'Hükümetin tutumu ibret ve esef vericidir'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Libya'ya müdahaleyle ilgili, ''Başbakan Erdoğan ve hükümetinin bu gelişmeler karşısında sergilediği kararsız ve çelişkili tutum her bakımdan ibret ve esef vericidir. Nerede durduğu, ne düşündüğü ve neyi savunduğu anlaşılamamaktadır'' dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Libya'ya düzenlenen askeri müdahale'' konusunda yaptığı yazılı açıklamada, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da başlayan halk hareketlerinin her ülkenin iç şartlarının ve dinamiklerinin yönlendireceği değişim ve dönüşüm süreçleriyle ve kan dökülmeden sonuçlanmasının uluslararası barış, güvenlik ve istikrar için hayati önem arz ettiğini belirtti. Başta ABD olmak üzere bazı Batılı ülkelerin bu bölgede oluşacak yeni siyasi yapılarda etkili olmak için yaptıkları müdahalelerin endişe verici olduğunu ifade eden Bahçeli, bugün bölgede harekete geçen iç dinamikler ve dış müdahalelerin Büyük Ortadoğu Projesinin yeni bir aşamasına geçildiği ve bölgenin siyasi mimarisinin Batılı ülkelerin çıkarlarına uygun olarak tanzim edilmesine çalışıldığı izlenimini güçlendirdiğine dikkati çekti.
Bahçeli, şöyle devam etti: ''Başbakan Erdoğan ve hükümetinin bu gelişmeler karşısında sergilediği kararsız ve çelişkili tutum her bakımdan ibret ve esef vericidir. Hiçbir fikri hazırlığı ve stratejisi olmayan hükümet gelişmeler karşısında tavrını belirleyememekte, sürekli yalpalamakta, pusulasız bir şekilde savrulmakta ve sürüklenmektedir. Nerede durduğu, ne düşündüğü ve neyi savunduğu anlaşılamamaktadır. İlk önce 'NATO'nun Libya'da ne işi var' diyen Başbakan, NATO'daki süreçlerde devre dışı kalınca, bu kez askeri harekatın NATO şemsiyesi altına alınması için sözde ön şartlarla ortaya çıkmış ve Türk kamuoyundaki imajını kurtarmak için NATO ile sanal müzakereler başlatmıştır. Bunun arkasında da ABD Başkanı Obama ile 21 Martta yaptığı görüşmede Libya'ya müdahalenin NATO komuta-kontrol imkanları kullanılarak NATO içine alınmasına onay vermiştir. Birleşmiş Milletler ve NATO şemsiyeleri arasında gidip gelen, harekatın uluslararası meşruiyet konularında tutumunu ve tavrını bir türlü belirleyemeyen ve Türkiye'nin bu harekatın neresinde durduğuna açıklık kazandıramayan Başbakan, çelişkili beyanlarla sürekli patinaj yapmıştır. Bunun sonucu Türkiye'nin uluslararası itibarı da yara almıştır. Bu gerçekler, AKP'nin Türkiye'yi 'gündem belirleyen, düzen kuran ve sözü dinlenen itibarlı bir ülke haline getirdikleri' söylemlerinin kuyruklu bir yalan olduğunu bir kez daha göstermiştir.''
'Kabul edilemez'
Bahçeli, Libya'da yaşananların, dönüşüm sürecinin çok sancılı ve kanlı bir süreç olacağını gösterdiğini ifade etti. Libya krizinin, Türkiye için büyük bir endişe kaynağı olacak şekilde geliştiğini belirten Bahçeli, ABD ve Fransa'nın öncülüğünde başlatılan NATO ağırlıklı deniz ve hava harekatının amacının, hedefleri ve kapsamının uluslararası meşruiyetini tartışmalı hale getirdiğini kaydetti. ''Kaddafi diktatörlüğünün Libya halkına karşı askeri güç kullanmasının hiçbir şekilde kabul edilmez'' olduğunu vurgulayan Bahçeli, Libya'ya karşı başlatılan askeri harekatta, askeri hedeflerin dışında sivil yerleşim bölgelerinin de bombalanmasının ve sivil kayıplara yol açılmasının da kabul edilemez olduğuna işaret etti. Libya'da uçuşa yasak bölge ihdası ve sivillerin korunması için alınacak tedbirlerin BM kararında belirlenen çerçevenin içinde kalmasının hayati önem taşıdığını belirten Bahçeli, Libya'da iç savaş riskinin önlenmesi ve bir an önce ateşkesin sağlaması için çaba harcanmasının elzem olduğunu ifade etti.
Bahçeli, Libya'nın bağımsızlığı ve toprak bütünlüğünün korunması ve askeri müdahalenin ülkenin işgaliyle sonuçlanmamasının da uluslararası camianın ortak hedefi olması gerektiğinine dikkati çekerek, şunları kaydetti: ''Konunun Türkiye açısından arz ettiği diğer bir önem ve hassasiyet de Libya emsalinin ilerde başka ülkeler için de kullanılabilecek olması ihtimalidir. Bir ülkedeki iç gelişmeler karşısında, bunun keyfi ve sınırsız askeri müdahaleye ve işgale gerekçe olarak kullanılmasının, ahlaki, siyasi ve hukuki meşruiyet temelinde yoksun olacağı ortadadır. Türkiye'nin milli birliğini ve varlığını tehdit eden, kanlı terörden beslenen etnik bölücülerin ve dış destekçilerinin bu yönde oluşturulacak bir emsali bahane olarak kullanmak, bölücü emelleri için bundan yararlanmak isteyebileceklerinin hatırda tutulması kaçınılmazdır. AKP hükümetinin buna imkan verecek ve zemin hazırlayacak tutumlardan özenle kaçınması, Türk milletinin beklentisidir. Milliyetçi Hareket Partisi, Libya'da sivillerin hedef alınmasından kaçınılmasını, ateşkesin biran önce sağlanmasını, iç barış ve istikrarın telafi edilemeyecek ölçüde bozulmasına zemin hazırlanmamasını, iç savaş riskinin önlenmesini, askeri harekatın işgalle sonuçlanmamasını ve demokrasiye geçişin iç dinamiklerle ve daha fazla kan dökülmeden gerçekleştirilmesini ümit ve temenni etmektedir. Türk milleti, dost ve kardeş Libya halkının her zaman yanında olacaktır.''
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke