"Hukuk yok zannedenler bilsin ki o devir geçti"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ulusa sesleniş konuşmasında karanlık düşüncelerin, doymak bilmez ihtirasların, çağdışı zihniyetlerin bu ülkenin çocuklarının geleceğini karartmasına asla izin verilmeyeceğini belirtti.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 29.01.2010 - 19:39

Başbakan Erdoğan ulusa sesleniş konuşmasına, yeni yılın Türkiye için sıkıntıların önemli ölçüde ortadan kalktığı güzel ve aydınlık bir yıl olacağına dair iyi dilekleriyle başladı.
En sıkıntılı zamanlarda bile ülkenin yarınlarına olan inancın asla kaybedilmediğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Milletimizin büyüklüğünü, ülkemizin gücünü ve potansiyelini çok iyi biliyoruz. Hiçbir zorluktan yılmayacak, önümüze çıkartılan engelleri yine milletimizin büyük desteğiyle aşacağız" dedi.

Erdoğan şöyle konuştu:
"Karanlık düşüncelerin, doymak bilmez ihtirasların, çağdışı zihniyetlerin bu ülkenin çocuklarının geleceğini karartmasına asla ve asla izin vermeyeceğiz. Bugüne kadar bu ülkenin medeniyet aşkını köreltenlere, gelişme hızını kesenlere meydanı boş bırakmayacağız. Kim bu ülkede hukuk yok zannediyorsa, kim istediği gibi davranabileceğini, kanunsuz girişimlerini çeşitli kılıflara büründürerek meşrulaştırabileceğini zannediyorsa bilsin ki artık o devirler geçti. Bu ülkede hukuk karşısında herkes eşittir, kimse hukukun üzerinde değildir, kimse kanunlarca çizilmiş sınırlardan muaf değildir."


"Büyük hedeflerimiz var"


Başbakan Erdoğan, ülkenin geleceği için çok büyük hedeflerinin bulunduğunu belirterek, "Bu yolda adım adım ilerliyoruz. Son yedi yıllık süreçte çok önemli bir atılım gerçekleştirdik, önümüzdeki dönemde inşallah bu büyük değişimi çok daha güzel, çok daha ileri seviyelere taşıyacağız" diye konuştu. Erdoğan, Türkiye'de çetin kış şartları devam ederken, bu şartlara aldırmadan Ankara, Bilecik ve Sakarya'da çok önemli açılışlar gerçekleştirdiklerinin altını çizerek, Ankara'nın, doğusundaki 43 ille ulaşımını sağlayan devlet yolunun Elmadağ kesimi, "ölüm rampaları" olarak bilinen kesimi tarihe havale ettiklerini vurguladı.

Erdoğan konuşmasında ayrıca, ilk defa kendi hükümeti döneminde bütçeden en büyük payın eğitime ayrıldığına dikkat çekerek, Milli Eğitim Bakanlığı ödeneklerini 2010 yılında bir önceki yıla göre yüzde 10,3 oranında artırarak 28 milyar 200 milyon liraya, öğrencilere verilen öğrenim ve harç kredisi, burs ve harçlık tutarları toplamını 2010'da takriben yüzde 13 artırarak 2 milyar 300 milyon liraya yükseltildiğini söyledi.

Sağlık alanına da büyük bir dönüşüm gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, Tam Gün Yasası'nı Meclis'ten geçirerek sağlık hizmetleri alanında devrime imza attıklarını kaydetti.
Erdoğan, tarım sektörünü ayağa kaldırmak konusundaki kararlılıklarını her vesileyle ifade ettiklerini yineleyerek, "Göreve geldiğimiz günden bugüne köylümüzü, çiftçimizi, hayvancımızı desteklemek için her türlü imkânımızı seferber ettik" dedi.


"Çıkış için tedbirleri aldık"


Başbakan Erdoğan, 2009 yılında bütün dünyayı sarsan büyük bir ekonomik kriz yaşandığını hatırlatarak, Türkiye'nin, dünyada bu krizi en az hasarla atlatan ülkeler arasında olduğunun altını çizdi. Erdoğan şöyle konuştu:
"Ancak yine de reel sektörde bu olumsuz küresel şartların etkilerini hissettik. Hükümet olarak yaşanan sıkıntıları azaltmak ve bilhassa krizden çıkışı hızlandırmak amacıyla çeşitli tedbirler aldık, çeşitli teşvikleri uygulamaya koyduk. Bunun için 2010 yılında da reel sektörümüze destek olmaya devam edeceğiz. Esnafımıza verilecek düşük faizli kredinin finansmanı için Halk Bankasına aktarılmak üzere 2009 yılında 275 milyon lira gider öngörülmüştü. Bu yıl bu tutarı yüzde 42,5 oranında artırarak 392 milyon lira seviyesine yükselttik. İşverenlerimizin ödediği sosyal güvenlik priminden yaptığımız 5 puanlık indirim için 2010 yılı bütçesinde yaklaşık 4 milyar liralık ödenek öngördük.

KOBİ'lerimizin, yani küçük ve orta boy işletmelerimizin mali yapılarını güçlendirmek için 2010 yılı bütçesinde 209 milyon lira ödenek ayırdık. Yatırımı ve istihdamı teşvik etmek için 2010 yılında Hazine teşvik ödemelerine 720 milyon lira kaynak ayırdık. İhracat destekleri için Destekleme Fiyat İstikrar Fonuna aktarılmak üzere Hazineden 604 milyon lira tahsis ettik."

Başbakan Erdoğan, hükümet olarak çalışan kesimlerin enflasyona ezdirmemek için azami hassasiyet gösterdiklerini belirterek, "Şartlar ne olursa olsun bu sözümüzden, bu anlayışımızdan taviz vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz" dedi. Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bakınız 2010 yılının hemen başında 7 milyon 327 bin 800 emeklimizin aylıklarını günün şartlarına göre yeniden belirledik. SSK işçi emeklilerimizin, tarım emeklilerimizin, Bağ-Kur kapsamındaki esnaf ve tarım emeklilerimizin hepsi bunun içindedir.
Yeni belirlenen rakamlara göre 2010 yılının ilk altı ayı için en düşük emekli aylığı % 20,4 oranında, en yüksek emekli aylığı da % 4,5 oranında arttırılmıştır. 2010 yılı içinde, Temmuz ayındaki % 3'lük TÜFE artışlarıyla birlikte, en düşük aylık alan emeklimizin maaşı % 24,2; en yüksek aylık alan emeklimizin maaşı da % 7,6 oranında artmış oluyor. Bu iyileştirmeyle, emeklilerimizin aylıklarında, ilk 6 ay için en az 63 lira, en çok 101 lira artış olacak."

Erdoğan, yeni dönemde engelli yurttaşları destekleme konusundaki hassasiyetin sürdüreceğinin altını çizerek, "Özürlü vatandaşlarımızın eğitimi için geçen yıl ayrılan ödenek 800 milyon liraydı. 2010 yılı bütçesinde bu rakamı 950 milyon lira seviyesine çıkardık" diye konuştu.

Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu bütçesinden sağladığımız ayni ve nakdi yardımların bu yıl 87 milyon liraya çıkarıldığını açıklayan Erdoğan, insan odaklı hizmet anlayışının gereği olarak devletin ihtiyaç sahibi her insanın yanında olduğunu ifade etti.


"Lider ülke haline geldi"

Başbakan Erdoğan dış politika konusuna da değinerek, Türkiye'nin dünyadaki ağırlık ve itibarının hızla arttığını, diplomatik trafiğin yoğunlaştığını aktardı. Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bundan muradım, Türkiye'nin önemli bir dünya aktörü, bir lider ülke haline geldiği gerçeğini sizlerle paylaşmaktır. Göreve geldiğimiz ilk günden şu ana kadar attığımız her adımı Türkiye'nin büyüklüğünün, milletimizin tarihe malolmuş medeniyet birikiminin şuurunda olarak attık.

Bunun neticesinde Türkiye kısa zamanda dünyada hak ettiği yeri aldı, bulunduğu her zeminde inisiyatif aldı, ağırlığını hissettirdi. Bugün başta komşularımız olmak üzere bütün dünya ülkeleriyle karşılıklı saygı ve eşitlik temelinde güçlü ilişkiler geliştirmiş durumdayız.

Bunu milli menfaatlerimizden ödün vermek pahasına yapıyor değiliz. Aksine menfaatlerimizi eskisinden çok daha iyi koruyoruz, çok daha aktif biçimde savunuyoruz. Dünyada yanlış gittiğini düşündüğümüz şeyleri, haksızlıkları, yanlışları da yine ülkemizin izzetine yaraşır bir dille her zeminde dile getiriyoruz. Türkiye için doğru dış politikanın bu olduğunu düşünüyoruz, şu ana kadar yaşadıklarımız da doğru yolda olduğumuzu gösteriyor."

Erdoğan, hız kesmeden sadece çevre ülkelerle değil, dünyanın dört bir köşesiyle diyaloğun daima canlı tutma gayreti içinde olacaklarına dikkat çekerek, "Biz inanıyoruz ki dünyanın diyaloga ihtiyacı var, ülkelerin birbirini tanımaya, anlamaya ihtiyacı var" dedi.
Türkiye'nin ilerleyen zaman içinde bu anlamda da bir dünya lideri olduğunu insanlığa göstereceğini belirten Erdoğan, "Buna bütün samimiyetimle inanıyorum" diye konuştu.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler