Hububat müdahale alım fiyatları çiftçiyi üzdü

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, açıklanan hububat müdahale alım politikasının, çiftçilerin beklentilerini karşılamadığını bildirdi.

Bayraktar, yaptığı yazılı açıklamada, ya müdahale fiyatının ya da prim miktarlarının artırılarak, üreticilere, TZOB tarafından belirlenen maliyetin üstünde ürününü satma imkanı sağlanması gerektiğini belirtti.

Bu yıl hububatta rekoltenin normal yıllardaki üretim seviyesine yakın gerçekleşmekte olduğunu ifade eden Bayraktar, geçen iki yılda kuraklık, girdi maliyetlerinin yüksekliği nedenleriyle mağdur olan çiftçilerin, bu yıl ürettikleri hububattan alın teri emeklerinin karşılığını almayı beklediğini kaydetti.

TZOB olarak yaptıkları çalışma sonucu 2008/2009 ürünü buğday maliyetini kilogram başına 61 kuruş olarak belirlediklerini belirten Bayraktar, belirledikleri bu maliyeti ve fiyatı daha önce TMO'ya bildirerek, buna göre bir fiyat belirlenmesini talep ettiklerini bildirdi.

Oda olarak belirledikleri talepler hakkında bilgi veren Bayraktar, şöyle dedi:
''TMO, bir an önce ürün maliyetlerini göz önüne alarak, müdahale fiyatlarını açıklamalıdır. TMO, alım merkezlerini artırarak, hasat döneminde ürününü acilen satmak zorunda olan çiftçilerimizi toplayıcıların eline bırakılmamalıdır. Sürekli ve hızlı alım yapmalıdır.
Alımlar peşin bedelle ve etkin bir biçimde yürütülmelidir. TMO'nun kar amacı gütmeyen bir müdahale kurumu haline gelmesi için gerekli mevzuat değişiklikleri yapılmalıdır. Böylece TMO, alımlarda görev zararını düşünmeden, üretici ve tüketici lehine bir politika izlemelidir.''

Hububat primleri

Hububat primlerinin yeniden gözden geçirilerek artırılması gerektiğini belirten Bayraktar, prim miktarları üretim döneminden önce açıklanması gerektiğini ifade etti.

Pazarlama döneminde normal veya dış ticaret rejimi kapsamında ithalata izin verilmemesi gerektiğini kaydeden Bayraktar, ihracatçıları desteklemek için başka araçların kullanılmalısı gerektiği belirtildi.

Bayraktar, şöyle devam etti:
''Bu gün açıklanan 50 kuruş buğday kilogram fiyatı maliyetin altında kalmıştır. Bu fiyat alım sırasında en düşük kalite buğdayın fiyatı kabul edilmeli ve kalite kriterleri yükseldikçe fiyat belli oranda yükselmelidir. Kısacası açıklanan fiyat taban fiyat olmalı, tavan fiyat olmamalıdır. Açıklanan bu fiyata göre, çiftçinin en azından maliyetini karşılayabilmesi için prim miktarının kilogramda 11 kuruş olması gerekmektedir. Ancak prim miktarı kilogramda 5 kuruş açıklanmıştır. Alımlarda ödemeler peşin yapılarak piyasanın düşmesine fırsat verilmemelidir. Yapılan açıklamadaki bir aylık vade oldukça uzun bir süreçtir. Aksi halde iki yıldır yaşanan kuraklığın ardından bu yıl beklenen verim artışının çiftçi gelirine olumlu etkisi olmayacaktır. Açıklanan bu fiyat geçen yıl kilogramda 56 kuruş olan piyasa fiyatlarının altında kalmıştır.
Özellikle, Ankara, Konya, Çorum, Kayseri, Yozgat gibi verimin düşük olduğu bölgelerde açıklanan fiyat büyük sıkıntı yaratacaktır.''

TZD: Fiyat çiftçilerin beklentisinin altında kalmıştır

Türkiye Ziraatçiler Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker tarafından açıklanan buğday fiyatının maliyet civarında olduğunu ve fiyatın çiftçilerin beklentisinin altında kaldığını savundu.

Yetkin yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye genelinde tüm maliyet unsurları katılarak yapılan hesaplamalara göre buğdayın maliyetinin kilogram başına 61 kuruş olduğunu ifade etti.

Çiftçinin genellikle kendine ait topraklar üzerinde ve kendi emeğini katarak üretim yaptığı düşünülse bile verilen kilogram başına 50 kuruş artı 5 kuruş primlik fiyatın, en iyi koşullarda ''fiili'' maliyet civarında kaldığına işaret eden Yetkin, şunları kaydetti:
''Buğdayın fiyatının yaklaşık iki yıldır kilogram başına 50 kuruş civarında gezindiği, buna karşılık çiftçinin kullandığı gübre ve mazot gibi girdilerin fiyatlarında bu iki yıl boyunca yaklaşık yüzde 100 artış olduğu düşünülürse, fiyatın neden beklentileri karşılamadığı daha iyi anlaşılabilir.
Bu yıl her şeye karşın TMO'nun sınırsız alım yapma kararı ve bir alım fiyatı açıklamış olması kuşkusuz olumludur. Ödemelerin peşin yapılması ve buğdaya verilen primde bir miktar artışa gidilmesi durumunda bir ölçüde bile olsa çiftçinin mağduriyeti giderilebilir.Beklentimiz bu yöndedir.''