'Haykırıyorum, daha fazla öldürmek çözüm değil'

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, terör saldırıları karşısında yapılan açıklamalara saygı duyduğunu, ancak bu hissiyatla politika üretilemeyeceğini ifade ederek "Haykırıyorum, daha fazla öldürmek çözüm değil" dedi.

'Haykırıyorum, daha fazla öldürmek çözüm değil'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 27.07.2011 - 16:04

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, TV 8'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. Son dönemdeki terör saldırılarını değerlendiren Bakan Çelik, "Bir anne perişan, evlat öksüz bunun karşısında söylenenlere saygı duyuyorum; ama bu hissiyatla politika oluşturalım derseniz bu çözüm olmaz. Tv 8'den haykırıyorum daha fazla öldürmek çözüm değil. Terör ve teröristi kimse tartışmıyor zaten. Amacı ortalığı karıştırmak. Dışarıdakilerin taşeronu olarak Türkiye'nin huzura ermemesi gibi hesapları var" dedi.

Çelik, devletin sorumluluğunun öncelikli olarak insanını yaşatmak olduğunu vurgulayarak "İlk önce bölmekti amaçları, şimdi özerk olalım noktasına geldiler. Bu milletin ayrışamayacağını herkes görecek. Türkiye'ye zarar verecek belki; ama ayrışmadan yana olanlara bu ülkenin zerresini vermeyecek iradenin bizde olduğunu söylemek istiyorum" dedi.
 

'Kürde evet, Kürtçülüğe hayır demek gerekiyor'

Türkiye'de Kürtlerini, Arapların varlığının bir gerçek olduğunu, ülkede birlikteliği güçlendirecek bir formül üzerine düşünülmesi gerektiğini ifade eden Çelik, "Etnik kimliğini öne çıkarıp başka bir şey için kullanmanın anlamı yoktur. 'Kürde evet, Kürtçülüğe hayır' dememiz gerekiyor. Yükselen ses budur ama yükseltilemiyor" dedi. BDP'nin tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılmaması ve Hatip Dicle'nin milletvekilliğinin düşürülmesini protesto etmek için Meclis'i boykot etmesini de değerlendiren Bakan Çelik, "Güneydoğu'da AK Parti birinci; ama bir diğer parti de BDP. Millet, bize gidin çözümü Ankara'da üretin diye verdi oyu. Geleceksiniz Meclis'e konuşacağız. Konuşmak bence çözümün başlangıcıdır. Konuşmaktan korkmamak gerekiyor. Gizli saklı yaptığımız bir iş yok ki. Yeter ki terör meselesi sonlandırılsın, en ileri şeyleri konuşmamızda rahatsız olsak ta konuşma boyutu rahatsız edici değildir. Şeffaf bir şekilde düşünceleri paylaşmaktır. Ortak nokta yaratılır bir şekilde" dedi.
 

'Ben yaşatmaya çalışırken sen yok etmeye çalışırsan tabii ki harekete geçerim'

Güneydoğu'da özgürlük sağlandıkça terörün talep edeceği bir şey kalmadığını ve terör örgütünün kanla varlığını ispat etmeye çalıştığını dile getiren Çelik, "Biz insanımızın yaşatılmasına yönelik önlem almaya çalışıyoruz. Ben yaşatmaya çalışırken sen yok etmeye çalışırsan ben tabii ki harekete geçerim. Onu yok etmeye kalktığında şiddetli bir şekilde karşılığın bulacaksın. Güvenlik önlemleri için çalışmalarımızı güçlendiriyoruz. Bu konu hissi bakışların çözümlerine terk edilmemeli. Her ili mutlu edecek şekilde ele alınmalı" diye konuştu.

Devletin Abdullah Öcalan'la yaptığı görüşmeleri gündeme getirenlere tepki gösteren Bakan Çelik, "Bunlar ucuz yaklaşımlar. Devlet ne yaptığını biliyor, dün de bugün de. Kısır tartışmalara gerek yok. Milletin yüreğini yakan konuya bu şekilde yaklaşmak doğru değil. Bizim hükümetimizin bu konudaki çizgisi hesap verilemeyecek bir çizgi değil" diye konuştu.

'Kazanımları dağıtalım diyenlere millet cevabını verdi'

Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçim sürecinde gündeme getirdiği intibak yasasının Hükümet Programı'nda olduğunu, 2000 yılı öncesi ve sonrası emeklilerde çıkarılan yasalardan dolayı bir farklılık bulunduğunu ve bu farkı kademeli şekilde eritme çabasında olduklarını söyledi. Kılıçdaroğlu'nun bu seçimde popülist bir yaklaşım içinde olduğunu söyleyen Çelik, "Bütün kazanımları dağıtalım diyenlere karşı milletimiz cevabını verdi. CHP'nin dağıtma politikasının gelecekte karanlık bir dönem olacağını düşündüler" dedi.

Çalışanları ve emeklileri enflasyonun altında ezdirmediklerini savunan Çelik, "2002'ye baktığınızda ciddi artışlar olduğunu göreceksiniz. Ülke kalkınmadan, ekonomik değerler açısından bir noktaya gelmeden vereceğim demek milleti aldatmaktır. Sorumlu siyasetçinin böyle bir şey yapması mümkün değil. Biz sorumlu siyasetçileriz" diye konuştu.
 

'Kıdem tazminatı işveren için engel teşkil ediyor'

Çelik, kıdem tazminatının kaldırılacağı yönündeki açıklamaları da değerlendirirken kıdem tazminatının geçmiş yıllarda çalışanların iş güvenesi ve işsizlik sigortasının bulunmadığı yıllarda ciddi bir anlam ifade ettiğini belirterek "Ama şimdi işsizlik sigortası devreye girdi. İşsizlik fonu kurulmuş, belli süreler işsiz kalan bundan faydalanıyor" dedi. Kıdem tazminatının işveren için engel teşkil ettiğini öne süren Bakan Çelik, "Kıdem tazminatı kamuda çalışanlar için bir şey ifade ediyor. Özel sektörde çalışana bir şey ifade etmiyor. Kıdem sisteminin çalışanların lehine işlemediği ortadadır. Bunun çözümünü gündemimize almış değiliz; ama alacağız. Hükümet'in programında var; ama pratiğe dökülmesinin günü saati açıklanacak" diye konuştu.
 

'Batan batsın, biz kendi işimize bakalım'

Dünyada bir ekonomik sıkıntının olduğunu, Yunanistan'ın 1 yıllık gelirini vermesi durumunda borcunun yarılandığını anlatan Çelik, şunları kaydetti: "Bu finansal dar boğazdır. Avrupa ülkeleri bunları çözemeye çalışıyorlar. ABD'de iktidarın borçlanma talebi var. ABD ekonomide 1 numaralı aktör olduğu için ufak bir olumsuz hareket bile dünyayı sarsabiliyor. Bunların aşılacağı inancındayım. Batan batsın, kendi işimize bakalım. Zaten biz gerekli tedbirleri almışız 9 yıl içerisinde. Kendimize güvenelim, kimse paniğe kapılmasın. Bunlar ülke lokalinde olan sorunlar. AB önlemini kendi içerisinde almış durumda."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler