Kayıp yakınlarından Akil İnsanlar'a tepki
Kayıp yakınları, Akil İnsanlar'a "Katiller yakalanmadan, kemiklerimiz verilmeden bize barış yok" diye tepki verdiler.
Kayıp yakınlarının Galatasaray Meydanı’nda her hafta gerçekleştirdiği oturma eylemine katılan Akil İnsanlar Heyeti Marmara Grubu’na tepki vardı. Kayıp yakınları barış sürecini desteklediklerini ancak kayıplarının kemikleri bulunup failleri yargılanmadığı sürece barışın geleceğine inanmadıklarını söylediler.
Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı’nda kayıplarının akıbetini sormak için 421. kez gerçekleştiridiği oturma eylemine Akil İnsan Heyeti Marmara Grubu üyeleri Prof. Dr. Mithat Sancar, Levent Korkut ve Ali Bayramoğlu ile CHP’li milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Hüseyin Aygün, Veli Ağbaba katıldı. Oturma eyleminde önümüzdeki hafta kutlanacak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle yaşları 3 ile 18 arasında değişen gözaltına kaybolan çocuklar anıldı.
Eylemde söz alan kayıp yakınları barış sürecine ilişkin eleştirilerini de sıraladılar. 1995 yılında kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız, “Barış süreci mi yarış süreci mi belli değil. Çocuklarımızın kemikleri bulunmadıkça barışın geleceğine inanmıyoruz” dedi.
Kayıp Kenan Bilgin’in kardeşi İrfan Bilgin ise “Savaşta ölür ya da öldürürsün. Barış olunca da kucaklaşırsın. Ama bizim sorunumuz bu değil. Ellerinde fotoğraflarını taşıdığımız insanlar masum silahsız insanlardı. Katiller yakalanmadan, kemiklerimiz verilmeden bize barış yok. Katillerimizle kucaklaşacak durumda değiliz. Bizim kayıplarımız savaşmadı. Evinden işyerinden sokaktan alınıp yargılanmadan gözaltında kaybedildiler” diye konuştu.
"Barışacak kimsem yok"
Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kayıp sorununu çözmek için tek bir adım dahi atmadığına dikkat çekerek “Şimdi bazı insanları memur etmiş toplumun taleplerini öğrenmeye çalışıyor. Taleplerimiz onun bilmediği şeyler değil, bize verdiği sözü tutsun. Bu saatten sonra Mehmet Ağar ile Kenan Evren ile barışıp kol kola girmeyeceğim. Benim barışacak kimsem yok. En önemli taleplerimizden biri sevdiklerimizin mezarları, kemikleri. Acaba bize bunları akil insanlar verebilecek mi?” sözleri ile tepkisini dile getirdi.
1995 yılında kaybedilen Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç da barış sürecini desteklediğini ama önce kayıp yakınları ile helalleşilmesi gerektiğini dile getirerek “Biz maaş, madalya istemiyoru. Hepsi sizin olsun. Bizim ancak eli kanlı katilleri yargılayıp cezaevine atarsanız acılarımız hafifler” diye konuştu.
"Biz savaşmadık"
Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır ise barış için önce Türkiye’nin kendisi ile yüzleşmesi gerektiğini ifade ederek “Savaşan insanlar barışır. Biz savaşmadık ki” yorumunu yaptı.
Kayıp yakınlarının avukatlığını da yapan CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da “Bu meydan adalet meydanı, geçmişle yüzleşme meydanı. Adalet duygusu tatmin edilmedikçe barışın kurulamayacağını biliyoruz” dedi.
Eylemin ardından kayıp yakınlarının tepkilerini değerlendiren heyetin üyelerinden Ali Bayramoğlu “Çok doğal tepkiler bunlar. o kadar çok acı yaşanmış ve o kadar çok barış çabasında hayal kırıklığı yaşanmışki geleceğe ve yürüyen sürece güven duymak kolay olmuyor. Diğer taraftan yürüyen sürecin yöntemi tarzı siyasi kimliği ile ilgili farklı görüşler bu güvensizliği besliyor. Önemli olan bu duyguların barış kelimesini zikrederek dışarı vurulmasıdır” dedi.
Mithat Sancar da barış sürecinin insanlara yaralarını hatırlattığını belirterek “Barışma ihtimali arttıkça insanlar savaşta neler yaşadıklarını düşünmeye daha fazla hatırlamaya başlar. Bu meydanda aldığım en önemli izlenim geçmişi yaralarının sarılmasının barış sürecinin bir parçası olarak görülmesi gerektiğidir. Bu yaralar da ancak barışla çözülür. Savaş bu yaraları iyileştirmenin yöntemi değil” diye konuştu.
Sancar CHP’li vekillerin de eyleme katılmasını “Bu bir tesadüftü. Güzel iyi birşey. Bizim için özel bir anlamı yok. Tesadüfen burada karşılaştık. sohbet ettik” diye değerlendirdi. Levent Korkut da CHP’li vekillerin katılmalarını sevindirici bularak “Bizim bu barışı toplumca mümkün olan en geniş konsensusla oluşturmamız esastır. Çünkü barışın bir silahsızlanma boyutu var bir de uzun dönemde yaraları sarma boyutu var. Bu anlamda uzun yıllara alabilecek bir rehabilitasyon bir iyileşme süreci geçirmemiz gerekiyor. Bunun içinde ne kadar iyi katkı verilirse toplum o kadar faydalı olur. Bütün milletvekillerinin katılması gerekir” dedi.
Daha sonra heyet, kayıp yakınları ile Danışment Geçidi’ndeki çay bahçesinde sohbet ettiler. Kayıp yakınlarının sık sık hükümete ilişkin eleştirilerini dile getirip başbakanı eleştirmesi ve yakınlarının bulunması için bugüne kadar neden hiçbir şey yapılmadığını sorması üzerine heyet hükümetin temsilcisi olmadıklarını, talepleri raporlaştırıp ilgilelere iletecekleri açıklaması yaptı. Bunun üzerine Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır da Meclis İnsan Hakları İnceleme Alt Komisyonu’nun kardeşi ile ilgili hazırladığı 350 sayfalık raporu anımsatarak “Eğer sizin raporunuz da öyle olacaksa vay halimize” dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Cinsel içerikli videolar çeken karı-koca tutuklandı
- İstanbul'da berber ücretlerine dev zam!
- 'Hukuki başvurular yapılacaktır'
- Kılıçdaroğlu’ndan videolu mesaj
- Özgür Özel, Erdoğan'a seslendi
- Anlattığı anlar ortaya çıktı!
- Kayak merkezinde korkunç anlar... 17’si ağır 30 yaralı!
- Erdoğan'dan Özel'in 'savaş ilanı' sözlerine yanıt
- Cem Yılmaz'ın yeni evi dudak uçuklattı!
- 9 aydır raporluydu...