İlk temsilini 19 Mayıs 1953’te yapan Gençlik Tiyatrosu 67 yıl sonra belgesel oluyor
Sanatla dünyayı değiştirebileceğine inanan gençlerin 1953’te kurduğu, ülkemizi yurt dışında ilk kez temsil eden tiyatro topluluğu olan “İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği Gençlik Tiyatrosu”nun hikâyesi belgesel oluyor.
Belgeselin yapımcısı ve yönetmeni Nurgül Bayram, iki buçuk yıl süren yapım aşamasından sonra, dünün gençleri bugünün ustalarını 67 yıl sonra, tiyatronun ilk temsil tarihi olan 19 Mayıs Gençlik Bayramı haftasında belgeselin galasında bir araya getirmeyi planlamıştı. Ancak bu özel organizasyonu covid-19 virüs salgını nedeniyle daha ileri bir tarihe ertelemek zorunda kaldı.
Belgesel, ülkemizi Avrupa’da ilk kez temsil eden Türkiye'nin ilk üniversite tiyatrosu ve özel tiyatroların açılmasında ilk ateşi yakan, sanatla dünyayı değiştirebileceklerine inanan gençlerin hikâyesini anlatıyor.
"Boş Beşik" oyununun temsili sonrası oyuncular ve ekip bir arada. Ortada oyunun yazarı Necati Cumalı. (Hakan Akçura arşivinden)
Belgesel, yalnızca bir dokümantasyon çalışması değil. Bir akımın Türkiye tarihine kattıklarını, tiyatro tarihinin belgesiz kalan çok önemli bir dönemini de aydınlatıyor.
19 Mayıs 1953 tarihinde gençliğe tiyatro kültürünü aşılamak amacıyla ilk tohumlar ekilmiş, tiyatro ustası Avni Dilligil yönetmenliğinde MEB’in klasikler dizisinden Terentius’un yazdığı -Nurullah Ataç çevirisi- eski Roma piyesi Kaynana ile ilk temsilini yapmıştı.
İlhan İskender ve Nisa Ersan Serezli "Boş Beşik" oyununda (Hakan Akçura arşivinden)
TÜRK TİYATROSUNUN AVRUPA’YA İLK AÇILIŞI
Kuruluşundan bir yıl sonra 1954’te, Avni Dilligil’in yönetmenliğinde, Brezilyalı yazar Pascoal Carlos Magno'nun “Yarın Başka Olacaktır” adlı oyunuyla Almanya’nın Erlangen şehrinde düzenlenen “Uluslararası Üniversitelerarası Tiyatro Festivali’ne katılırlar. Beyazıt’tan hareket eden otobüsle beş gün süren yolculuk sonrasında Almanya’nın Erlangen şehrine varılmış ve o festivalden birincilik ödülüyle dönülmüştür. Bu oyun Türk tiyatrosunun Avrupa’ya ilk açılışıdır.
Nevra Serezli
1968’e kadar 15 yıl varlığını sürdüren Gençlik Tiyatrosu, gençler için bir okul oldu ve kanlarına giren bu tiyatro aşısıyla sadece tiyatroda değil, pek çok alanda mesleğinin öncülerini yetiştirdi.
Turgut Özakman, Necati Cumalı, Güngör Dilmen, Sermet Çağan, Sabahaddin Kudret Aksal, Musahipzade Celal, Vasıf Öngören, Oktay Arayıcı, Melih Vassaf, Çetin Altan, Oğuz Aral, Yılmaz Onay, Asaf Çiyiltepe, Erol Aksoy gibi önemli yazarlarımızın bu oluşuma emeği geçmiş ve birçok yazarımızın da ilk eseri bu tiyatroda sahnelenmiştir.
Can Kolukısa ve Rahmi Dilligil
UNESCO Dünya Kültür Mirası Koruma Üyesi Arkeolog Ufuk Esin, Tıp Doktoru Prof. Dr. Üstün Korugan, Sanat Eğitimcisi ve Seramik Sanatçıları Sadi Diren, Belma Diren ve İlgi Adalan, Ressam Orhan Peker, Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Hüsnü Çınar, Şair-yazar Ülkü Tamer, Almanya’da yaşayan Türk şair-yazar Aras Ören, TRT radyo spikerlerinden Altın Terim Erkuş, Filiz Ercan Uygur ve Güneş Uğurlu, İsviçre’de yaşayan Türk Diş Hekimi Necdet Aybek, uzun süre CHP Hatay Milletvekilliği yapmış Abdullah Öner Miski, gazeteci-yazar Aydın Engin ve Osman Arolat, uluslararası alanda başarı sağlamış gra?k sanatçıları ve karikatürist Tonguç Yaşar, Yurdaer Altıntaş, Mengü Ertel, Sait Maden...
Tiyatromuzun ve daha sonra da sinemamızın büyük ustaları olmuş, aralarında Avni Dilligil, Metin Serezli, Nisa Ersan Serezli, Erol Keskin, Erhan Dilligil, Can Kolukısa, Belkıs Fırat Dilligil, Tuncel Kurtiz, Cüneyt Türel, Tunca Yönder, Yurdaer Erşan, İnci Aykut, Gündüz Aykut, İlhan İskender, Rana Cabbar, Şemsi İnkaya, Birsen İnkaya, Tolga Tiğin, Aden Tolay, Yılmaz Gruda, Aykut Oray, Halit Akçatepe, Zihni Göktay, Savaş Yurttaş, Can Futacı, Güner Namlı, Tanju Tuncel gibi daha birçok isim bu oluşumun içerisinde yer almış ve çağdaş Türk tiyatrosunun doğuşuna, gelişimine katkıda bulunmuştur.
O yıllarda kendisi de tiyatro sevdalısı bir genç olan ve Eskişehir'de özel tiyatro kuran Yılmaz Büyükerşen ve belgeselin yönetmeni Nurgül Bayram.
‘BUGÜNÜN GENÇLERİNE ÖRNEK OLACAK’
Belgeselin yönetmeni Nurgül Bayram, iki buçuk yıldır üzerinde çalıştığı belgesel için, Türkiye'nin ve dünyanın farklı şehirlerine dağılmış bir tiyatronun ekibine ulaşmanın zor bir serüven olduğunu ve çalışmada sona gelindiğini söylüyor:
“Türkiye tarihi için çok önemli bir konuda daha önce hiçbir çalışma yapılmamış olduğunu Can Kolukısa’dan öğrendiğimde, bir sponsorum olmamasına rağmen, kendi kısıtlı imkanlarımla üstlendim. Tiyatromuz adına atılmış bu önemli adımı araştırıp yazmayı, gelecek kuşakların tiyatro belleğine katkı sağlamayı ve tarihe not düşmeyi görev bildim. Çünkü, dünün “Gençlik Tiyatrosu”, sanatsal ve düşünsel duruşuyla bugünün gençlerine örnek oluşturacak bir yapı.
Hayatta olanların neredeyse tamamına yakınını araştırıp buldum, kırkın üzerinde değerli isimle röportaj yaparak, aileleriyle görüştüm. İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa, Eskişehir, Bodrum, Almanya, İsviçre, Amerika... Harika insanlar tanıdım bu süreçte... Ancak ne yazık ki, bu oluşuma emek vermiş ve tanımaktan onur duyduğum değerli ustaların bir bölümünü çekimler sürecinde kaybetmenin üzüntüsünü de yaşıyorum. Ülkü Tamer, Yurdaer Altıntaş, Tonguç Yaşar, Hüsnü Çınar, Tunca Yönder ve çok kısa bir süre önce de Okay Sağtürk’ü kaybettik...
Ayrıca, İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden öğrenciler ve ekip arkadaşlarımla birlikte özveriyle, deyim yerindeyse iğneyle kuyu kazar gibi arşiv çalışması yaptık. Belgeselin yanısıra bu çalışmayı bir kitap haline getirmeyi de çok istiyorum.’’
Belgeselin danışmanlığını, Oyuncular Meslek Birliği Başkanı ve tiyatro- sinema ustası Can Kolukısa ve Gençlik Tiyatrosu’na büyük emekleri olmuş tiyatro yönetmeni Yurdaer Erşan yapıyor.
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- 6 asker şehit olmuştu
- Naci Görür'den korkutan uyarı