'İran'da yaşanan terör saldırılarını bu krizden ayrı düşünmem mümkün değil'
Suudi Arabistan, Bahreyn, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen, Libya ve Maldivler'in, Katar ile diplomatik ilişkilerini kestiğini açıklamasıyla birlikte ortaya çıkan krizi ve İran'daki terör saldırılayarını yorumlayan İstanbul Kültür Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Bora Bayraktar, bu iki olayı ayrı düşünmenin mümkün olmadığını vurguladı.
Katar'a uygulanan baskının biraz daha hafifinin Türkiye'ye de uygulanabileceğini dile getiren Bayraktar, "Türkiye'den Katar'la ilişkilerini gözden geçirmesini, Müslüman Kardeşler Örgütü ile arasına mesafe koymasını talep edebilirler. Bunu zaten bir süredir yapıyorlardı ama Türkiye direnç gösteriyordu. Bunun dışında Türkiye'nin hem Suudi Arabistan başta olmak üzere diğer Körfez ülkeleriyle hem de Katar'la iyi ilişkileri var. Bu noktada bir tercihe zorlanması, ayrı bir sıkıntı yaratabilir" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Katar lehine yapmış olduğu açıklamaları işaret eden Yrd. Doç. Dr. Bora Bayraktar, "Türkiye'nin şu anda çok fazla ön plana çıkmadan, yavaş ilerlemesi lazım. Bir arabuluculuk yapılacaksa bile bunun dengeli bir şekilde yapılması gerekir. Çünkü bu çabaların ters tepme ihtimali de olabilir. Zaten Türkiye'yi sıkıntıya sokmak isteyen çevreler de söz konusu. O açıdan sükunetle hareket etmek, bu noktada çok önemli" dedi.
"AMERİKA, İRAN POLİTİKASI İÇİN DÜĞMEYE BASTI"
Yaşanan olayları, Amerika'nın yeni İran politikasının bir sonucu olduğuna vurgu yapan Bayraktar, "Trump, Suudi Arabistan ziyaretiyle birlikte düğmeğe bastı ve Körfez ülkeleri üzerinden bu hamle yapıldı. Katar meselesi de bununla ilgili görünüyor. Çünkü Katar, İran'la daha dengeli ilişkilerden yana. Bu hareket, sadece diplomatik ilişkileri kesmek değil aynı zamanda Körfez ülkelerinin saldırgan bir hareketi olarak da yorumlanabilir. Katar'ın tüm kara, deniz ve hava bağlantılarını kesmeye yönelik bu hareket sonucunda, Katar için tek açık nokta İran kaldı. Yaşananlar sonucunda Katar cephesinden gelen ilk açıklamalara baktığımızda ise daha yapıcı bir hava var. Diyaloğa açık olduklarını ve çatışma istemediklerini göstererek durumu alttan alıyorlar. Bu da belki krizin çözümü için bir adım olabilir" diye konuştu.
"İRAN'DA YAŞANAN TERÖR SALDIRILARINI BU KRİZDEN AYRI DÜŞÜNMEM MÜMKÜN DEĞİL"
İran Meclisi ve Ayetullah Humeyni Türbesinde bugün yaşanan terör olaylarınınbu krizden ayrı tutmanın pek mümkün olmadığını da dile getiren Yrd. Doç. Dr. Bayraktar, "Son dönemlerde terör örgütlerinin bölgesel ve küresel güçler tarafından siyasi amaçlarla kullanıldığını görüyoruz. Bugün İran'da yaşanan saldırılar ile Katar ambargosunu beraber düşündüğümüzde, bu ikisinin İran politikasının bir parçası olduğunu söylemek mümkün. Bunun dışında CIA İran masasının başına getirilen ve 'Karanlık Prens' olarak anılan Michael D'Andrea da İran politikası için düğmeye basıldığının bir başka göstergesi. Bu durum sadece İran'la da sınırlı kalmayacaktır. Hareketin ikinci hedefi, Ortadoğu'daki Müslüman Kardeşler Hareketi ve ona destek veren ülkeler olacak. Bir anlamda Türkiye de baskı altına girebilir diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke