Katar'daki İklim Değişikliği konferansı

Katar'ın başkenti Doha'da pazartesi günü başlayan Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Konferansı devam ediyor.

Katar'daki İklim Değişikliği konferansı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 29.11.2012 - 10:43

İklim meselelerini konuşmak amacıyla düzenlenen konferansa 194 ülkeden hükümet temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ile BM ve AB gibi uluslararası kuruluşların temsilcilerinin de bulunduğu 20 bine yakın kişi katılıyor. Konferansta Türkiye'den de 60 civarında temsilci yer alıyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinasyonunda, Dışişleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Orman ve Su İşleri, Gıda Tarım Hayvancılık, Bilim, Sanayi ve Teknoloji, Ulaştırma gibi bakanlıklardan temsilciler ile TUSİAD, TİSNA, TOBB gibi sivil toplum kuruluşları yetkilileri zirveye katılıyor. Bunun yanı sıra çeşitli üniversitelerden rektörler ve öğretim görevlileri de zirve kapsamında Doha'da bir araya geldi.

Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammet Balta ile Müsteşar Yardımcısı Sedat Kadıoğlu Aralık ayının ilk haftasında yapılacak üst düzey toplantılar için Katar'a gelecek. Geçen yıllardaki zirvelerde Türkiye lehine kabul edilen bir takım kararların COP 18'de somutlaştırılarak altının doldurulması hedefleniyor. Türkiye kapasite geliştirme, finans ve teknoloji transferi alanlarında mali destek sağlanmasını talep ediyor.

 

'Yeni taahhüt dönemi' daha radikal adımlar öngörüyor

Bu seneki konferansın esas önemi, Kyoto Protokolü'nün birinci taahhüt döneminin 2012 sonu itibarıyla dolacak olması nedeniyle eni bir dönemin başlayacak olmasından geliyor.
Japonya'nın Kyoto kentinde 1997 yılında imzalanan, 2005'te yürürlüğe giren ve küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda mücadeleyi sağlamaya yönelik uluslararası tek çerçeve anlaşması olan Kyoto Protokolü, sanayi ülkelerini, önemli sera gazlarının salımını 1990 yılına kıyasla en az yüzde 5 oranında azaltmakla yükümlü kılıyordu. 2012 sonuna kadar ulaşılması gereken hedefler, öngörülen tarihte gerçekleşemedi.

Doha'da 2012 sonu itibarıyla yeni bir sayfa açılarak ikinci taahhüt dönemine geçilerek, yükümlülük süreci uzatılacak. Yeni taahhüt dönemi ülkelere daha radikal adımlar atmalarını, aksi halde çok daha ciddi sorunlar ile karşılaşılacağı konusunda kritik bir uyarı niteliği taşıyor. Bu nedenle konferans kapsamındaki, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraf Ülkeler Konferansı bir anlamda 'köprüden önceki son çıkış'.

Yeni taahhüt döneminin süresi de Doha'daki toplantılar sonucunda belli olacak. 2013'te başlayacak söz konusu dönemin 2020'ye kadar süreceği tahmin ediliyor. Yeni dönemin, gelişmiş ya da gelişmekte olan bütün ülkelere ortak sorumluluk getirmesi öngörülüyor. Buna göre ülkelerin, özellikle emisyon azaltımı konusunda ortak sorumluluk ilkesi çerçevesinde hareket etmesi ve çalışmalar yürütmesi gerekiyor.

İklim konusundaki çalışmalar için uzun vadeli finansman da toplantılarda masaya yatırılacak konulardan bir diğeri. Bu bağlamda yıllık 100 milyar dolarlık fonun, gelişmekte olan ülkelere aktarılması öngörülüyor. Müzakerelerin sonucunda bu konuda da bir yol haritası belirlenmesi bekleniyor.

Türkiye'nin tutumu

Türkiye'nin ikinci taahhüt döneminde sera gazı emisyonu azaltımı taahhüdünde bulunmayacağı öne sürülüyor. Ancak resmi bir taahhütte bulunulmasa da, bu alandaki çalışmaların tüm hızıyla devam edeceği belirtiliyor. Bu doğrultuda Türkiye'nin, önümüzdeki 10 yıllık dönemde emisyon azaltımına yönelik teknik kapasite artırımı ve altyapı ihtiyaçlarını güçlendirici ön çalışmalarını tamamlandığı ifade ediliyor.

Türkiye'nin, dünya çapında emisyon salınımına yaptığı katkının binde 4 ile oldukça düşük olduğu biliniyor. Oranın düşük olduğunu hatırlatan Türk yetkililer, asıl farkın Amerika ve Çin gibi ülkelerin yapacağı emisyon azaltımları neticesinde oluşacağına işaret ediyor.

Katar'da yapılan iklim konferansının Türkiye için esas önemi ise, kapasite geliştirme, finans ve teknoloji transferi alanlarında yürütülecek çalışmaların maddi destek sağlandığı takdirde artacak olması. Türk heyeti, müzakerelerde istediği mali desteği sağlamaya ve çalışmalarını bu doğrultuda şekillendirmeye yönelik görüşmelerde bulunacak.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler