İş kazalarında Avrupa'da birinci dünyada üçüncüyüz
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Temsilciliği, "İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası" nedeniyle düzenlenen toplantıda, "İnşaat sektöründe her yıl 60 bin ölümcül kaza olmakta ve her on dakikada bir kişi inşaatta hayatını kaybetmektedir" dedi.
Mimarlar Odası tarafından yapılan açıklamada, 2007 - 2012 yılları arasında Tuzla Tersanelerinde yaşanan kazalarda 500 işçi, Davutpaşa kaçak işyerinde meydana gelen patlama sonucu 23 işçi, Ankara Ostim OSB'de meydana gelen patlama sonucu 20 işçi, Kahramanmaraş Afşin kömür sahasında toprak kayması sonucu 10 işçi, Adana Kozan Baraj inşaatında baraj kapağının patlaması sonucu 10 işçi ve son olarak, İstanbul Esenyurt AVM inşaatında çıkan yangında 11 işçinin hayatını kaybettiği hatırlatıldı. Mimarlar Odası, "Kamuoyuna yansıyanlar dışında, son on yılda iş kazaları sonucu hayatını kaybeden işçilerin sayısı 10 binin üzerindedir" dedi.
Mimarlar Odası'na göre Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), "Türkiye de özellikle kent içi inşaatlarda; gerek çalışanların güvenliği gerekse şantiyelerin çevresinde yarattığı güvensizlik göz ardı edilemeyecek boyutlardadır" açıklamasını yaptı ve kayıt dışı istihdam nedeniyle kayda geçmeyen iş kazalarında hayatını kaybedenlerin sayısını ise tahmin etmenin çok zor olduğunu belirtti.
Mimarlar Odası insan yaşamına, insan emeğine değer vermeyen bir anlayışın çalışma alanına yansımalarının ibretle izlendiğini belirtirken iş sağlığı ve güvenliği konusundaki duyarsızlığın en fazla inşaat sektöründe yaşandığı güvenlikle ilgili harcamaların gereksiz göründüğü iddiasında bulundu.
Tüm dünyada olduğu gibi özellikle emeğe dayalı çalışmanın ve iş gücünün yoğun olduğu Türkiye'de iş sağlığı ve iş güvenliği üzerinde durulması gereken öncelikli konu olduğunu belirten Mimarlar Odası "Ulusal ve uluslararası mevzuatta 'iş güvenliği ve sağlığı' ile ilgili düzenlemeler yapılmış olmasına karşın gerekli denetimlerin yapılmaması nedeniyle karşılaşılan iş kazaları, kamu vicdanını son derece rahatsız eden önemli bir toplumsal sorun haline gelmiştir" dedi.
İşyerlerinin denetim ve gözetiminin devletin asli sorumluluğu altında bulunduğunu belirten Mimarlar Odası, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bu anayasal görevi 2004 yılından beri özel sektöre devretmeye çalıştığını belirtti ve "Açılan davalarda verilen kararları etkisiz kılmak için sürekli yasa ve yönetmelik değişikliği yapılmaktadır. Bugün ülkemizde en önemli eksiklik, kamu hizmetinden olan işyerlerinin denetlenmesiyken; iş güvenliği ve iş sağlığı hizmetini yerine getirmeyen kurumlarıyla ülkemizde 'sosyal devlet'ten söz edilebilir mi?" sorusunu yöneltti.
Mimarlar Odası, insanın en temel haklarından olan yaşama ve beden sağlığının teminatının devlet olduğunu vurgularken bakanlığın tüm kaza sonuçlarını birkaç kişiye yükleyerek işin içinden çıkamayacağını iddia etti. (
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke