‘Kabataş olayı geçmiş gitmiş’
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ‘paralel yapı’ tartışmasında hükümete destek verdi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, pazar günü başladığı Macaristan gezisinin ilk akşamında gazetecilerle buluştu. İnternet Yasası’nda 2 konuda, HSYK Yasası’nda ise 15 konuda “sıkıntı” olduğunu, uyarı yaptıklarını, Meclis’ten çıkan sonucu incelediklerini söyledi. Gül’e sorulan sorular ve verdiği cevaplar şöyle:
İnternet Yasası sıkıntılı
İnternette bumerang kampanyası var. İnternet özgürlüğüne dair önceki mesajlarınızı herkese gönderiyorlar. ‘Mesajlarına sahip çıksın’ diyorlar. İnternet, enformasyon teknolojisinin bir parçası... Dünyayı küreselleştiren, sınırları, gümrükleri anlamsız kılan şey... Kimse bunun dışında kalamaz. Kalanlar ancak kontrollü, rejimi belli ülkelerdir. Türkiye böyle bir ülke değil. Türkiye, AB müktesebatını yerine getirmek için çalışan bir ülke... Ancak internette her şeyin serbest olduğu bir ortam da hiçbir demokraside söz konusu değil.
Gerçek hayatta suç olan ne varsa, o, sanal hayatta da suçtur. Özgürlük dediğinizde benim özgürlüğümün sizinkini çiğnememesi lazım. O denge önemli. Bir iki nokta var, dönünce bakacağız.
Nedir o noktalar?
Detaya girmeyelim artık. Bir yol bulmak için çalışıyoruz. Ama esas genel konjonktürde, algılamada bir şey varsa, ne yaparsanız yapın, algılama meselesi vardır. 2-3 sene önce çıksaydı bu algılamalar olmazdı. Daha önce çıkan yasada daha ileri olumsuzluklar vardı, oybirliği ile olmuş. Bu yasada birkaç sıkıntılı konu var, ama iyi noktalar da var; bunlar hiç konuşulmuyor. 2 sene önce (yasa çıkmış) olsaydı milletvekillerine, bir genel başkana, bir sürü sıradan vatandaşa belki de şantajlar yapılamazdı.
HSYK Yasası’nda 15 sıkıntı vardı
Daha önce de HSYK teklifi ile ilgili görüşlerinizi iletmiştiniz. Son dönemde TBMM ile yasa gelmeden işbirliği yapan bir anlayışla hareket ettiniz. Son dönemde bu işbirliğinde mi bir sıkıntı var?
Genellikle yasalar TBMM’ye sevk edilince, komisyona gider gitmez çalışıyoruz. Önerilerimizi o safhada yapıyoruz. Bazen önerilerimiz komisyonda ya da genel kurulda dikkate alınıyor. HSYK Yasası da Meclis’e verildiğinde komisyondan aldık, çalıştık. Bizim açımızdan 15’e yakın sıkıntılı nokta vardı. HSYK’yi bakana bağlayan düzenlemeler vardı. Başkan seçilirken sıkıntılar vardı. Önerilerimizi yaptık, Sayın Bakan’ı çağırdım. Komisyondan, genel kuruldan geçti. Değişiklikler yapıldı. Herhalde bunlar dikkate alınmıştır. Dönünce nihai şekli inceleyeceğiz. Genel kuruldan ne çıktıysa taslakla yan yana koyup vicdanlı bir şekilde bakmak lazım. Bunları alıp bakmadan konuşmak doğru değil.
Anayasa Mahkemesi karar verir’
Cumhurbaşkanı olarak ben kendimi Anayasa Mahkemesi yerine de koyamam. Ancak çok aleni gördüğüm noktalarla ilgili itirazlarımı yaparım.
Muhalefet partisi başından beri Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğini açıkladı. Gidince bakacağım şey bu olacak.
‘Hükümet komiserliği kabul edilemez’
Devletin başı olarak, size gelen verilere bakarak,Türkiye’de bir ‘paralel devlet’ olduğu iddialarına katılıyor musunuz? Kaldırılması için talimat verdiniz mi?
Türkiye’de çok sıcak bir şekilde yaşanıyor bu tartışma... Daha önce de söyledim: Devlette çalışanların etnik, dini, ideolojik, siyasi, bireysel tercihleri olabilir, hatta dışarda bu tip sivil toplum kuruluşlarına katılabilirler, ama devlet görevi söz konusu olduğunda, anayasa, yasalar, amirleri dışında herhangi bir dayanışma, sadakat ve dürtüyle hareket ederlerse, böyle bir şey olamaz. Buna müsaade edilmez. Açık söyleyeyim, hiçbir devlet de buna müsaade etmez.
Kanaatiniz nedir?
Bu tip şeyle hareket edilen çeşitli olaylar doğrusu olmuştur. Hukuk çerçevesinde bunların hepsi düzeltilir. Hiçbir devlette böyle bir şey olmaz. Hükümetler yanlış yapabilir. Bunlarla demokratik çerçeve içinde bir mücadele olabilir. Ama hükümetleri rüştüne ermemiş gibi, onlara karşı “Bu doğru değil, bu doğru” şeklinde bir hükümet komiserliği gibi davranılırsa bu olmaz; kabul edilemez. Ne olursa olsun bu olmaz. Siyasi mücadeleler
verilebilir. Basın yoluyla yanlışlar tenkit edilebilir, ama bunun ötesinde devlet kademelerindeki pozisyonlarından dolayı herhangi bir şekilde bir mücadele asla söz konusu olamaz. Bunlar varsa da bunlarla da hukuk çerçevesinde mücadele edilir. Başka türlü olmaz.
Gül: Türkiye önemli bir güzergâh
Macaristan’da bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Macaristan Cumhurbaşkanı Janos Ader tarafından resmi törenle karşılandı. Baş başa görüşen Gül ve Ader, daha sonra ortak basın toplantısı düzenledi. Ader ile özellikle enerji konusunda yapılacak işbirliğini biraz daha detaylı bir şekilde konuştuklarını, nükleer enerjiden gaz ve diğer alternatif enerji yollarına kadar bu alanda işbirliği potansiyeli olduğunu gördüklerini vurgulayan Gül, “Türkiye, Avrupa’nın güvenli enerji kaynaklarına ulaşması için alternatif imkânlar sunan önemli bir güzergâhtır. Özellikle Kafkas ve Ortadoğu enerji kaynakları için” diye konuştu. Ader ile hem baş başa hem de heyetler arası görüşmelerinverimli geçtiğini belirten Gül, “İkili ilişkileri detaylı görüştük. İki ülke NATO müttefikiyiz. Macaristan AB üyesi, biz de müzakere halinde bir ülkeyiz” dedi. Gül, Macaristan’da Ulusal Meclis Başkanı Laszlo Köver’le de görüştü. Ziyaret kapsamında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün eşi Hayrünnisa Gül, Macaristan Cumhurbaşkanı Janos Ader’in eşi Anita Herczegh ile birlikte Uygulamalı Sanatlar Müzesi’ni gezdi.
‘Hükümet güven bunalımına girmemeli’
Durdurulan MİT TIR’larıyla ilgili değerlendirmeniz nedir?
Bir Cumhurbaşkanı olarak TSK’nin bir parçası olan Jandarma ile MİT’i karşı karşıya koymam. Yine kurallar ve hukuk
çerçevesinde aslı araştırılır, gereği neyse yapılır.
Büyük yer değiştirmeler var. HSYK çatışmada araç olarak kullanılıyor. Hükümete, hukuk çerçevesinde önerileriniz ya da somut ‘Şunlar yapılmalı’ vurgularınız oluyor mu?
İdare meşruiyetini nereden alıyor? Seçimlerden. Hükümet, yakın bürokrasisi ile çalışırken, özellikle kritik görevlerdekilerle çalışırken, şüphesiz ki bir güven bunalımına girmemelidir. Bu olduysa tedbirini hukuk çerçevesinde almalı. Yanlış yapılırsa Danıştay var. Üzülerek ifade edeyim, HSYK ile ilgili yasalar hep beraber çalışılarak yapılmıştı. Kıymeti bilinemedi, birdenbire gruplaşmalar çıktı. Saklayacak halimiz yok. Çok hüzün verici bir şey... Bakın toplanamıyor (HSYK). Eskiden başka türlü oluyordu, şimdi başka türlü... Sıkıntılı bir durum var.
‘Kabataş olayı geçmiş gitmiş’
Kabataş olayı ile ilgili son görüntüleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
O genç hanımın kayınpederi Osman Develioğlu’nu çok yakın tanırım. Siyasi kimliği bir tarafa, çok karakterli, düzgün bir insandır. Geçen baktım şöyle söylüyor: “Gezi olaylarına katılanlara herkes suçlu diyemezsiniz. 5 can gitti, bunların acısını herkesin duyması gerekir, giden canlar geri gelmez. Ama bütün bunları söylerken kızıma da eğer onu çok derinden yaralayan bir saldırı olduysa, ‘Hayır böyle olmadı’ iddiasını ispat için uğraşmayı doğru bulmam” diyor. Ben de öyle bakıyorum. Bu genç hanım, bildiğim kadarıyla televizyonlarla gazetecilerle muhatap olmadı. Hepimiz biliyoruz ki bu tip kaba davranışlar ve çok derinden üzen olaylar oluyor. “Böyle bir şey olmadı”nın ispatı ile uğraşmak da bana biraz şey geliyor. Zaten gündemden düşmüş, geçmiş gitmiş. Öyle olur ki o hanım gazete gazete, televizyon televizyon dolaşır; o zaman arkası takip edilir. Biraz doğrusu üzücü de görüyorum.
Dinlemeler ahlak dışı
Başbakan’ın dinlendiğine dair kayıtlar ortada dolaşıyor. Fethullah Gülen ile ilgili ses kayıtları olduğunu görüyoruz. Bir dedikodu furyası harekete geçiyor. Çok ciddi bir kutuplaşma var. Siz Cumhurbaşkanı olarak kendinizde topluma bir mesaj verme misyonu görür müsünüz? Bir etik alana davet gibi... Toplumu tedirgin eden beni de tedirgin eder. Kanunsuz dinlemeler suçtur. Ayrıca yasal yollardan dinlenenlerin kayıtları da savcıların iddianameleri mahkemede kabul edildikten sonra alenileşir. Bunun yaptırımını getirmek gerekir. Gerçek ortamda suç olan bir şey, sanal ortamda da suçtur. Bu AB kuralı, ABD kuralı... Birçok AB ülkesinde, bunlar ortaya çıkar çıkmaz, dağıtımcılarla temasa geçiyorlar. Otokontrol sistemini kurmuşlar. Bunlarla ilgili tedbirlerin alınması lazım. Ben bunu ahlak dışı görüyorum. Deniz Bey ile ilgili görüntü çıktığında o gün kendisini aradım. Açıklamalarda bulundum. Daha sonra MHP milletvekilleri ile ilgili de açıklamalarda bulundum. Bugün size, yarın öbürüne olur. Burada da ilkeli olmak lazım.
Dinlemeyi yakınlarım yapsa da ayıplarım
Başbakan, ‘Cumhurbaşkanı’nı da dinlemişler’ dedi?
Bizim odamızla ilgili değil o... Başka şekilde bir bilgisi var. Makam (odam) ile ilgili değil. Resmi konuşmalarımı yaptığım makamla ilgili
en üst seviyede, çapraz tedbirler mevcuttur. Biliyorsunuz her zaman makamda olmuyoruz, başka yerlerde, başka şeylerde de olabilir. Sayın Başbakan da onu kastetmiştir.
En Çok Okunan Haberler
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- ABD basınından Esad iddiası