IMF'e göre enflasyon
Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) son verilerine göre Türkiye, Fon'a üye ve resmi istatistiğe sahip 77 ülke arasında, 26. sırada bulunuyor. En yüksek enflasyon Venezuelada bulunurken, avro bölgesi ülkeleri de en düşük enflasyona sahip ülkeler olarak yer alıyor.
IMF'nin son verilerinden derlediği bilgiye göre Türkiye, TÜFE cinsinden ortalama yüzde 11'lik enflasyon düzeyi ile Avrupa Birliği'ne üye olan Bulgaristan ile aynı düzeyde bulunuyor.
Türkiye'nin bulunduğu IMF üyesi ülkeler listesinde, resmi verilere göre en yüksek enflasyon Venezuelada bulunurken, avro bölgesi ülkeleri de en düşük enflasyona sahip ülkeler olarak yer alıyor.
Mali kuralın önemi
IMF'ye göre Türkiye, ileriki yıllarda, uygulamayı planladığı mali kuralın da etkisiyle, kalıcı tek haneli enflasyon düzeyini yakalayacak.
Enflasyon hedeflemesinin de önemine dikkati çeken IMF, Türkiye gibi ülkelerin, dışarıdaki koşulların daha iyi olması ve daha iyi enflasyon performansına ulaşılması durumunda, gelecekte, enflasyon hedeflemesinde daha olumlu yönde yeni revizyonlar yapılabileceğini, zaten orta ve uzun vadeli hedefte değişiklik olmadığını vurguluyor. Türkiye gibi ülkelerde, enflasyon beklentilerinin ise küresel şokların ikincil etkileri nedeniyle arttığı belirtiliyor.
Mali kuralın, Brezilya gibi büyük ve gelişmekte olan bir ülkeden, Yeni Zelanda gibi küçük, gelişmiş ülkelere kadar birçok ülkede uygulanmış olan bir program olduğuna dikkati çeken IMF, mali kuralın, mali istikrar açısından önemli olduğunu vurguluyor.
IMF'ye göre, mali kuralın altında yatan fikir, mali harcamalara kılavuzluk edecek bazı orta vade kuralların belirlenmesi. Mali kural ile politikaların gelecekte izleyeceği yol konusunda güven vermek ve neye göre değerlendirileceğini belirlemek amaçlanıyor.
IMF, Mali kuralların, bir yandan kamu maliyesinin yönü hakkında piyasalar açısından öngörülebilir bir patika ortaya koyarken, diğer taraftan da dışsal koşullardaki değişimlere karşı gereken politika tedbirlerinin alınmasına imkan verecek esneklikte tasarlanması gerektiğini de ifade ediyor.
Türkiye, Aralık ayında Ankara'da, IMF ile mali kural konulu bir ortak çalıştay gerçekleştirmişti.
1990'ların sonunda Türkiye'nin, kronik enflasyon, yüksek bütçe açıkları, büyük ve daha da artan kamu borçları, yüksek reel faiz oranları, düşük ve dalgalanan bir büyüme ve zayıf şekilde idare edilen ve düşük sermayeli bir bankacılık sisteminden sıkıntı çektiğini belirten IMF, en son Stand-by düzenlemesinin tamamlandığı Mayıs 2008'de ise ekonominin bir dönüşüm geçirdiğini vurguluyor.
Fon'a göre, Türkiye'de enflasyon, önceki yıllara göre büyük ölçüde düştü, kamu borç oranları keskin şekilde azaldı, bankacılık sistemi yeniden yapılandırıldı ve Türkiye ekonomik büyüme sağladı.
IMF, Türkiye'nin, enflasyonda sağladığı başarıyı koruyarak, enflasyonu düşürmeye devam edebilmesi için yapısal reformlar ile kamu maliyesi disiplinine ağırlık vermesi gerektiğine de dikkati çekiyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2008 yılında tüketici fiyatları endeksinin (TÜFE) yüzde 10,06, üretici fiyatları endeksinin (ÜFE) ise yüzde 8,11 arttığını açıklamıştı.
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- 6 asker şehit olmuştu
- Naci Görür'den korkutan uyarı