Kamu işçisine yüzde 4+4 zam

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında gerçekleştirilen görüşmenin ardından Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ile ortak basın açıklaması yaptı.

Bu yıl Ocak ayından itibaren Hak-İş ile kamu işveren sendikaları arasında sürdürülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tamamlandığını bildiren Çelik, işçilerin 2011 zammının yüzde 4 artı yüzde 4, 2012 zammının yüzde 3 artı yüzde 3 olarak belirlendiğini açıkladı.

Aylık çıplak brüt ücretleri 770 ile bin 100 lira arasında olan işçilere 150 lira iyileştirme yapıldığını kaydeden Çelik, böylelikle yüzde 29'luk bir artış sağlandığını söyledi. Çelik, bin bir ile bin 150 lira arasında ücret alanlara 130 lira, bin 201 ile bin 325 lira arasında ücret alanlara ise 100 liralık iyileştirme yapıldığını söyledi.

Çalışma hayatını ilgilendiren önemli konularda bir takvim belirlenip belirlenmediğinin sorulması üzerine Çelik, şu anda yapılan tüm çalışmaların bir takvimin ürünü olduğunu söyledi. Kıdem tazminatının gerek işçi, gerek işveren kesimlerinde yoğun şekilde değerlendirildiğini ifade eden Çelik, şunları söyledi:

''Ben şunu ifade ediyorum; hükümet programında net bir şekilde bu konular yerini alıyor. Çalışma hayatıyla ilgili hangi konuların yer aldığını biliyoruz ama Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak gündemimize aldığımız konular üzerinde konuşmayı uygun buluyoruz. Şu anda gündemimizde olan konular 2821-22... Kıdem tazminatıyla, taşeronlaşmayla ilgili konular da önümüzdeki süreç içerisinde gelince bunları da açık, şeffaf şekilde sizlerle öncesinden paylaşırız. Ama şu andaki gündem maddemiz ağustos ayı itibariyle sendikal mevzuatla ilgili ve kamu çalışanlarıyla ilgili, Anayasaya uyumla ilgili çalışmaların ele alınmasıdır. Önümüzdeki süreç içerisinde oluşacak olan gündemlerimizi sizlerle paylaşacağız.''

Bir gazetecinin, ''2821 ve 2822'yle ilgili daha önce Meclis'e sevk edilmiş bir düzenleme olduğunu'' anımsatarak, bu düzenlemeye ilişkin köklü değişiklikler yapılıp yapılmayacağını sorması üzerine Çelik, ''Aslında o düzenleme üzerinde günlerce çalışılmıştı ve bütün sosyal kesimler ve ilgili taraflarla birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sevk edilmişti. Hatta o kadar güzel bir uzlaşı vardı ki, komisyonda cuma ve cumartesi günü alt komisyon, üst komisyon ve salı günü de Genel Kurul'un gündemine büyük bir uzlaşıyla indirilmişti. Bu kadar uzlaşmanın, bu kadar güzel algılanan bir düzenlemenin kenara bırakılması söz konusu olamaz. Bu süreç içerisinde gelişen diğer hususları da dikkate alarak ağustos ayı içerisinde bir kaç kez sendikalarımızla, işçi, işveren kesimleriyle bir araya geleceğiz. İnanıyorum ki kısa süre içinde şekil almasını sağlayacağız'' değerlendirmesinde bulundu.

''Daha önce görüşmeler uzlaşmazlıkla sonuçlanırdı fakat hükümetin size toplu sözleşme görevi vermesinin ardından görüşmeler uzlaşıyla sonuçlanıyor. Bunu neye bağlıyorsunuz?'' şeklindeki bir soruya da Çelik, ''Bunu sendikalarımızın geldiği duruma bağlıyorum. Sendikalarımızın olaylara bakışı, hükümetimizin belirttiği iki kriter son derece önemli. Enflasyona karşı, çalışanların, emekçilerin durumunu dikkate alan bir hükümet var. Düşük ücretlileri gözeten, kollayan bir idare var. Bunlar birleşince sendikalarla uzlaşıda bir sıkıntı yaşanmıyor. Çünkü sendikaların amacı da görevleri de bu'' yanıtını verdi.

Hak-İş Başkanı Mahmut Arslan da görüşmeler kapsamında bugün son kez değerlendirme toplantısı yaptıklarını ve bir çerçeve anlaşması olarak uzlaşma metni ortaya çıktığını belirtti.

TBMM'de 24. dönemin ilk yasasının çalışma hayatıyla ilgili önemli bir düzenleme olmasını anlamlı bulduklarını belirten Arslan, şunları kaydetti:

''Hak-İş Eski Genel Başkanı, Meclis İdare Amiri sayın Salim Uslu'nun teklifiyle özellikle 2821 sayılı sendikalar yasasındaki değişikliğin yapılamaması sonucu ortaya çıkan krizin çözümüne yönelik bir adımdı bu. Yine Sayın Bakanın orada büyük gayretleri oldu. Muhalefet partileriyle yoğun bir şekilde meclisin kapanmasına rağmen son dakikada bu süreci tamamlayıp çalışma hayatının büyük bir krizden kurtulmasını sağladı. Bu krizin sorumlusu sendikalar olarak bizler değiliz ama ortada bir kriz varsa çözümü gerekiyordu. Sayın Bakanın bu krize yönelik ortaya koyduğu kararlılığı da takdir ediyoruz. Umutlarımız, heyecanlarımız, geleceğe ait beklentilerimiz yüksek Sayın Bakandan. Bu beklentilerimizi gerçekleştirmek adına Hak-İş Konfederasyonu bu kararlılığın arkasındadır. Umarım bu kararlılıkla Sayın Bakanımız diğer konfederasyonlarla beraber kangren olmuş, Türkiye sendikal hareketini dibe iten 12 Eylül artığı yasalardan bir an önce kurtuluruz. Bunun için de sayın bakanın kararlılığını destekliyoruz.''

Açıklamaların ardından Bakan Çelik ve Hak-İş Başkanı Arslan çerçeve sözleşmeyi imzaladı.