Işığa Götüren Sözcük...

Işığa Götüren Sözcük...
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 20.12.2012 - 10:44

‘Kuşku’ sözcüğü, sözlüğümüzde neden var? Ortalıkta, karanlık konular oldukça, ‘kuşku’ da orada duracaktır. Perdeleri aralamayı, ödünsüz bekleyecektir.

Bilimin ilk adımı kuşku duymadır. Her şey ondan sonra gelir. Kuşku duymayanlar ise yerinde sayar. İnsanları ikiye ayırabiliriz: Kuşku duyanlar, kuşku duymayanlar…

Kuşkudan kimler korkuyor? İnsanların düşünmesini istemeyenler. Nasıl olsa kendileri onların yerine düşünüyor! Toplumdan bir şeyleri saklayanlar kuşkudan korkarlar. Ondandır eğitimle ilgili 4+4+4 yasası tartışılmadan vatandaşın önüne konuldu. Halkı yakından ilgilendiren tasarılar, nedense hep sabaha karşı yasalaşıyor. Büyükşehir yasası da akıl almaz eklemelerle öyle çıkmadı mı? Sabah kalkınca, beldelerinin ellerinden alınmış olduğunu gördüler. Şimdi onlar, başka bir ilçenin insanları. Gözlerden kaçırılıyor. Bilinmesin, kuşku uyandırmasın isteniyor. Peki sonra ne? “Büyüklerimiz iyi bilir.”

Bilimde, sanatta, her alanda önde gelenlere bakınız. Onlar, kuşkuya kapı açanlar arasından çıkmıştır. Tevfik Fikret, “Şüphe, nura doğru koşmaktır” sözünü boşuna mı söylemiştir? Yaşanan bunca haksızlıklara, acılara karşın kuşku duymayan… İşte, insanı en çok acıtan…

Son yıllarda, kadına her türlü baskının yanında kadın iş yaşamından çekiliyor, eve kapatılıyor. Yargıtay’a yüz altmış yeni üye seçildi. Sadece üçü kadındı! Kadın-erkek eşitliğine bakınız. Milletvekili ağzıyla konuşulursa, “Büyüklerim bilir!” mi denecek? Sizin aklınız alır mı? “Bunun altında ne var” sorusu uyanmaz mı?


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler