''İstasyon olarak kalacak''

Proje yürütücüsü ve Technobee Yönetim Kurulu Başkanı Dikbaş, proje çalışmaları hakkında AA muhabirine yaptığı açıklamada, Haydarpaşa Gar binası yakın çevresine yönelik yapılacak olan rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerinin Danışma Kurulu Başkanı olduğunu söyledi.

Proje çalışmalarının, Haydarpaşa Gar Binası ve yakın çevresinin korunması, kültürel ve tarihi değerinin yaşatılması ve şehir hayatına daha etkin katılımının sağlanması amacıyla başlatıldığını dile getiren Dikbaş, bu projenin, özellikle Marmaray Projesi ve Haydarpaşa Port Projeleri çalışmalarından bağımsız olarak onun arasına sıkışmış bir proje olduğunu kaydetti.

Dikbaş, bu projenin diğer 2 projeden bağımsız olarak bir istasyon binasının restorasyon projesi kapsamında sürdürüldüğünü ve o şekilde koruma kuruluna gideceğini ifade ederek, ''TCDD 1. Bölge Müdürlüğünden aldığım bilgiler doğrultusunda söylüyorum; biliyorsunuz burası imar durumunda Haydarpaşa Gar Binası olarak duruyor. 130 dönümlük bir tren depo alanı tahsis edilmiş durumda. Zaten bu da işlevinin süreceğine yönelik olarak bir işaret'' dedi.

Dikbaş, ''Bugün Haydarpaşa'dan son tren seferleri yapılacak ama istasyon kapatılmadı. Sadece hızlı tren projesi kapsamında Gebze-Köseköy rayında yapılan çalışmalar kapsamında tren seferleri durduruldu. Bunun 2 yıl olarak durdurulduğu doğrulanıyor, TCDD 1. Bölge Müdürlüğü tarafından ama banliyö trenleri çalışıyor'' diye konuştu.

Dikbaş, Haydarpaşa Garı'ndaki proje çalışmasında rölöve ve restitüsyon kısmının tamamlanarak 23 Aralık 2011 tarihinde Koruma Kurulu'na gittiğini kaydederek, şunları söyledi:
''Restorasyon projesi de tamamlandı ancak sadece ve sadece burada giriş holü ve yakın çevresi düzenlenmesi ve orada beyaz plastik bir örtüyle örtülen peronlarla giriş kapıları arasındaki kısım var. Onunda tekrar düzenlenmesi çalışması askıda kaldı. Ona yönelik olarak biraz daha nitelikli bir proje yapılması planlanıyor.''

Projelerin bir ay kapsamında bitmesini planladıklarını dile getiren Dikbaş, bittikten sonra TCDD Genel Müdürlüğünün onayı ile projenin Koruma Kurulu'na gideceğini söyledi.

''İstasyon olarak kalacak''

Atilla Dikbaş, burada yapılan tüm çalışmaların, Haydarpaşa Gar Binası kapsamında şu anda faaliyette bulunan ofislerin yeniden örgütlenmesi, konfor ortamının güçlendirilmesi, yanan çatı katına yeni bir işlev verilmesi şeklinde olacağını belirterek, şunları kaydetti:
''Tamamen kentsel sürekliliği koruma bağlamında, tamamen müze, sergi alanı, bir takım toplantı odaları, toplantı salonları işlevi verilerek projelendirildi. Hatta buradaki bu peronlardan indiğiniz zaman bir asansörle yukarıya çıkabilme olanağı tanındı projelerde. Burada da peronlarda inen yolcuların konforunu arttırmaya yönelik olarak gazetesini rahat alabildiği, kahve içebildiği, daha nitelikli alanlarda ihtiyaçlarını giderebildiği fonksiyonlar yüklendi. Burada çok düzensiz olarak yapılan büfeler var. Piknik tüpü ile çay pişirilen, tost yapılan yerler.

Onlar daha nitelikli hale getirildi. Yurt dışına gittiğinizde nasıl nitelikli bir korumacılık varsa, oradaki anlayışı burada da yapmaya biz özen gösterdik. Çünkü burası sadece ve sadece İstanbul'un, Türkiye'nin değil tüm dünyanın aslında çok önemli bir tarihsel mirası. 100 yılı aşkın süreden beri halkın imajında. O nedenle biz burada tamamen çağdaş, istasyon binası işlevini de barındıran bir restorasyon projesi tamamlamayı ön gördük. Biz hiç bir zaman tarihsel, kentsel ve işlevsel süreklilik kriterleri kapsamında buranın bir istasyon binası dışında her hangi bir işlevle restorasyon projesini yürütmedik. Burası bir istasyondu, istasyon olarak kalacak.''

Projeler tamamlandıktan sonra Haydarpaşa'da çatıdan başlayarak binanın ve yakın çevresinin restorasyon çalışmalarının TCDD Genel Müdürlüğünün bütçesi kapsamında ihale edileceğini, ihale edildikten sonra da restorasyon çalışmalarının tamamlanacağını dile getirdi.

Dikbaş, projenin bütün Yüksek Hızlı Tren kapsamındaki Anadolu trenlerinin tekrar Haydarpaşa'ya geleceği varsayımı ile yapıldığını belirterek, ''Biz danışma kurulu olarak önemli görevi üstleniyoruz. Biz 11 kişiyiz. Bunların 9'u İTÜ'den yönetim kurulu kararı ile görevlendirilmiş kişiler. Bu açıdan da bu restorasyon projesini, bu tarihi sorumluluğu çok büyük bir titizlikle sürdürmeye çalışıyoruz'' dedi.

Bu konu kapsamında bir takım kirli bilgilerin düzeltilmesini önemli bir görev olarak gördüğünü aktaran Dikbaş, ''Çünkü bizim yaptığımız çalışma akademik anlamda bir önem taşıyor. Bu bakımdan bu binaya yönelik yapılan tüm çalışmalar danışma kurulu olarak bizim bilgimiz dahilinde ve bizim belirlediğimiz kriterler çerçevesinde yürütülüyor'' diye konuştu.