IPI: Bu büyük ayıp tarihe geçecek
Cumhuriyet davası öncesi bir açıklama yapan IPI, arkadaşlarımızın bırakılmasını istedi.
Soldan sağa: Emre İper, Ahmet Şık, Murat Sabuncu, Akın Atalay
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Yönetim Kurulu, Cumhuriyet davasının yarınki duruşması öncesi bir açıklama yayımlayarak tutuklu gazetecilerin derhal tahliye edilmesi çağrısında bulundu. Cumhuriyet davasını kınayan IPI’nın açıklamasında, “Cumhuriyet’te bugün veya geçmişte görev yapan 18 gazeteci, yönetici ve çalışanın gazete yönetimini ele geçirerek terör örgütlerini desteklemek ve demokrasiyi yıkmakla suçlanmaları mantık dışıdır. Hükümetin siyasetlerini eleştiren veya mercek altına alan haber ve yorumların; iktidarın 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında olmakla suçladığı ve Cumhuriyet’in de sert ve istikrarlı bir biçimde eleştirdiği ABD merkezli Fethullah Gülen liderliğindeki harekete yardım amaçlı olduğu yolundaki suçlamalar abestir. Sanıkların aynı anda hem yasadışı Kürt ve solcu militan gruplara, hem de Gülencilere yardım etmeye çalıştığı iddiaları da aynı şekilde abestir.
Bazı ByLock kullanıcıları gazetecilere SMS göndermiş, gazeteciler bunlara cevap vermemesine karşın yetkililer iki taraf arasında bu tek taraflı iletişim üzerinden müphem bir bağlantı kurmaya çalışmıştır. Yetkililerin çok önceden karar verdikleri anlaşılan suçlamaları güçlendirmek için soruşturmada kullandıkları bu yöntem yüz kızartıcıdır” denildi. Açıklamada Cumhuriyet İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay ve Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu’nun 14 aydır tutuklu olduğu anımsatılarak tutuklu Cumhuriyetçilerin maruz kaldıkları muamelenin büyük bir ayıp olarak tarihe geçtiği vurgulandı. IPI Yönetim Kurulu Üyesi Kadri Gürsel ile IPI üyeleri Murat Sabuncu ve Ahmet Şık’ın Cumhuriyet davası kapsamında yargılanmakta oldukları anımsatılan açıklamada, “Hem Sabuncu hem de Şık 2016 sonundan beri, ‘delil karartma’ riski gerekçe gösterilerek hapiste tutuluyor. Karartılabileceği iddia edilen deliller, aylar ve hatta yıllar önce yayınlamış oldukları haberler veya yorumlar... Bu saygın gazetecilerin ve daha onlarcısının uzadıkça uzayan tutukluluğu, hüküm giymeksizin cezalandırıldıklarına ve insan haklarına saygı ve hukukun üstünlüğü ilkelerinden belirgin bir ayrılışa işaret ediyor” denildi.
İnsani değerlere zıt
Davanın, “Cumhuriyet’i susturmayı, siyasi iktidarın hoş karşılamadığı haber ve eleştirileri yayınlamaya cesaret eden diğerlerine bir mesaj göndermeyi amaçladığı” vurgulanan açıklamada, “Bu tutum bütünüyle kabul edilemezdir ve aynı zamanda adalet ve iyi yönetim anlayışı ile insani değerlere zıttır. Türkiye hükümetini meslektaşlarımızı serbest bırakmaya ve davayı düşürmeye, mesleklerini yaptıkları için hapis tehdidiyle karşı karşıya olan diğer gazetecileri salıvermek üzere benzer adımlar atmaya, bilgi edinme ve paylaşma hakkına yönelik sistematik baskıya bir son vermeye çağırıyoruz” denildi
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!