Kendi şehrinde turnede gibi
İstanbul Devlet Opera ve Balesi 'Kuğu Gölü'nü Bahçeşehir Kültür Merkezi'nde sahneliyor.
İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB) Çaykovski’nin ölümsüz eseri “Kuğu Gölü” balesini Atatürk Kültür Merkezi (AKM) kapatıldığından bu yana ilk kez, opera bale için inşa edilmemiş de olsa büyük bir sahneye sahip olan Bahçeşehir Kültür Merkezi’nde 12 ve 14 Mart’ta saat 20.00’de sahneleyecek. Güncel librettosu Şefik Kahramankaptan’a ait olan eserin koreograf ve dramaturgu ise Mehmet Balkan. İDOB’un eseri ilk kez 1975’te Petipa ve İvanov koreografisiyle sahnelediğini hatırlatan Balkan, “Ben de aynı koreografiden hareketle farklı bir yorum, farklı bir kurguyla sahneye taşıyorum” diyor.
Bir aşk öyküsü “Kuğu Gölü”. İki kadının, Odette ve Odile’in aşk savaşında, aşkın kazandığı, kötülüğe galip geldiği bir başyapıt.
Tülay Yalçınkaya ve Müge Celiloğlu ile dönüşümlü olarak Odile’i (siyah kuğu) canlandıran baş balerina İlke Kodal ve Odette rolünü Ankara DOB’dan konuk sanatçı Özge Başaran ile dönüşümlü olarak canlandıran baş balerina Deniz Zirek’in de katıldığı söyleşimizde ise ana konu aşk değil, salon sorunuydu.
Mehmet Balkan, daha önce Türkiye’nin diğer balelerinden dansçılar ve HET National Ballet Company’den konuk sanatçı Josef Varga’nın yer aldığı “Kuğu Gölü”nü Aspendos Festivali’nde sahneye koymuş. “2011’de festivalin açılışında, 2012’de de kapanışında sahnelenmişti. Bu yıl da Aspendos’ta perde açacak” diyor.
“AKM kapanalı 5 yıl oldu. Bir bale kuşağı neredeyse orkestra ile dans etmemiş olacak” diyorum.
Balkan, “AKM’de 10 prömiyer yapılıyorsa bunun dördü canlı müzikle gerçekleşirdi” diye yanıtlıyor. “AKM kapandıktan sonra Süreyya Operası açılmasa sanatsal etkinliklerimiz neredeyse duracaktı. Süreyya’nın da mimarisi dolayısıyla sahne potansiyeli kısıtlı. Bahçeşehir Kültür Merkezi’nde olmamızın nedeni, aslında eseri orkestrayla seyirciye ulaştırabilmekti, ama teknik nedenlerle orkestrasız sahneleyeceğiz. Umut ederim bundan sonraki temsilleri orkestra eşliğinde hayata geçirebiliriz.”
‘Seyircimizi özledik’
Deniz Zirek: Evimizi, seyircimizi çok özledik. Eksik olmasınlar bizi bırakmıyorlar, ama AKM’nin havası hem sanatçılar hem de izleyiciler için bambaşkaydı. Bu halde kendi şehrimizde turne topluluğu gibi hissediyoruz. Zor şartlarda da olsa elimizden gelenin en iyisini hep beraber yapmaya çalışıyoruz. (...) Bizi en çok üzen mekânsızlıktan istediğimiz performansı sunamamak, ama topluluk olarak mesleğimiz gereği pes etmeyip motivasyonumuzu güçlü tutmaya çalışıyoruz.
‘Her şey teknik’
İlke Kodal: İki sene önce Süreyya Operası’nda ne kadar sığma güçlüğü çeksek de büyük prodüksiyon olarak “Don Kişot” ve “Kamelyalı Kadın”ı sahnelemeyi başardık. Umarız ki AKM’nin açılış gecesinde diğer yeni sezonlarımızda orkestralı büyük prodüksiyonlar yaparız. (...) Balede her şey tekniktir. Her gün egzersiz yapıyoruz ki tekniğimiz su gibi olsun, canlandırdığımız karakter neyse bedenimizle onu aktarmaya, kendi yorumumuzu katmaya çalışıyoruz. (...) Sinema için “Kuğu Gölü” harika bir konu. “Siyah Kuğu” filmi bence baleden feyz alarak popülerlik sağladı. Yoksa biz zaten hep vardık.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke