"İdamdan daha ağır"

Ergenekon davası ile Danıştay saldırısı davası birleştirildi. Kararı değerlendiren tutuksuz sanıklardan eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu, ''Danıştay hakimini katledenlerle yargılanmaktayım. Bu, bana vereceğiniz idam cezasından daha ağırdır'' dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 02.08.2009 - 21:04

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen birinci Ergenekon davasının 102. duruşması başladı. Duruşmaya, tutuklu sanıklar emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve İP Genel Başkanı Doğu Perinçek'in de aralarında bulunduğu 25 tutuklu sanık katıldı. Duruşmada ayrıca tutuksuz sanıklardan eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu ve Güler Kömürcü Öztürk de hazır bulundu.

Salonda, Danıştay üyeleri ve Cumhuriyet Gazetesi'ne yönelik saldırıya ilişkin davanın tutuklu sanıklarından Alpaslan Arslan, İsmail Sağır ve Tekin Irşi de yer aldı.


Perinçek, Çiçek, Özcan ve Tekin salonu terketti

Davada söz alan tutuklu sanık İP Genel Başkanı Doğu Perinçek'in avukatı Mehmet Cengiz, ''İP'nin saldırıya uğrayan hakim Mustafa Yücel Özbilgin ile aynı safta olduğunu'' savunarak, ''İP, olsa olsa müdahil olabilir. Müdahillik talebimizi önümüzdeki günlerde ifade edeceğiz. Birleştirilme kararı Türkiye ve Türkiye'nin milli güçlerine yapılan en büyük haksızlıktır'' dedi. Cengiz, mahkemenin bu 2 dosyayı ayırmaya yetkisi olduğunu belirterek, Ergenekon dosyasında bulunan Danıştay'a saldırı ve Cumhuriyet Gazetesi'ni bombalanma iddialarının CMK'nin 10. maddesi uyarınca ayrılarak yeni bir esasa kaydedilmesini istedi. Mehmet Cengiz, yeni bir esasa kaydedilen dosyanın Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nden gönderilen Danıştay üyelerine saldırı davası dosyasının birleştirilip yargılamanın bu şekilde yürütülmesini talep etti.

Duruşmada söz alan Doğu Perinçek ise ''Danıştay suikastının bu davaya katılmasının bir tertip olduğunu ve zulmün son halkası olarak gördüklerini'' söyledi. Perinçek ''Bu uygulama hukuku çiğnemenin ötesindedir, zulümdür. Atatürk devrimine karşı yürütülen psikolojik hareket sınır tanımamaktadır. Bu zulme boyun eğmiyoruz. Bu zulme katlanamayız. Mahkeme dosyayı derhal ayırmalıdır. Mahkeme buna teslim olursa ancak sandalyeleri yargılayabilir'' diye konuştu.

Perinçek'in sözleri, salonda bulunanlar tarafından alkışlandı. İP'li sanıklar Doğu Perinçek, Nusret Senem, Hikmet Çiçek ve Hayati Özcan ile Muzaffer Tekin daha sonra duruşma salonunu terk etti.

İP Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin, Danıştay üyelerine saldırı davasıyla birinci Ergenekon davasının birleştirilmesine tepki göstererek, mahkeme salonunu terk etmelerine ilişkin olarak yaptığı açıklamada, ''Danıştay davasıyla bizim davamızın birleştirilmesi Atlantik ötesinde hazırlanan tertibin sahnelenmeye devam edildiğini bugün bize tekrar gösterdi'' dedi.

Mahkeme salonu dışındaki açıklamasında Gültekin, 1,5 yılı aşkın bir süredir bütün kurallar, kanunlar ve geleneklerin, kısacası ''bu millete ait olan her şeyin'' ayaklar altına alındığını öne sürerek, bir tertibin ve zulmün yaşandığını iddia etti.
''Bu tertibin son sahnesine de bugün tanık olduklarını'' söyleyen Gültekin, ''Danıştay saldırısının katilleriyle Türkiye'yi seven, Cumhuriyete, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı olanlar aynı salonda bulundurularak halkın önünde küçük düşürülmeye çalışılmıştır. Hukuksuzluğun ötesinde, bu kabul edilemez bir zulümdür. Danıştay davasıyla bizim davamızın birleştirilmesi Atlantik ötesinde hazırlanan tertibin sahnelenmeye devam edildiğini bugün bize tekrar gösterdi'' diye konuştu.

Gültekin, Doğu Perinçek'in mahkemede, 'Bu zulmü bu mahkeme devam ettirecekse, o zaman sandalyeleri yargılayacaksınız' dediğini belirterek, İşçi Partililerin bu saldırıları kabullenmesinin söz konusu olamayacağını kaydetti.

Mehmet Bedri Gültekin, Perinçek'in bu konuşmanın ardından, arkadaşlarıyla birlikte salonu terk ettiğini, aynı zamanda Perinçek ve İşçi Partili sanıkların avukatlarıyla Perinçek'e destek vermek amacıyla izleyici olarak gelen partililerin de salondan ayrıldıklarını dile getirdi. Gültekin, ''Bu birleştirme, Danıştay katillerini kurtarma operasyonunun bir parçasıdır. Yeni Ceza Kanunu'nda bir davada tutukluluk 3 yıldan fazla süremez. Şimdi Danıştay Davası 1,5 yılda bitebilecek mi?'' dedi.

İP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri Özbey ise ''dünya tarihinde görülmemiş bir hukuk garabetinin yaşandığını'' öne sürerek, ''Bu birleştirme kararını kabul eden İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin büyük bir hatası vardır. Amaç Atatürkçüleri, Cumhuriyetçileri, Danıştay katilleriyle bir araya oturtup bir mesaj vermeye çalışmaktır'' diye konuştu.

 

"Türban kararı nedeniyle Danıştay hakimini katledenlerle yargılanıyorum"

Birinci Ergenekon davası kapsamında tutuksuz yargılanan eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Kemal Alemdaroğlu, ''Türban kararı nedeniyle Danıştay hakimini katledenlerle yargılanmaktayım. Bu, bana vereceğiniz idam cezasından daha ağırdır'' dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada söz alan tutuksuz sanıkAlemdaroğlu, savunmasında belirttiği gibi ''en büyük suçunun, rektörlüğü sırasında türban ile ilgili aldığı karar olduğunu'' ifade ederek, şunları söyledi:
''Ben türban darbesi yapmıştım. Üniversitede türban takılmasını açık ve kapalı alanlarda yasakladım. İki defa TBMM'de sorgulandım, aklandım. Şu anda ben türban kararı nedeniyle Danıştay hakimini katledenlerle yargılanmaktayım. Bu, bana vereceğiniz idam cezasından daha ağırdır.''

Alemdaroğlu'nun bu sözlerini alkışlayan bazı izleyicileri, Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, ''Duruşma salonunun ahengini bozmayın'' diyerek uyardı. Duruşmada söz alan Alemdaroğlu'nun avukatı Metin Çetinbaş ise yarım bıraktığı yazılı savunmasına 433. sayfadan itibaren devam etmek istediğini belirterek, sözlerine başladı.

 

İtirazlar reddedildi

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, birinci Ergenekon davası ile Danıştay üyeleri ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılara ilişkin davanın birleştirilmesi yönündeki karara yapılan itirazları reddetti.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, sanıklar ve avukatlarının 2 davanın birleştirilmesi yönündeki karara yaptıkları itirazları ve İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in bu aşamada 2 davanın birleştirilmesi kararına yapılan itirazların reddedilmesi yolundaki taleplerini değerlendirdi.

Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, 2 davanın birleştirilmesi kararına yapılan itirazların reddedildiğini bildirdi. Duruşma, tutuksuz sanık Kemal Alemdaroğlu'nun avukatı Metin Çetinbaş'ın savunmasıyla devam ediyor. Çetinbaş, savunmasını 12 Haziran'da mahkemenin 52 gün ara vermesi nedeniyle tamamlayamamıştı.

Bu arada, Danıştay üyelerine saldırı davasının sanıklarının duruşma salonunda tutuklu sanıklara ayrılan bölümün en arka sırasında jandarma gözetiminde tutuldukları gözlendi.
Duruşmayı, bu davanın sanıklarından Alparslan Arslan'ın kız kardeşi Hilal Arslan da izliyor.

 

Duruşma yarın devam edilmek üzere sona erdi

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde, eski İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun avukatı Metin Çetinbaş'ın savunmasını sürdürdüğü bugünkü duruşma, yarın saat 09.30'da devam edilmek üzere tamamlandı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler