Kılıçdaroğlu kürsüye çıktı, Davutoğlu salonu terk etti: Neyimiz eksik? (09.05.2015)

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin 26'ncı Olağan Genel Kurulu'na katıldı. Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ardından kürsüye çıktı. Davutoğlu, Kılıçdaroğlu kürsüye çıkınca salondan ayrıldı.

Kılıçdaroğlu, kendisinden önce Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun konuştuğunu belirterek, "Sayın Başbakana göre hiçbir sorunumuz yok, çiftçilerin durumu da gayet iyi. Ama ben alanlarda öyle görmüyorum, sorun var, sorunu açık yüreklilikle konuşmamız lazım" diye konuştu.

Sık sık Hollanda örneğini verdiğini ve bunun kamuoyunda eleştirildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, yüzölçümü bakımından Konya'dan küçük olan Hollanda'nın yıllık tarım ürünü ihracatının 112 milyar dolar, Türkiye'nin ise 14 milyar dolar olduğu bilgisini verdi.

Türkiye'yi devasa bir ülke olarak nitelendiren ve bu durumun kısır polemiklerin ötesinde herkesçe düşünülmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, Hollanda'nın ekonomik büyüklük olarak da dünyadaki ilk 20 ekonomi arasında yer aldığını kaydetti.

Bağımsız bir kuruluş tarafından 26 ilde, binden fazla çiftçiyle yapılmış bir anket hakkında bilgileri paylaşan Kemal Kılıçdaroğlu, çiftçilerin yüzde 65'inin "biz geçinemiyoruz", yüzde 88'inin ise "zorunlu harcamalar çıktıktan sonra elimizde para kalmıyor" dediğini aktardı.

Son 10 yılda iki Trakya büyüklüğünde alanın çiftçi tarafından ekilmediğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"2003-2014, devletin resmi rakamları, 12 yılda Türkiye'nin tarım ve gıda ithalatına ödediği para 350 milyar lira. 12 yılda Türkiye'nin gıda ve tarım ithalatına ödediği para 350 milyar lira. Yalnız 2014 yılında ithal ettiğimiz ürünlerin değeri 44 milyar lira. Allah aşkına bunun yarısını çiftçimize ödeselerdi emin olun sadece Türkiye'yi değil, Ortadoğu'yu da beslerdik. 103 ülkeden tarım ürünü ithal ediyoruz. Eğer Türkiye akılcı yönetilseydi, bu tablo tersine dönerdi. Sanıyorlar ki biz çiftçilerle, Ziraat Odalarıyla konuşmuyoruz. Hayır hepsiyle konuşuyoruz. İthalata tamamen karşı değilim. Türkiye'de kahve üretilmiyor. Elbette ithal edilecek vatandaş içecek. Ama pamuk buğday, arpa, pamuk üretilmiyor mu? Bunlar üretilirken, neden ithal ediyorsunuz? Pamuğu, buğdayı, hele hele samanı anlamak mümkün mü? Niye üretilemiyor? Türkiye'de güneş mi yok, toprak mı yok?"

"Tarım Bakanına şövalye unvanı verildi"

Bir zamanlar Türkiye'nin canlı hayvan üretimi ile tüm Ortadoğu'yu beslediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, sadece Doğu'da değil Batı'da hayvan üreticilerinin hayatından memnun olmadığını kaydetti.

2003-2014 yılında devletin resmi rakamlarına göre, Türkiye'nin canlı hayvan ithalatının 2,5 milyarın üzerinde olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Fransa bizim Tarım Bakanı'na ne yaptı biliyor musunuz? Fransız tarımına yaptığı katkılar nedeniyle şövalye unvanı verdi, madalya verdiler. 'Kendi ülkenin tarımına' yok. Fransızlar kutladı. Bizden canlı hayvan götürdünüz diye. 'Bizim çiftçimiz kazandı.' dedi. 'Sizin çiftçiniz' önemli değil, batsın ne olacak Fransızların derdinde mi?" diye konuştu.

Türkiye'nin buğday ithalatında 2014'te 1 milyar 546 milyon dolar ödediğini, herkesin elini vicdanına koyması gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Bu ülkede toprak mı, çiftçi mi eksik ki biz buğday ithal ediyoruz. Neyimiz eksik? Ben size söyleyeyim; bu ülkede temiz siyaset, düzgün siyaset eksik, namuslu siyaset eksik, kul hakkına saygı gösteren siyaset eksik. İşin özeti bu. Siyasetçi cebini düşünürse zarar eden sizsiniz. Siyasetçi cebini değil sizi düşünmeli" dedi.

Kürsünün arkasında bulunan ekrandaki, üzeri tarım ürünleri yer alan haritayı gösteren Kılıçdaroğlu, istedikleri Türkiye'nin bu haritadaki gibi olduğunu kaydetti.

Kabaktan domatese, maruldan maydanoza, ıspanağa kadar çok sayıda ürünün tohumunun da ithal edildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, tohum ithalatına 2014'te 556 milyon dolar ödendiğini bildirdi.

"Alacağınız var, dava açın"

"Siyasi anlamda mazotu niye kullanıyorsun?" diye eleştirildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Bu ülkenin insanı ekecek. Bu ülkenin insanı kazanacak, üretecek. Üretecek ki Türkiye güçlü olsun, istihdam yaratılsın. Kimse kimseye muhtaç olmasın. Mazot 3,5- 4 kat arttı, tohum gübre arttı, köylü elektrik fiyatlarından isyan ediyor. Ben bunları dile getirmeyecek miyim? Söylemeyecek miyim? Tarımda teşvikten söz ettiler. Şunu herkesin bilmesini isterim, dünyanın hangi ülkesi olursa olsun bütün ülkelerde tarım devlet tarafından özel olarak korunur ve teşvik edilir. Dünyada tarımı teşvik etmeyen hiçbir ülke yoktur. 2007 yılında Meclis'te bir Tarım Kanunu kabul edildi. 21'nci maddesi diyor ki 'her yıl milli gelirin en az yüzde 1'i oranında tarıma teşvik verilir' diyor. 2014'te tarıma teşvik 17 milyar lira olması lazım. Ne kadar teşvik verildi 9 milyar civarında. Sizin alacağınız var. Kanun diyor ki 'yüzde 1'ini teşvik olarak vereceksin.' Hesabını yaptık, kuruşu kuruşuna 7 yılda çiftçinin bu hükümetten alacağı 44 milyar liradır Tarım Kanunu'nun 21. maddesine göre. Gayet açık ve net. Verdin mi? Vermedin. Ben o nedenle Sayın Başkanı eleştirmiştim, 'niye dava açmıyorsunuz' diye. Herhangi bir çiftçi arkadaşımız ve oda dava açarsa kazanır, Meclis'teki kanun verilebilir demiyor, verilir diyor."

Mazot tartışması

Mazot fiyatlarının en çok eleştirdiği konuların başında geldiğini, Türkiye'nin mazot fiyatı noktasında dünya lideri olduğunu belirten Kemal Kılıçdardoğlu, bunu kendisinin değil, Uluslararası Enerji Ajansı'nın söylediğini aktardı.

Kılıçdaroğlu, çiftçinin 2002'de 1 litre mazot almak için 4,7 kilogram buğday satmak zorundayken, 2014'te çiftçinin bir litre mazot almak için 6,2 kilogram buğday sattığını ifade etti.

Meydanlara çıkıp "çiftçi için mazotu 1,5 lira yapacağım" dediğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Sözüm söz, mazotu 1,5 lira yapacağız, hiçbir tereddüdümüz yok" dedi.

Kendisinin eski maliyeci olduğunu ve verginin nasıl toplanacağını, nasıl harcanacağını çok iyi bildiğini söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Petrol rafineride işleniyor. Fiyatı ne kadar? 1 lira 21 kuruş. Biz kaç diyoruz 1,5 lira. Ne yapıyoruz? 'ÖTV ve KDV'yi almayacağız' diyoruz. 'Efendim nasıl yapacaksın?' Sorum şu, sen yata verirken ben sana sormadın 'niye yata ÖTV'siz, KDV'siz veriyorsun' diye ama ben çiftçiye verince sen itiraz ediyorsun. Sen pırlantadan, yakuttan, elmastan ÖTV'yi kaldırdın e ben de mazottan kaldıracağım. Senin siyasi görüşün öyle, benim ki böyle. Sen onlardan yanasın ben çiftçiden, üretenden, emekten, halktan yanayım."

"Çiftçiye mazotu ucuz verdiğimiz zaman tatile mi gidecek, tarlaya gidecek" diyen Kılıçdaroğlu, geliştirilen sistemle tüm çiftçilerin de kayıt altında olacağını kaydetti.

"Tam 17 kat vergi alıyorsunuz"

Kılıçdaroğlu, "Çiftçi üretecek ve kazanacak. O kazanınca kim kazanır? Esnaf kazanır, köylü kazanır. Bu işin kaybedeni yok, çiftçiye sözüm söz mazotu 1,5 lira yapacağım, kimsenin en ufak bir endişesi olmasın" dedi.

İktidarın çiftçiye verdiği mazot desteğinin 550 milyon lira olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Mazot üzerinden çiftçiden kaç lira vergi alıyorlar? Bir yılda çiftçi 4 milyon ton mazot tüketiyor. Litre başına 2 lira 30 kuruş vergi alıyorlar. Toplam vergi 9 milyar 200 milyon lira. Çiftçiye verdikleri ne kadar 550 milyon lira. 9 milyar alıyorsunuz, tam 17 kat vergi alıyorsunuz. Bunun adı da çitfçiye mazot desteği oluyor. Böyle destek olmaz, çiftçiye mazotu KDV'siz ve ÖTV'siz vereceğiz" diye konuştu.

İktidara gelmeleri durumunda, Tarım Kanunu'nun 21. maddesini eksiksiz uygulayacaklarını, her köye bir ziraat mühendisi atayacaklarını, ayrıca tarımsal piyasaları düzenleme ve denetleme kurumunu oluşturacaklarını anlatan Kılıçdaroğlu, CHP iktidarında, çiftçinin bir yıl önceden devlet hangi ürüne, ne kadar destek vereceğini, görme imkanını bulacağını söyledi.

Kılıçdaroğlu, fındık borsasını Karadeniz'de kuracaklarını ve fiyatının Türkiye'den belirleneceğini, şeker politikasını yeniden gözden geçireceklerini, et ve süt kurumunu oluşturacaklarını, bu kurumun TMO gibi çiftçinin kara gün dostu olacağını bildirdi.

Kılıçdaroğlu kürseye çıktı, Davutoğlu salonu terk etti: Neyimiz eksik? - VİDEO


"NEYİMİZ EKSİK?"
Bu ülkede toprak mı eksik, çiftçi mi eksik, güneş mi eksik, neyimiz eksik ki biz buğday ithal ediyoruz. Neyimiz yanlış ki bu ülkenin çiftçisi arpa üretmiyor, buğday üretmiyor, pamuk üretmiyor neyimiz eksik? Ben size söyleyeyim bu ülkede temiz siyaset eksik, namuslu siyaset eksik, düzgün siyaset eksik, kul hakkına saygı gösteren siyaset eksik. İşin özeti budur. Siyasetçi cebini düşünürse zarar eden sizsiniz. Siyasetçi cebini değil önce sizi düşünecek