'İşgalcilere karşı topraklarımızı savunuyoruz'

Aydın’ın İncirliova ilçesine bağlı Kızılcaköy’de kurulmak istenen jeotermal elektrik santralına (JES) karşı yurttaşların direnişi kararlılıkla sürüyor. Köy meydanında kurulan çadırda bekleyişini sürdüren 7’den 70’e onlarca köylü, kendilerini “Yeni Efeler” olarak adlandırıyorlar. Dedelerinin Kurtuluş Savaşı’nda dağlara çıkıp topraklarını koruduklarını anımsatan 64 yaşındaki Zehra Doğrul, “Biz de şu an yine işgalcilere karşı topraklarımızı savunuyoruz” diyor.

Aydın JES’lerin işgaline uğramadan önce, yılda 11 ton zeytin aldığını fakat bu yıl yalnızca 500 kilo ürün elde ettiğini söyleyen Doğrul, “Kendi yağımızda kavrulan köylülerdik biz. Kimseye bir zararımız yoktu. Devlete de hep boyun eğdik. Ama şimdi devlet şirketle bir olmuş bizim canımıza kastediyor. Köylüyüz diye bizi saf sanıyorlar ama değiliz. Artık gözümüz açıldı. Devlet bizim yanımızda sanıyorduk. Hani köylü milletin efendisiydi? Şirketler milletin efendisi oldu artık” diye konuşuyor.

Güvenlik güçlerinin önceki günkü sert müdahalesini de anımsatarak, “Bizim canımızı hiçe sayıp zenginlerin cebini dolduracaklar, bu santraldan çıkan elektriği bize vermeyecekler ki. Gencecik askerleri karşımıza diktiler. Komutanları emir verince ağlaya ağlaya bizi itip kaktılar. Bize de yazık, bu çocuklara da yazık” diyor. Direnişçilerden Melahat Yavuz da, 10 dönümlük arazisini sulamak için artezyen su çıkarmak istediğini fakat yetkililerin izin vermediğini söylüyor. Köylü kadınların gülerek “elebaşımız” dediği Leyla Çiyanşem neredeyse tamamı yaşlı direnişçileri hareketlendirmek için konuşma yapıyor. “Kıvılcım olup bütün Ege’ye ateş olmak istiyorum” diyor Çiyanşem. JES’lere karşı sessiz kalan Egelilere öfkeli. Kızılcaköy halkı sesini duyurabilirse bütün bölgede direnişlerin başlayacağına inandığını söylüyor. O da ablası Zehra Teyze gibi “Efe olmaktan” söz ediyor.