'Hiçbir Türk firmasının sıkıntı çekmesine izin vermeyiz'

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) tarafından Dış Ticaret Müsteşarlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) desteğiyle gerçekleştirilen ''Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü 2010'' kapsamında gerçekleştirilen ikili görüşmeleri ziyareti sırasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. İsrail ile ilgili soru üzerine Çağlayan, İsrail'in programa katılmama nedenini bilmediğini belirterek, şöyle konuştu: ''Ben sabah İsrail Büyükelçisi ile görüştüm. Sanayi ve Ticaret Bakanını telefonla arattırdım. Kendisi bana dönerse görüşeceğiz. Bazı Türk mallarına İsrail'de boykot uygulandığı şeklinde haberler var. Bu işin etki tepkiye dönüşmemesi lazım. Siyasi ilişkiler ayrıdır, ticari ilişkiler ayrıdır. Herhangi bir şekilde mallarımızın boykot edilmesine asla izin vermeyeceğimizi ve bu konuya buna en ufak şekilde göz yummayacağımızı çok net şekilde ifade etmek istiyorum. Biz İsrailli bakandan, ilgililerden bilgi istedik.''

Bakan Çağlayan, İsrail'de bir Türk firmasının banka hesaplarına ihtiyati tedbir konulduğuyla ilgili haber de bulunduğuna işaret ederek, firmanın kendisiyle görüştüklerini, İsrailli bakandan ve büyükelçiden bu konuda da bilgi istediklerini söyledi. Firmanın hesaplarına neden el konulduğu ve hangi günden itibaren bunun başladığı, böyle bir döneme denk gelip gelmediğinin soruşturmasını başlattıklarını ifade eden Çağlayan, İsrailli yetkililerden bunun haberlerini beklediklerini belirtti.
 

'Aktarılacak bilgilerden sonra görüşlerimizi netleştireceğiz'

İsrailli yetkililerin kendilerini mutlaka bilgilendireceklerini dile getiren Çağlayan, ''Eğer bu, gerçekten firmanın bahsettiği gibi yaşanan en son olaydan sonra, o hunharca olaydan sonra gündeme getirilen bir konuysa, tabii ki Türkiye'nin tepkisi fazlasıyla olur, Türkiye'nin tepkisi buna çok sert olur. Bunu da herkesin, İsrail'in çok iyi bildiğini ümit ediyorum. Ama öncelikle firmayla, büyükelçiyle görüştüm. Bakan ile görüşmek için de bekliyoruz'' şeklinde konuştu.

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, konuyla ilgili olarak ilgili müsteşar ve ticaret müşavirinin de çalışma yaptığının altını çizerek, onların ve İsrailli bakanın kendilerine aktaracağı bilgilerden sonra konuyla ilgili görüşlerini netleştireceklerini kaydetti. Hiçbir Türk firmasının, Türk ticaret adamının en ufak şekilde, haksız bir şekilde sıkıntıyla karşı karşıya kalmasına asla müsaade etmeyeceklerine ve buna izin vermeyeceklerine dikkati çeken Çağlayan, ''Bunun yolları, yöntemleri bellidir. Bu çerçevede ben konunun aklı selim içinde çözülebileceği kanaatindeyim'' dedi.
 

'Kayan onların ekseni'

Çağlayan, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ve TUSKON Başkanı Rızanur Meral ile ziyaret ettiği ikili görüşmelerde Türk ve yabancı firmalardan toplam 4 bin 500 kişinin biraraya gelmesinin söz konusu olduğunu hatırlatarak, ''Burası miting alanı gibi... Bu, Guinesss Rekorlar Kitabı'na geçebilecek bir başarıdır'' diye konuştu. İkili görüşme gerçekleştirenlerin birçoğunun Türkçe konuşabildiğine değinen Çağlayan, bunun TUSKON'un çabaları, orada kurulan Türk okulları ve Türkçe eğitimin önemli göstergesi olduğunu vurguladı. Son zamanlarda Türkiye'nin ekseninin kayıp kaymadığıyla ilgili tartışmalar olduğuna da işaret eden Çağlayan, ''Türkiye'nin elini uluslararası arenada zayıflatmaya çalışanlar gidip ekseni başka yerde aramasınlar. Kayan onların ekseni... Türkiye'nin ekseni tüm dünyadır'' dedi.

Brezilyalılar İstanbul'da iş merkezi kuracak

TUSKON tarafından düzenlenen, Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın koordinasyonunda ve Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) desteğiyle ikincisi gerçekleştirilen "Türkiye-Dünya Ticaret Köprüsü 2010" kapsamında gerçekleştirilen heyetler arası ikili iş görüşmeleri başladı. 7 kıtadan 4 bin 500 yatırımcı karşılıklı görüşürken, görüşmeler sonrasında 7 milyar dolarlık bir ticaret hacmine ulaşılabilecek. Organizasyonda 398 stand ve bin 100 masa kurulurken, bin 600 tercümanın görev aldığı ikili iş görüşmelerinde 42 ayrı dil konuşuldu.


Türkiye-Brezilya ticaret hacmi iki katına çıktı

İkili görüşmeler sürerken, katılımcı firmaların yatırım planları da birer birer ortaya çıkmaya başladı. Brezilya-Türkiye İş Konfederasyonu Başkan Yardımcısı Elias Miguel Haddad, "Çorap ve kadın iç çamaşırı üretiyorum. Yıllık 30 milyon dolar ciroya sahibiz. Şimdiye kadar Türkiye ile hiç iş yapmadık. Bu yıl şirketten tam kadro geldik. Biz de Türkiye ile iş yapmak istiyoruz" dedi. Haddad, çok yakında İstanbul'da Brezilya İş Merkezi kurmayı planladıklarını, Brezilya'dan gelen malların yönetimini yapacakları bir tür satış ofisi görevi göreceğini ifade etti. 2006 yılında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile başlayan Brezilya-Türkiye ticari ilişkilerinin Brezilya'da Türkiye İş Konseyi kurulması ile somutlaştığını dile getiren Haddad, iki ülke arasındaki ticaret hacminin çok kısa sürede iki katına çıktığına dikkat çekti. Haddad, mevcut ticaret hacminin 1 milyar 200 milyon dolar civarında olduğunu belirterek, şöyle dedi: "Konseyimiz 2006 yılında kurulduğunda 142 milyon dolar olan ithalatımız geçen sene 400 milyon dolara çıktı. Brezilya ile Türkiye benzerlikleri olan ülkeler. İkisi de çok stratejik konumdalar. Türkiye Afrika ve Avrupa'nın tamamına çok yakın, bu açıdan önemli bir iş ortağımız olabilir. Türkiye açısından Brezilya da Güney Amerika'ya açılan kapı olabilir. İki ülkenin halkı çok birbirine benziyor. Bizim tek farkımızın karnavalımızın olması."
 

'Türk şirketlerinin temsilciliğini yapmak isteyen Brezilyalı şirketler var'

Brezilya'dan Türkiye'ye yatırım için gelen şirketler olduğunu aktaran Haddad, özellikle otomotiv, inşaat malzemeleri ve otomobil camları alanında yatırım için yapmak isteyen işadamlarının Türkiye'ye geldiğini kaydetti. Haddad, Türk şirketlerinin temsilciliğini yapmak isteyen birçok Brezilyalı şirket olduğuna dikkat çekerek, "Bu konuda Brezilya'nın kapıları Türk şirketlerine açılacaktır" diye konuştu
 

'Türkiye'de yatırımı düşünebiliriz'

EATON İthalattan Sorumlu Direktörü Julio Cesar Passos ise kriz öncesi Türkiye'de tarım sektöründe yatırım yapmayı düşündüklerini ancak global kriz nedeniyle vazgeçmek zorunda kaldıklarını söyledi. Passos, gelecekte otomotiv sektöründe olmasa da elektronik sektöründe Türkiye'de yatırım yapmayı düşündüklerini kaydetti. Tüm dünyada 230 fabrikaya sahip olduklarına dikkat çeken Passos, 150 ülke ile ithalat-ihracat ilişkilerinin bulunduğunu söyledi. Passos, havacılıktan elektroniğe, otomotivden makine üretimine kadar pek çok alanda faaliyet gösterdiklerini vurguladı. Türkiye'de halihazırda İzmir'deki bir şirketten Polonya'daki fabrikaları için alım yaptıklarını dile getiren Passos, "Türkiye'den yılda 1 milyar dolarlık ithalat yapıyoruz. Bizim için bir limit yok. Bulduğumuz ürünün hemen ithalatına başlıyoruz. Bu anlamda Türkiye'nin çok şansı var" dedi.

'Gine'ye inşaat demiri satacaklar'

Corbus Metal İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti. Direktörü Metin Gülmez de Gine ile 200-400 bin dolar aralığında demir çelik anlaşması yaptıklarını açıkladı. Özellikle Batı Afrika ülkeleri ile görüşmeler yaptıklarını aktaran Gülmez, "İskenderun'da yıllık 40 bin ton inşaat demiri üretimi yapıyoruz. Hedefimiz inşaat demiri ve yassı ürünler üretmek. Gine ile anlaştık, sırada Kamerun da var. Bu organizasyon ile gidemediğimiz ülkelere ulaştığımızı hissettik" dedi. Türkiye'de erkek giyim üretimi yapan Masaro'da fuarda ilk ihracat görüşmesini yaptı. İlk görüşmeyi Nepal'le yapan firma, bu pazara erkekler için takım elbise satmayı hedefliyor. Lobus Metal ise Gine ile yaptığı görüşmelerden olumlu sonuç aldı. Firma bu ülke ile 200 ile 400 bin dolarlık demir çelik anlaşması yapacak olan firma, Kamurun'u ihracat listesine ekleyebileceğini açıkladı. 1997 yılından bu yana Yunanistan'da yeşil zeytin üretimi yapan Yunanlı Hatzistergio Olives, Türkiye'den zeytin ve yağ satın almak istiyor.