çocuğumla birlikte burada yaşıyoruz. Ancak elimizdeki para tükenmeye başladı ve ihtiyaçlarımızı karşılayamaz hale geldik. Yardım kuruluşları bizlere destek oluyor, ancak evde boş oturmak olmaz ve her şeyi de Türkiye'den beklememek lazım. Bunun için havuç tarlalarında çalışmaya başladık.''

Yöre halkının kendilerine çok iyi davrandığını ve istihdam kapısı da açtıklarını dile getiren Musko, 2 kızıyla birlikte tarlada havuç toplayarak evlerinin geçimini sağlamaya çalıştıklarını söyledi.

Musko, kendisi gibi evlerde kalan çok sayıda Suriyelinin havuç tarlasında çalıştığını, kiminin ise paketleme firmalarında ekmek parasını kazandığını belirtti.

Suriye'deki olaylar ihracatı da etkiledi

Havuç üreticisi Turan Sedef de, şekerli olması nedeniyle meyve olarak da tüketimi yapılan Kırıkhan'da yetiştirilen havuçtan dekara 3 ile 5 ton arasında verim alınabildiğini söyledi.

İlçede yetiştirilen havuç miktarının Konya ve Ankara'dan sonra üçüncü sırada yer aldığını ifade eden Sedef, daha önceki yıllarda iç piyasanın yanı sıra Ortadoğu ülkelerine ihracat yaptıkları havucun bu yıl Suriye'deki olaylardan etkilendiğini kaydetti.

Suriye'deki olaylar nedeniyle Ortadoğu ülkelerine ihracatın tamamen durduğunu vurgulayan Sedef, şuan toplanan ürünün iç piyasaya gönderildiğini, ancak ihracat yapılmaması durumunda havucun ellerinde kalacağını sözlerine ekledi.