Kekemelerin sayısı azalıyor

Doğuştan ya da sonradan oluşabilen, kişinin kendini ifade etmesini güçleştiren, toplum içinde utanmasına, sıkılmasına yol açan kekemelik ile 'r' gibi bazı harfleri telaffuz edememekten kaynaklanan peltekliğin bilgisayar desteğiyle etkin tedavi edilebildiği bildirildi.

Yayınlanma: 08.01.2010 - 08:44
Abone Ol google-news

Adana'daki özel bir kekemelik merkezinin psikologlarından Cem Şeker, günümüzde düzgün ve akıcı konuşmanın sosyal yaşamla uyumda, iş ararken kendini ifade etmede ve iletişim başarısında öncelikli unsur olduğunu, bu nedenle kekemelik ve pelteklik tedavisinin büyük önem taşıdığını belirtti.

Şeker, konuşmaya başlarken veya konuşma esnasında konuşmanın akıcılığını bozan, bazı ses veya sözcükleri tekrarlama ya da duraklayarak çıkarma ile gelişen yanlış konuşma alışkanlığı ile ''r'' gibi bazı harfleri söyleyememekten kaynaklanan peltekliğin tedavisinde yüzde 96 başarı sağlandığını bildirdi.

Şeker, genetik faktörlerin yanı sıra genellikle 2-7 yaşları arasında yaşanan korku, endişe ve gerilimden kaynaklanabilen kekemeliğin bir hastalık olmadığını, bu nedenle merkezlerine başvuranları hasta değil, öğrenci olarak tanımladıklarını söyledi.

Kekemeliğin görülme sıklığının resmi istatistiklerde binde 6 olarak geçtiğini ancak, gerçek sayının bunun çok altında olduğunu tahmin ettiklerini belirten Şeker, ''Çünkü, günümüzde artık bilgisayar destekli etkin tedavi yöntemleriyle kekeme kişilerin sayısının yok denecek kadar azaldığını biliyoruz'' dedi.



"Erkeklerde tedavi daha zor"

Kekemeliğin erkeklerde kadınlara oranla 3-4 katı fazla görüldüğünü, her 100 hastadan 86'sının erkek olduğunu ifade eden Şeker, ayrıca, kadınların tedaviye daha hızlı cevap verirken, erkeklerdeki tedavinin hem daha fazla zaman aldığını hem de daha güç olduğunu kaydetti.

Şeker, kekemeliğin, özellikle heyecanlanma, baskı altına girme, sinirlenme, yeni kişilerle ya da toplum karşısında konuşurken tetiklendiğini, bu durumun kişiyi utangaç, içine kapanık ve toplumdan kopuk hale getirdiğini anlattı.

Kekemeliğe bir de 'tik' diye tabir edilen el, kol, vücut ya da mimiklerin eşlik edebildiğini ifade eden Şeker, şöyle devam etti:
''Tikler genelde kekemeliğin ilerleyen evrelerinde görülüyor. Genellikle yüzde buruşma, dudaklarda titreme, parmak şıklatma, ayağını yere vurma, vücudu geri itme gibi tikler yaygındır. Kişi bu hareketlerden birini yapmadan konuşamayacağını ya da konuşmaya başlayamayacağını hisseder. Uyguladığımız tedavide kekemeliğin yanı sıra tiklere de son verebiliyoruz.''

Şeker, kekemeliğin yanı sıra peltekliğin de tedavi edilebildiğini ifade etti.
 

Uyarılar

Psikolog Şeker, kekemelik, pelteklik ve tiklerin tedavisindeki başarıda kişinin cinsiyeti ve yaşı etken olmakla birlikte çoğunlukla 2,5 ayda sonuç alındığını, ancak bazı vakalarda 4 ya da 5 ayı bulabildiğini belirterek, şöyle devam etti:
''Kekemelikte genetik faktörler etkilidir, fakat çocukluk döneminde ailenin tutumu da önemli rol oynar. Bebeklikte hemen herkes peltektir, ancak bu yaş ilerledikçe düzelir. Bazı aileler, çocuklarının peltek halleriyle daha sevimli olduklarını düşünerek bunun düzeltilmesi için çaba harcamadıkları gibi kendileri de çocuklarıyla peltek konuşurlar. Bu, son derece yanlış. Aileler, bu yanlışa düşmemeli.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler