HDP Sözcüsü: Bahçeli’nin ruh halini anlayabilmek için Ferdi Tayfur dinledim

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ayhan Bilgen, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin partisi hakkındaki sözlerini değerlendirerek, “Sayın Bahçeli’nin ve MHP’lilerin ruh halini anlayabilmek için dün gece biraz Ferdi Tayfur dinledim. Bu efkar nereden kaynaklanıyor diye.” dedi.

Yayınlanma: 04.08.2015 - 15:13
Abone Ol google-news

HDP’nin ilk parti sözcüsü Ayhan Bilgen parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Bilgen, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesindeki saldırıyla ilgili bilgi veren Bilgen, Suruç’ta yaralı olarak kurtulan Vatan Budak isimli bir kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. Oldukça zor bir dönemden geçildiğini kaydeden Bilgen, “Siyasetçilerin son derece sağ duyulu sorumlu konuşması gerekirken siyasetin seviyesini korumaya çalışan bir dil tutturması gerekirken, seviyesi oldukça düşük tartışmalara özellikle de partimiz hedef seçiliyor. Birilerin kendi eriyen oylarını artırmak için partimizi hedef alıyor olmalarını kendi tercihlerine bırakıyoruz.” ifadelerini kullandı.

‘Türkiye’deki devlet modeli, yönetim modeli 1990 görünümlü ama 1930 model’ diyen Bilgen, “Devlet parti ilişkisinin bu kadar iç içe geçtiği dönemi Türkiye 1930’lu yıllarda yaşadı. Valilerin parti yöneticisi gibi davrandığı bir dönem aslında 1930’ların tersinden tekrardır.” dedi.

'SANA UYGUN SİSTEMİ NEREDEN BULACAĞIZ'

Cumhurbaşkanı danışmanı Burhan Kuzu’nun koalisyonla ilgili sözlerini değerlendiren Bilgen, “Bir ülkede uzun süre Anayasa kürsüsünde akademisyen olarak çalışmış bir isim eğer koalisyon kelimesinden kaşıntı duyuyorsa ‘tek parti olsun temiz olsun’ demekten başka söz kalmıyor. Kuzu hızını alamamış, İngilizlerin kokuşmuş parlamenter sisteminden kurtulmaktan bahsediyor. Daha önce Obama’ya da acıdığını söylemişti başkanlık sistemindeki uygulamalar, kısıtlar dolayısıyla. Kuzu’ya galiba sormamız gerekiyor. Kokuşmuş parlamenter sistemi beğenmiyorsun, Obama’ya acıyorsun. Sana uygun sistemi nereden bulacağız. Anayasa kitaplarında böyle bir sistem yok.” diye devam etti. 

'BENZİNİN EN YÜKSEK FİYATLARLA TÜKETİLİYOR OLMASINI DA HERHALDE YUMURTALIK HATTINA YAPILAN SALDIRIYLA İZAH EDECEKTİR'

Bilgen, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın son dönemdeki elektrik kesintileri trafolara yapılan saldırılarla izah ettiğini söyledi. Bilgen, “Geçtiğimiz yıllarda Mardin’de, Urfa’da köylüler sokağa döküldü elektrik kesintileri dolayısıyla. Çatışmasızlık dönemindeydik. Hiçbir saldırı yoktu trafolara. Bu mantık örgüsüyle gittiğinde muhtemelen Enerji Bakanı Türkiye’de benzinin dünyada en yüksek fiyatlarla tüketiliyor olmasını da herhalde Yumurtalık hattına yapılan saldırıyla izah edecektir.” dedi.

'SAYIN BAHÇELİ’NİN VE MHP’LİLERİN RUH HALİNİ ANLAYABİLMEK İÇİN DÜN GECE BİRAZ FERDİ TAYFUR DİNLEDİM'

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin seçmenleri hakkında söylediklerini değerlendiren Bilgen, şunları söyledi :“Sayın Bahçeli’nin ve MHP’lilerin ruh halini anlayabilmek için dün gece biraz Ferdi Tayfur dinledim. Bu efkar nereden kaynaklanıyor diye. Biz beklerdik ki, MHP’li yöneticileri bu tepkilerini bize yönelteceklerine Irak’ta, Suriye’de tecavüze uğrayan Türkmen kadınlarının katillerine, Türkmen çocuklarını esir alanların sorunlarına yöneltsin. IŞİD konusunda bu kadar öfkeli ve nefret dili taşıyan söylem kullanmayan bir partinin seçilmiş 80 milletvekiliyle ilgili yaptıkları tarifi kendilerine iade ediyoruz. Türkiye’nin Güneyinde Sayın Bahçeli’nin de memleketinde güzel bir atasözü var. ‘Ağır otur, kamil kalk. Ağır taşla dibek döverler, hafif taşla pislik temizlerler.’ Türkiye siyasetçileri söyledikleri sözün nereye gittiğini, hangi sonuçlar doğuracağını dikkate alarak konuşmalılar.”

'OHAL’İN BİR ÖNCEKİ HALİNİ FİİLEN YAŞIYORUZ'

Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Bilgen, Cumhuriyet Halk Partisi ile bugün yapılacak olan görüşmeyle ilgili, şaşırtıcı olanın Parlamentoda temsil edilen ve temsil edilmeyen partilerin yöneticilerinin görüşmesi değil, görüşmemesi olduğunu söyledi. Türkiye geçmişte de darbe ortamlarına birbirleriyle konuşmayan siyasi liderlerin de sebep olduğu psikoloji içerisinde gelindiğini kaydeden Bilgen, şöyle devam etti :“Bugün Türkiye’nin birçok yeri güvenli bölge adı altında sivil girişlerine yasaklanmış durumda. OHAL’in bir önceki halini fiilen yaşıyoruz. Türkiye bu haldeyken Ankara’daki siyasetçiler de bununla yüzleşmek, bu ortamdan bir an önce çıkmamızı sağlayacak bir irade sergilemek yerine birbirleriyle diyaloğu keserlerse, konuşmayı bırakırlarsa, bunun faturasını Anadolu’daki gariban insanlar çocuklarını kaybederek ödüyorlar. Biz CHP ile de diğer partiler ile de diyaloğu önemsiyoruz. Bunu sorunların çözümü için de fırsat olarak görüyoruz.” 

Zergele Köyü ile ilgili olarak heyetin bugün sabah itibariyle yola çıktığını ifade eden Bilgen, “Sivil toplum örgütleri de, insan hakları örgütleri de muhtemelen Irak’ta Kürt yönetiminde de bu yönde bir takım çalışmalar olacak. Biz gerçek ne ise bunun ortaya çıkmasını istiyoruz. O bölgeyi hiç bilmeyenler, kamp gibi bir takım tariflerle olayı meşrulaştırmaya çalışsalar da ortada tüyler ürpertici, yüz kızartıcı fotoğraflar var.” ifadelerini kullandı. 

“BİZ BAZILARI GİBİ ‘İSTEMEM YAN CEBİME KOY’ MANTIĞIYLA YAKLAŞMIYORUZ KOALİSYONA”

CHP ile yapılacak görüşmede çözüm süreci konusunda bir mesaj iletecek misiniz? sorusuna Bilgen, şunları kaydetti: “Türkiye’nin bir seçime gitmek yerine seçmenin iradesi ortaya ne çıkartmışsa siyasetçilerin buna uygun davranıp uzlaşarak yönetmeyi, koalisyondan alerji duymamayı, kaşıntıya kapılmamayı ve dünyanın birçok kalkınmış ileri demokrasisinde koalisyonun olduğunu kabullenmesini diliyoruz. Biz bazıları gibi ‘istemem yan cebime koy’ mantığıyla yaklaşmıyoruz koalisyona. Bir taraftan ‘biz yokuz’ öbür taraftan ‘çağırırlarsa koşarız’ yaklaşımı içerisinde değiliz. Gayet tabi bu sürecinde başka niyetlerle tüketilmemesini istiyoruz. Yasal bir takvim var. Bu takvimin yarısı geçti. Türkiye 20 gündür geldiği nokta itibariyle dünkü son heyet görüşmelerinin açıklamalarına baktığımızda, koalisyon görüşmelerine başlanıp başlanmamasına karar verme aşamasındaymışız. Koalisyon yapıp yapmamaya dair siyasi iradeyi sürenin yarısını tükettikten sonra tartışmaya karar vermiş durumdalar. Her kaos, her gecikme bir kişinin hayatına, onlarca kişinin yaralanmasına sebep oluyor. Daha fecisi toplumsal kamplaşma derinleşiyor ve telafisi imkansız yarılmalar, belki bir iç savaş ortamına sürükleneceğiz. Kimsenin küçük siyasi hesaplar yapmadan, kendi ifadeleriyle at pazarlığına fazla tenezzül etmeden ülkenin yönetime kavuşması için sorumlu davranmalarını istiyoruz.” 

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 44 STK temsilcisiyle görüştü. Hükümet çözüm sürecinin muhatabını mı değiştirmeye çalışıyor şeklinde yorumlar yapıldı, bu konuyu nasıl değerlendirirsiniz? sorusuna Bilgen, “Sürece katılımsa eğer kastedilen şey, biz herkesin katılmasını istiyoruz. Bütün farklı inanç gruplarının, kanaat önderlerinin katılmasını istiyoruz. Biz tam da böyle bir üçüncü taraf oluşsun, sivil izleme mekanizması oluşsun diye çağrılar yaptık. Üçüncü bir taraf olmadan sadece tarafların lütfuna bırakılmış bir çözüm sürecinin son derece zor olduğunu, çatışmaların bitirilmesinin son derece zor olduğunu dünya deneyimlerinden biliyoruz. Eğer bu süreçte izleme imkanını, denetleme imkanını, tarafları uyarma ve çözüm konseptinden uzlaşmama konusunda yetkilerini kullanma imkanını bulmuş olsalardı bugün ‘film nerede koptu’ sorusunu çok daha objektif cevaplardık.” ifadesinde bulundu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler