İthal giyside etiket denetimi başlıyor

Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan tarafından yapılan yazılı açıklamada, ithal tekstil ve hazır giyim eşyalarında yılbaşında devreye sokulan Riske Dayalı Denetim Sistemi'yle, 22 Eylül itibariyle sağlığa zararlı olduğu saptanan 151 bin 484 adet giysinin, 28 bin 763 metre kumaşın 8 bin 170 deriden mamul eşyanın, 3 bin 350 çift ayakkabının ve 2 bin kilo boyanın yakalanarak imha edildiği bildirildi.

İthal ürünlerde sağlık riskini ortadan kaldırmak için, 2010 yılı başında Dış Ticaret Müsteşarlığı İthalat Genel Müdürlüğümüz tarafından ithal tekstil ve hazır giyim eşyalarında Riske Dayalı Denetim Sistemi'ni (RDDS) devreye soktuklarını belirten Çağlayan, bu çerçevede her gün 3 bin adet ithalat işlemi risk değerlendirmesine alındığını, bunlardan 40'ının fiziki denetiminin yapıldığını kaydetti. Çağlayan, kamu ile özel sektörün işbirliğini sağlayan bu sistem ile sivil meslek örgütlerinin devreye girdiğini ve denetimlerin klasik denetim anlayışının dışında tamamen uluslararası standartlarda özel ihtisas kuruluşlarınca yapıldığını kaydetti.
 

Etiket denetimleri de RDDS kapsamında

Bakan Çağlayan, sistem çerçevesinde yapılan denetimlerde 22 Eylül 2010 itibariyle kanserojen boyalar içerdiği belirlenen 151 bin 484 adet, 2 bin 938 çift ve 218 set hazır giyim eşyasının, 28 bin 763 metre, 859 metrekare ve 312 kg. tekstil ürününün, 8 bin 170 çift ve 391 adet deriden mamul eşyanın, 3 bin 350 çift ayakkabının, bin 999 kg. boyanın toplatılarak imha edildiğini vurguladı. Bu işlemlerin ardından şimdi de, ithalat tebliğinde yapılan değişiklikle ithal tekstil ve hazır giyim eşyaları, üzerlerindeki etiketleri uygun olup olmadıklarına yönelik olarak denetleneceğini vurgulayan Çağlayan, "Etiket denetimlerinin RDDS kapsamına alınmasıyla, ithal hazır giyim eşyasında sıkça rastlanan etiketlendirme zorunlulukları ile etiketlerdeki bilginin eşya ile olan uyumluluğu denetlenecektir. Bu yolla, örneğin giysinin etiketinde yazan (yüzde 70 yün, yüzde 30 polyester) olup olmadığı incelenecektir. Tüketicinin yanıltılması ve haksız kazanç elde edilmesine yol açan bu durumun etkin bir şekilde denetlenmesiyle, sektördeki haksız rekabet azalacak, dolayısıyla daha sağlıklı rekabet şartlarında yeni bir düzen oluşacaktır" dedi.