İğrenç... Tacize uğrayan çocukların bazı ifadelerini veremiyoruz

 

Merkez Yakutiye İlçesi'ndeki İMKB İnönü İlkokulu 5'inci sınıfında okuyan 5 kız öğrenci 6 Nisan 2016 günü rehberlik öğretmenlerinin yanına giderek, kendilerini 4'üncü sınıfa kadar okutan sınıf öğretmeni A.K.'nin yaptıklarını anlattı. 5'inci sınıfa geçmelerine rağmen teneffüs aralarında yanlarına gelen öğretmen A.K.'nin kendilerini taciz ettiğini söyleyen öğrencilerin anlatımı üzerine rehber öğretmenler durumu Yakutiye Kaymakamlığı'na bildirdi.

 

Kaymakamlık tarafından öğretmen A.K. aynı gün açığa alındı ve Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunuldu. 12 Nisan günü çıkarıldığı 1'inci Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanan A.K. hakkında 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. A.K.'ya 'Çocuğun cinsel istismarı' suçundan mağdur öğrenci sayısına göre 88 yıldan 165 yıla, 'cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan ise 20 yıldan 100 yıla kadar ve toplamda 108 yıldan, 265 yıla hapis cezası istendi.

 

"OTORİTER TAVRIM NEDENİYLE KİNLENMİŞLER"
Olay sonrası 14 Temmuz'da ilk kez hakim karşısına çıkarılan öğretmen A.K. suçlamaları kabul etmedi. Öğrencilerin kamuoyunda geniş yankı uyandıran Karaman'daki cinsel istismar olaylarından etkilenerek kendisine iftira attıklarını ileri süren A.K. kendini şu sözlerle savundu:
"Bir baba ve eğitimci olarak bu şekilde insanlık dışı bir suçla karşınıza gelmiş olmanın utancı içindeyim. Otoriter bir yapıyla bu çocukları okuttum. Bu çocuklara yönelik eğitim tavrım, içten içe bana kinlenmeye dönüşmüştür.

 

 

Çocuklara 23 Nisan etkinliklerini ailelerinin maddi durumları iyi olmadığından 4 yıl boyunca yaptırmadım. Bu içlerinde ukde kalmış. Bu çocuklar menfur Karaman olaylarından etkilenerek benim hakkımda 'cehennem olsun gitsin, şundan kurtulalım' diye iftira atmışlardır. Okulda 7 yıldır çalışıyorum, disiplinli oluşumdan çocuklara ödev veriyordum. Kimisi güzel yapıyordu defterine 'aferin seni beğeniyorum, tebrik ederim' gibi cümleler yazıyordum. Çocuklara kurgu yapmayı, hayal gücünü geliştirici çalışmaları ben öğrettim. Benim de çocuğum var. Eğer böyle bir olay yaptıysam çocuklar neden bunu ailelerine anlatmamışlar. Bu çok ağır bir itham, bana karşı öfke ve nefretlerini aşırı disiplinci oluşum ve başarılı öğrencileri sevmem, başarısız çocukların da bu duruma içerlemelerindendir. 'Çocuklara sevişme nedir, sevişmeyi biliyor musunuz?' gibi sorular sormadım."

Erzurum 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 13 Ekim günü yapılan üçüncü duruşmasında cinsel istismara uğrayan öğrenciler dinlendi. Çocukların rahat ifade vermesi için sanık öğretmen A.K. ve aileler duruşma salonunun dışına çıkarıldı.

 

Sosyal hizmet uzmanı eşliğinde ifadesine başvurulan kız öğrencilerinden biri ifadesinde şunları anlattı:

 

Bu davranışları öğretmen, anne veya baba sevgisi gibi değil, dersteki başarı bahanesiyle ödüllendirmiş gibi yaparak gerçekleştiriyordu. Yaşımız küçük olduğu için ilk başta anlayamadık. Daha sonra fark ettiğimizde ilk olarak halama anlattım, daha sonra T. öğretmene. Gece-gündüz denen bir oyunu sınıfta oynattığı zaman aramızdan birini alıp masaya götürüyordu... Bunları kimseye anlatmamamızı, ailelerimizin bize değil kendisine inanacağını, anlatırsak dava açacağını söylüyordu."
Diğer arkadaşlarına yapılanların aynısının kendisine de yapıldığını anlatan diğer bir kız öğrenci ise şunları söyledi:

 

"O kadar çok iğrenmeye başlamıştık ki bizi öpünce sürekli dudaklarımızı yıkıyorduk. Bu davranışları diğer kız öğrencilere de yapıyordu. Hatta bir keresinde bana 'seninle evleneceğim, benimle olacaksın' gibi laflar da etti. Korkumdan dolayı kimseye anlatamadım. İlk olarak yaşananları arkadaşlarımızla paylaşarak 'artık yeter' dedik. Sonra T. hocayla görüşerek durumu anlattım ve aileme söyledim."