Kadın "gün"lerinin konusu: Kim Erdoğan'a daha iyi kafa tutar?

“Ne olacak bu memleketin hali?” sorusu, kahvehanelerden, meyhanelerden çıkıp “günlere” taşınmış durumda. Böreklerin yanında çaylar tepsiye dizilirken falanın filancayla gönül işlerini konuşmak artık ikinci planda. Varsa yoksa siyaset. Hele sosyal medyada zaman zaman küçümsenen “laik teyzeleriyle” ünlü İzmir’de, siyasi analizler iyiden iyiye derinleşiyor. Odak nokta ise Erdoğan’a kimin daha iyi kafa tuttuğu. Başlangıçta “hemcins kontenjanından” ilgi duyulan Meral Akşener, devamındaki “sert” söylemleriyle gönülleri çelmek üzereydi. Ancak anlaşılan Muharrem İnce’nin alanlardaki performansı, kadınları konsolide etti!

Kemalpaşa’daki mitingte CHP Bornova kadın kolları yöneticilerinden Yıldız Sert ile “gıybetin yerini siyaset aldı” teorisini konuşuyoruz. Propaganda için evleri 13.30-18.00 saatleri arasında, yani tam da “sohbet saatinde” dolaştıklarını anlatırken teoriyi de doğruluyor. Hemen her evde başlıca konunun siyaset olduğunu, kadınların Erdoğan’dan iyice uzaklaştığını vurguluyor. Akşener’in başlarda yakaladığı ilginin İnce’ye döndüğünü söylüyor. Sohbete katılan Hatice Arda, torunlarının da 90 yaşındaki annesinin İnce’yi göstererek “İnşallah bu bey kazanır” dediğini aktarıyor. Bu arada günlerin evlerden çıkıp kafetaryalara taştığını belirterek “Artık kafelerde buluşuyoruz. Orada da siyaset konuşuyoruz. Hatta iş öyle noktaya varıyor, konuşmalar öyle yerlere gidiyor ki, bazen korktuğumuz bile oluyor. Ama bu korku imparatorluğu 24 Haziran’da yıkılacak. Çünkü kadınlar bu işe el koydu” diyor.

CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, kadınlardan gelen “dip dalganın” farkında olsa gerek, “onlarsız” olamayacağını “Kadın arkadaşlarım, ablalarım, kardeşlerim” diye seslenerek İzmir’de her durakta vurguluyor. Kreş sözü veriyor, kadın istihdamını artıracağını artıracağını söylüyor, gönüllerini bir kez daha fethediyor.

Az buz da değildi İnce’nin durakları. Menderes’ten Ödemiş’e, Kemalpaşa’dan Bergama’ya tam 7 ilçeye uğrayarak 2. bölgeyi karış karış dolaşıyor. Erdoğan’a verdiği yanıtlarla, kadınların ne kadar haklı olduğunu her kürsüde kanıtlıyor. Rakibini, uygar dünyanın ulaşım aracı bisiklete binmesiyle dalga geçtiğine pişman ediyor. “Kaporta-beyin” karşılaştırmasıyla topu göğsünde öyle güzel yumuşatıyor, hem mizahi yönü, hem ekonomik gerçeklikle öyle güzel ağlara gönderiyor ki, alanlardakiler Şampiyonlar Ligi finali izlercesine kendinden geçiyor. Gerçeklerin hicivle birleştiği İnce’nin mitinglerinde yüzler gülüyor. Çünkü meraktan bile katılanlar, “Bu adam onunla baş eder” izlenimi ediniyor...