Jenkins Raporunu Bir Türk Yazsaydı

Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay, Oktay Ekşi ile Turgut Kazan'ın kendisine yaptığı ziyareti kaleme aldığı yazısında Milliyet'te yayınlanan "Türkiye'nin Ergenekon Soruşturması: Gerçekle Fantezi Arasında" adlı yazıyıda irdeliyor.

Jenkins Raporunu Bir Türk Yazsaydı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 19.09.2009 - 06:47

 

GÜNDEM

MUSTAFA BALBAY

Jenkins Raporunu Bir Türk Yazsaydı...


Yaz ayları boyunca gazetecilikle ilgili tartışmalara, yeri geldikçe kendi konumumu da içine katarak ben de katıldım. İlk yazılarda, acaba ben “algıda seçicilik mi yapıyorum” duygusuna da kapılmıştım. Ancak gelişmeler böyle olmadığını, medyaya ilişkin konuların giderek ülkenin temel gerçeklerinden biri haline geldiğini gösterdi.

Bunu yadırgamamak gerekir. “Medya gücü”, “güçlerin medyası” kavramları çerçevesinde daha önce de konu etmiştik.

Ağustos’ta tartışma şu çerçevedeydi:

Tasfiye edilecek gazeteciler.

Eyül’de boyut değişti:

Tasfiye edilecek medya grupları.

Bunun ötesi var mı bilmiyoruz.

***

Silivri davalarının elbette yukarıda sözünü ettiğim tartışma ile ilgisi yok. Ancak bu davaların en önemli unsurlarının başında medyanın geldiğini de iddianameler gösteriyor.

Davada sorgu aşamasına geçildiğinde, iddia ve savunma makamının söyleyecekleri sanırım durumu bir ölçüde netleştirecektir.

Benimle ilgili iddialara ilişkin özet değerlendirmem şu:

Mustafa Balbay’ın şahsında bir gazetecinin gazetecilik faaliyetlerinden suç üretiliyor!

Bu anlamda, hazırlanan iddianamenin salt benim sorunum olmadığını, mesleksel olduğunu ısrarla vurguluyorum.

11 Eylül Cuma günü kendimle oturup olasılıklar değerlendirmesi yaparken Oktay Ekşi ile Turgut Kazan ziyaretime geldiler.

Hal hatırdan sonra Oktay Ekşi’ye şöyle seslendim:

“Oktay Ağabey olarak, Hürriyet’in başyazarı olarak, Basın Konseyi Başkanı olarak size söylemek istediklerim var...”

O sevecen gülüşüyle “Hepsi kabulümdür” deyince satır başlarıyla şunları ilettim:

- Adımın Mustafa Balbay olduğu kadar kendimden emin bir şekilde söylüyorum ki, benim gazetecilik dışında hiçbir amacım, hedefim olmadı. İddianameyi hazırlayanlar gazeteciliğimi göz ardı edemedikleri için gazetecilik faaliyetinin yanında teröristlik de yapmıştır diyorlar. Bu ikisi nasıl bağdaşır?

- Hem bizim Basın Yasası’nda hem AİHM kararlarında gazetecinin mesleğini hiçbir etki altında kalmadan yapması için özel hükümler var.

Bu iddianamede bütün bunlar göz ardı ediliyor.

- Bana ait olduğu iddia edilen notlarla ilgili başından beri, “Benim böyle bir günlüğüm yok. Bu, montaj, yeniden düzenleme” diyorum. Yaz boyunca avukatlarımızla birlikte iddianame eklerini didik didik ettik. Benim, başta kişisel değerlendirme olarak söylediklerimi belgeledik. Eklerdeki verilere göre ben yaklaşık 10 yıllık bir dilimi kapsayan yüzlerce sayfalık notu 2 dakika 33 saniyede oluşturmuş görünüyorum. En hafif anlatımla bunlar kopya.

- Artık yasaları da ezberledik; CMK 134’e göre, alınan bilgisayarların hemen bir kopyasının, yani imajının verilmesi gerekiyor. Benim bilgisayarlar alınalı 14 ay oldu hâlâ vermediler. Ben hâlâ bilgisayarımda neler olduğunu bilmiyorum.

- Cumhuriyet Ankara Bürosu’nun telefonları da benimmiş gibi gösterilmiş, 3. iddianamedekilerden Cumhuriyet’ten herhangi biri ile konuşan herkes benimle konuşmuş gibi gösterilmiş...

Bütün bunları eski-meyen hukukçu Turgut Kazan’la da paylaşmadan edemedim. Biraz heyecanlı mı anlattım ne, “İsyanını anlıyorum, biraz sabır” dediler...

***

13 Eylül Pazar günü Milliyet’te “Türkiye’nin Ergenekon Soruşturması: Gerçekle Fantezi Arasında” başlıklı raporu hazırlayan Türkiye’de yaşayan İngiliz gazeteci Gareth Jenkins’le yapılmış bir röportaj yayımlandı. Jenkins’ten iki saptama:

- Önce böyle bir örgütün var olduğuna karar verdiler, sonra onu kanıtlamaya çalıştılar. Oysa adalet tam tersine işler.

- Batı dünyasının Ergenekon’a bakışı 12. dalgayla değişti. Batı dünyasında eğer bütün iddianameyi hayali bir örgütün üstüne kurar ve kanıtlayamazsan bütün dava düşer.

Gazeteci soruyor:

- Sizce bu raporu Türk gazeteci yazsaydı ne olurdu?

Jenkins’in yanıtı:

“Hapse girerdi. Türk olsaydım, ‘Böyle bir şey yazdığına göre kesin Ergenekon üyesisin’ deyip gözaltına alacaklardı.”

Jenkins’in bir sayfalık röportajı başta meslektaşlarımız olmak üzere herkesi bir kez daha düşündürmeli!

ankcum@cumhuriyet.com.tr


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler