KESK üyelerinin tutuklanması

KESK Genel Başkanı Sami Evren, yaptığı yazılı açıklamada, ''konfederasyonlarına yönelik baskı, gözdağı ve görevden almaların, giderek yoğunlaşan gözaltı ve tutuklama uygulamalarına dönüştüğünü'' iddia etti.

''Doğrudan örgütlülüklerini hedef alan'' bu durumun, konfederasyonu kamuoyu nezdinde ''potansiyel suçlu'' gösterme amacı taşıdığını belirten Evren, çalıştığı kurum, ikametgah adresi belli olan ve sendikal faaliyetler nedeniyle bulundukları yerlerde geniş bir kesimin tanıdığı yöneticilerinin gözaltı ya da tutuklanmayı gerektirmeyecek nedenlere rağmen mağdur edildiğini, sendikal faaliyetlerin ''suç'' sayıldığını ifade etti.

Evren, Sıvas, Diyarbakır, Ağrı ve en son Ankara'da tutuklanan sendikalarının yönetici ve üyelerine dönük uygulamaların son yıllarda konfederasyona dönük baskı ve sindirme uygulamalarının devamı olduğunu ileri sürdü.

Nevruz kutlamalarına ya da basın açıklamalarına katılmanın suç sayılamayacağını belirten Evren, bu tür çalışmalara katılmanın da gözaltı ya da tutuklanma nedeni olamayacağını ifade etti. Sami Evren, şunları kaydetti:
''İktidarın sermaye yanlısı, baskıcı ve tahammülsüz politikalarına karşı mücadele ederken baskılarla karşılaşacağımızın da bilincindeyiz. Ancak sistematik olarak devam eden bu yıldırma politikası kaygı verici bir hal almıştır.

AKP Hükümeti'nin kendinden olmayanı susturma ve yok etme çabaları olsa olsa kararlılığımızı artıracaktır. KESK olarak bu süreçte yılmayan ve direnen bütün üyelerimizin yanında olmaya ve onlar için mücadele etmeye devam edeceğiz.
Bu politika, demokrasiye ve örgütlü toplum inancına darbe vurmakta, sendikal mücadele üzerinde şaibe yaratarak sendikal örgütlülüğe zarar vermektedir. Saldırı ve yönelim derhal durdurulmalı, tutuklanan arkadaşlarımız serbest bırakılmalıdır.''