'İhtiyaç kalmadığında vizeler kalkar'

Türkiye'ye ziyarette bulunan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Lideri Mesut Barzani ORSAM'ın düzenlediği toplantıda yabancı diplomat ve işadamlarının sorularını yanıtladı.

'İhtiyaç kalmadığında vizeler kalkar'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 05.06.2010 - 08:29

Türkiye'ye ziyarette bulunan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Lideri Mesut Barzani gerektiğinde Türkiye ve Irak arasında vize uygulamasının kaldırılmasından memnun olacaklarını bildirdi.
Barzani, Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi'nde (ORSAM) düzenlediği toplantıda bir konuşma yaptı ve Ankara'daki diplomatlarla işadamlarının sorularını yanıtladı.

'Vizeler ihtiyaç olmadığında kaldırılır'

Türkiye ve Irak arasında vize uygulamasının kaldırılması konusundaki düşüncesinin sorulması üzerine Barzani, "Tabii ki vizeye ihtiyaç kalmadığında vizelerin kaldırılması düşüncesini destekliyoruz. Ancak bu Ankara ve Bağdat'ta dışişleri bakanlarının karar vereceği bir şey, fakat bize gelince işbirliği ufkunu daha iyi bir şekilde genişletme imkânı getireceği için vizelerin kaldırılmasından memnun oluruz" dedi.

Ziyaretiyle ikili ilişkilerin yeni bir döneme girdiğini belirten Barzani, "Normal olan karşılıklı ziyaretlerin yapılması. Sayın Ahmet Davutoğlu'nun görüşlerini paylaşıyorum" dedi. Türkiye'nin Kürdistan bölgesinde en büyük ve en fazla firması bulunan ülke olduğunu belirten Barzani, "Önümüzde her açıdan güçlü ilişkiler kurmak için aydınlık bir gelecek görüyoruz" dedi.

Mesut Barzani, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay ile sonuçları itibarıyla sıkıntısız görüşmeler gerçekleştirdiğini belirtirken görüşmelerde ortak bir anlayışın hâkim olduğunu kaydetti. "Kürdistan bölgesinin" güvenlik açısından emin ve oldukça istikrarlı bir konumda bulunduğunu belirten Barzani şöyle devam etti: "Emin ve güvenli bir Kürdistan bölgesi, Türkiye ve Irak'ın orta çıkarları açısından bir köprü ve koridor rolü oynayabilir, aynı zamanda bu köprü Türkiye'nin Körfez bölgesine inmesi için de yararlıdır. Irak'ın bir anayasaya bağlı biçimde yönetilmesi koşuluyla Irak'ın birliğini taahhüt ediyoruz, çünkü bunun tüm Irak halkının ve tüm bölgenin çıkarına olduğunu görüyoruz." Irak'ta yeni hükümetin kurulması çabalarının sürdüğünü, Kürdistan bölgesi olarak hükümetin kurulmasında engelleri ortadan kaldırmak için yardımcı olacaklarını belirten Barzani, "Yeni hükümet Irak'taki tüm toplulukları temsil edecek kapsayıcı bir hükümet olmalı. Herhangi bir mezhep ya da toplumun herhangi bir parçası marjinalize edilir ya da dışlanırsa işlemez. Görüşmelerin yeniden başlaması bu temelde olur, delegasyonumuz gelecek hafta diğer bloklarla müzakerelere başlamak üzere Bağdat'a gidecek" dedi.

 

'Cesur adamlar atılmalı'

Yeni hükümet oluşturulurken konumlarının belli olduğunu, Sünnilerin dışlanması ve marjinalize edilmesi için Şiilerle ittifaka girmelerinin, ya da Şiileri zayıflatmak için Sünnilerle birlikte hareket etmelerinin söz konusu olmayacağını belirten Mesut Barzani tüm taraflarla birlikte çalışmayı tercih edeceklerini, Irak hükümetinin kurulmasında etkin rol oynayacaklarını bildirdi. Bir soru üzerine ziyaretinin Türkiye ile bölge arasındaki ilişkilerin değişik alanlarda çoğaltılması ve daha yeterli ve etkin hale getirilmesi değişikliğini getireceğini kaydeden Barzani "PKK'ya karşı mücadelede işbirliği konusunda bize söyleyebilecekleriniz var mı?" sorusuna ise şu yanıtı verdi: "Öncelikle kanı akan herhangi bir Türk vatandaşını Türk ya da Kürt olarak ayırmanın son derece yapay, talihsiz olduğunu ve bize acı verdiğini söylemeliyim. Şiddete ve kan dökülmesine karşıyız. Türkiye'deki Kürt sorununun çözümü için Ekselansları Başbakan ve Türk hükümeti tarafından kabul edilen açılım politikasını güçlü bir şekilde destekliyoruz. Tecrübe bu tür sorunların şiddet ve askeri yöntemlerle çözülmeyeceğini kanıtladı. Açılım politikasının daha fazla devam etmesinin, Türk hükümetinin ve özellikle de Ekselansları Başbakan'ın daha fazla cesur ve kararlı adımlar atmasının bizi akılcı ve etkin bir çözüme yakınlaştıracağına inanıyoruz. Biz KBY olarak bunu güçlü bir şekilde destekliyoruz. Bu bizim politikamız, çünkü savaşın bu sorunu çözeceğine inanmıyoruz ve tecrübe diğer araçlar görmemiz gerektiğini kanıtlamıştır. Bu soruna temel bir çözüm bulunması için Türkiye'deki hükümetin ihtiyaç duyduğu her türlü destek ve işbirliğini sağlamaya hazırız."

Irak'ta Baas rejiminin çökmesinden bu yana gelişmeleri yakından izlediklerini belirten Barzani, "Türkiye'den Irak'a sınırdan geçen tek bir terörist görmedik. Bu Türkiye'nin Irak'ın güvenlik ve istikrarına verdiği önemi gösterir ve bu anlama gelir" dedi ve Türkiye'nin bu tutumunun Irak'ta takdir edildiğini bildirdi. Bir başka soru üzerine sadece Katar'dan değil kuzeyi dâhil Irak'taki kaynaklardan elde edilecek doğalgazın Türkiye'ye gelecek bir boru hattına eklenmesini desteklediklerini, hattın kuzeyden geçecek bölümünün güvenliğini garanti ettiklerini belirten Barzani, Erbil'de Türk konsolosluğunun açılmasının Türk firmalarının bölgede iş yapmalarını kolaylaştıracağını anlattı.


Barzani, TÜSİAD heyetiyle bir araya geldi

Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin lideri Mesud Barzani ve beraberindeki heyet, Türkiye ziyareti kapsamında Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Ümit Boyner başkanlığındaki TÜSİAD heyeti ile bir araya geldi.

Türkiye ve Kuzey Irak arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin ele alınacağı görüşmeye, Erbil Başkonsolosu Aydın Selcen ve Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin yanı sıra TÜSİAD yönetim kurulundan Haluk Dinçer, Tayfun Bayazıt, Volkan Vural, Cansen Başaran, Zafer Yavan ile TÜSİAD üyesi ve Irak çalışma Grubu Başkanı Şerif Egeli de katıldı. Basına kapalı olarak gerçekleşen görüşme nedeniyle TÜSİAD Genel Merkezi önünde yoğun güvenlik önlemi alındığı gözlendi.

 

'Kuzey Irak bizim için ciddi potansiyeller içeren bir pazar'

Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin lideri Mesud Barzani ve beraberindeki heyetin, TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner başkanlığındaki TÜSİAD heyeti ile yaptığı ve yaklaşık 1 saat süren görüşme sona erdi. TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, gazetecilere yaptığı açıklamada, görüşmenin ikili ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi üzerinde yoğunlaştığını, Barzani ekibiyle güzel bir toplantı yaptıklarını söyledi. Türkiye'nin geçtiğimiz dönemde dünyadaki konjonktürün değişmesiyle, krizle birlikte kendisine çok farklı pazarlar aramaya başladığını ifade eden Boyner, şunları kaydetti: ''Bu noktada Kuzey Irak bizim için ciddi potansiyeller içeren bir pazar. Güzel bir örnektir, Suriye sınırında ticaretin artmasıyla, Suriye ile ilişkilerin gelişmesiyle o sınır bölgesinde ticaretin ne kadar canlandığını ve bunun da o bölgemizin gelirine, refahına ne kadar ciddi katkı yaptığını da gördük. Açıkçası Kuzey Irak ile ticaretin gelişmesi Türkiye için de bölgesel gelişmişlik açısından çok zor bir noktada olan Kuzey Irak sınırının da Türkiye sınırının da gelişmesi için çok önemlidir diye düşünüyoruz. Kuzey Irak bizim için potansiyeller içermekle birlikte ticaretin gelişmesi bizim bölgesel gelişmemiz adına da bize bir avantaj sağlayacaktır diye düşünüyoruz. Tabii ki bölgede bir de demokratikleşme ve güvenlik sorunu da var. Bu noktada biz de çekincelerimizi ve terörle mücadelenin de devam etmesi gerektiğini, bunun üçlü ilerlemesi, Türkiye'nin hem ekonomik gelişmesini, hem demokratik gelişmesini aynı anda yapmak zorunda olduğunu, aynı noktada terörle de mücadelesine devam etmek zorunda olduğunu da kendilerine ilettik.''

Türkiye ile ciddi şekilde başlayan hem siyasi anlamda hem ekonomik anlamda ilerlemiş ilişkiler olduğunu söyleyen Boyner, fakat tam olarak potansiyelleri geliştirme noktasında yapacak çok şey bulunduğunu düşündüklerini de belirtti. Boyner, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Biz TÜSİAD olarak Kuzey Irak'taki potansiyellerin ne olduğunu, hukuki çerçevede ne gibi gelişmeler olduğunu, yatırım ortamının nasıl bir noktaya geldiğini... Çünkü yeni bir pazar yeni gelişmeler oluyor. Seçimler yapıldı, yeni bir hükümet kurulacak, bundan sonra ne gibi gelişmeler olacak? Tabii ki Irak'ın bütünlüğü bizim için önemli. Irak bir bütün olarak da bir yatırım ve ticaret ilişkilerini geliştirmek adına önemli bir ülke. O konuda da sorularımız oldu. Bu noktada ilişkilerimizi bir üst düzeye taşımak üzere de bizim Irak Çalışma Grubumuz zaten var, onunla daha üst düzey ilk ağızdan bilgilerin güncelleştirilip, çalışma gurubunu da tekrar devreye sokarak hızlı bir şekilde ticari ve yatırım ilişkilerimizi ilerletmek üzere çalışmaya başlayacağız, bu kararı aldık.''

'Sınırda sanayi ve ticaret serbest bölgesi oluşturulması...'

Kuzey Irak Yerel Yönetimi Sanayi ve Ticaret Bakanı Sinan Çelebi de, bir süre önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak Başbakanı ile ticari anlamda 48 protokol imzaladığını anımsatarak, bunları hayata geçirmeye başladıklarını belirtti. Çelebi, ''Şimdi Kuzey bölgesinde olan emniyet ve sıkıntısız çalışma koşulları maalesef orta ve güneyde hali hazırda o kadar değil. Bizim asayiş, emniyet bakımından herhangi bir sıkıntımız yok. Bu yatırım, ekonomi için birinci şarttır. İkinci şart yasal karar. O yasal karar da var. İki tarafın arzusu ekonomik ilişkileri geliştirmeyi daha da ileriye götürmek'' dedi.

Ortak bazı projeler olduğunu ifade eden Çelebi, ''Örneğin sınırda, sıfır noktasında sanayi ve ticaret serbest bölgesi oluşturulması... Yanı sıra hali hazırda bugün Irak ile Türkiye arasında 6 milyar dolar civarında bir ticaret hacmi var. Alınan karara göre bunu 20 milyar dolara çıkarmak gerekir. Dolayısıyla şimdiki köprü yetmeyecek, en az 2 tane daha yapılması lazım. Belki geçici olarak hali hazırdaki köprünün yanına bir ek köprü yapılması işe yarar gibidir'' diye konuştu. Bölgede bundan 5-6 ay önce Türk firmaların yabancı firmalar içindeki yüzdesi yüzde 45 civarında iken, şimdi yüzde 60'ı geçmek üzere olduğuna dikkat çeken Çelebi, bölgedeki atmosferin yatırım için çok iyi olduğunu, yabancı firmaların Iraklı firmalarla aynı haklara sahip bulunduğunu, 10 yıla kadar da vergiden muaf olunduğunu anlattı.
 

'THY yakında başlayacak'

Sinan Çelebi, ''Amacımız Türkiye ile olan ilişkileri daha ileri safhaya götürmek. Irak devletinin bütünlüğüne biz de saygı gösteriyoruz. Bizim bölgemizin hem Irak'ın diğer kısımlarıyla hem de Arap ülkeleriyle bir köprü sağlanmak için üs olmasında yarar var. İstikrar sağlanmasını arzu ediyoruz ama o galiba biraz zaman alacak. O zamandan yararlanıp, hazırlanın. Yatırım sadece Kuzey Irak'ta yaşayan 4.5 milyon insan için değil Irak'ın 30 milyonu için, hatta diğer Arap ülkeleri için de olsa çok daha yararlı olur'' dedi. Ekonominin sınırı olmadığını, aradaki sınırlara saygı göstermekle beraber o sınırın ekonomi için geçerli olmadığını belirten Çelebi, bir an önce bunları geliştirmek gerektiğini söyledi.

Çelebi, ticaretin sağlanması için ikinci adımın bankacılık olduğunu, o konuda Ziraat Bankası'nın Bağdat'ta açıldığını, şubesini Eylül'de açacağını, İş Bankası'nın da aynı şekilde Haziran sonuna kadar olacağını, THY'nin de artık yakında başlayacağını, İstanbul-Erbil, Ankara-Erbil ve muhtemelen ya Diyarbakır ya da diğer şehirlerde olacağını kaydetti. Çelebi, ''Bu kapı açıldı, ardına kadar açıktır. Tek arzu ettiğimiz buyurun gelin bir an önce işbirliği yapalım'' dedi.
 

'Amacımız Türkiye ile entegrasyonu daha hızlı yapmak'

Soruları da yanıtlayan Çelebi, enerji alanında işbirliği noktasında bir düğümlenme olduğuna ilişkin soruya karşılık, ''Yasal olarak bir sıkıntımız yok. Sıkıntı buradan kaynaklanıyor, yani eşit bir şekilde (şehirlere) dağılması gerekir. Bütün vilayetlerin hakkı var, petrol araştırmasını yapsınlar ve çıkarsınlar. Bağdat'taki hükümet daha tam oturmadığı için ondan dolayı bazı sıkıntılar oluyor. Bizim bölgede dün aldığım bilgiler, rezervler neredeyse Kuveyt rezervlerinden daha fazladır. Petrol eşit olarak dağılıyor ama aldığımız petrolün orada yan sanayini yapmak kendi hakkımızdır. Biz dışarıdan da gazoil alıyoruz, başka şey alıyoruz, onların Türk şirketleri kanalıyla olmasını arzu ediyoruz. Amacımız Türkiye ile entegrasonu daha hızlı yapmak'' diye konuştu.

Türk vatandaşlarına ilave teşvik vermeyi düşünüp düşünmedikleri sorusunu da Çelebi, ''Bugün bir Türk vatandaşınız orada kabinede bakandır. Daha başka ne söyleyeyim'' yanıtını verdi. Kuzey Irak'tan çıkan petrolün Türkiye üzerinden batı pazarlarına ulaştırılması konusuna ilişkin de Çelebi, Irak'ın hangi bölgesinden petrol çıkarsa bunun sadece o bölgeye değil Irak halkının tümüne ait olduğunu, bundan dolayı ister istemez merkezi hükümetle bir anlaşma yapmak gerektiğini söyledi.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon