KESK: Uzlaşma arzumuz sonuçsuz kaldı

Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu'na (Kamu-Sen) bağlı Türk Haber-Sen Genel Başkanı İsmail Karadavut, Kayseri Cumhuriyet Meydanı'nda yaptığı basın açıklamasında, Türkiye'nin hayati sorunları varken halkın adli konulara odaklanarak kısır ve etkisiz tartışmalara yönlendirilmesini son derece manidar bulduklarını söyledi.

İnsanların işsiz, aç ve perişan olduğunu ifade eden Karadavut, şöyle konuştu:
''Demokratik açılım, Alevi açılımı, Ermeni açılımı, AB açılımı derken Türkiye Cumhuriyeti'nin açılmamış, iğdiş edilmemiş, yozlaştırılmamış hiçbir konusu kalmadı. Dikkat edilirse siyasi iradenin, iktidarının 7'nci yılında başlayan ekonomik kriz, giderek ağırlaşan etkilerini her alanda hissettirirken birdenbire açılımlarla yatıp açılımlarla kalkmaya, millet olarak işlenen cinayetlerin faillerini yakalamaya, kaçırılan çocukları bulmak için polislik yapmaya başladık. Elbette ülkemizde işlenen cinayetler, kaçırılan çocuklar hepimizi üzmektedir.''

''Türkiye Kamu-Sen, toplu görüşmelerdeki talepleriyle kamu görevlilerinin kendileri ve aileleri için insanca yaşamaya yetecek ücrete kavuşturulması, devlet memurlarımızın büyük devletimize yaraşır şartlarda modern çalışma ortamlarında hizmet vermesinin sağlanmasını amaçlamıştır'' diyen Karadavut, yetkililerden taleplerinin ekonomik krize karşı alınan tedbirlere paralel olarak yalnızca üretim kesiminin değil tüketimin de desteklenmesi ve Türkiye'deki kaynakların adil kullanımının sağlanması olduğunu bildirdi.

Karadavut, yetkililerin umursamaz tavrını, Kamu-Sen'in ve sendikalarının bütün iyi niyetli gayretlerini boşa çıkardığını öne sürerek, ''Siyasi iradenin isteksiz ve katı tutumu sorunların masada tam olarak tartışılmasını dahi engellemiş, toplu görüşmeler zamanından önce sona ermiştir. Bütün mücadelemize rağmen 8 yıldır siyasi irade ve bürokratlar bizlerle gerçek anlamda pazarlık yapmaktan kaçmıştır'' diye konuştu.

Ekonomik krizin faturasının dar ve sabit gelirlilere çıkarıldığını ifade eden Karadavut, şunları kaydetti:
''Türk memurunun iyi niyetini istismar edenlerin bilmesi gereken şey, memurun sabrının sonsuz olmadığıdır. Şimdi artık haklı davamız için yola çıktık. Demokratik, ekonomik, sosyal ve siyasal haklarımızı istiyoruz. Daha fazla tahammülümüz yok, bıçak kemiğe dayandı. Artık sözün bittiği yere gelinmiş, eylemlilik süreci başlamıştır. Kamu görevlisini hafife alanlara gücümüzü göstereceğiz. Kamu görevlisi 25 Kasımı kendisi, geleceği, eş ve çocukları, ekonomik hayatın canlanması için fırsat olarak görmeli, üzerine yamanmış her türlü olumsuzluğu söküp atmak için güç ve destek vermelidir. Kamu görevlisi, himmet ve merhamet dilencisi olmadığını 25 Kasımda gösterecektir.''