Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a sert yanıt
1930 ve 40'lardaki CHP iktidarını eleştiren Başbakan Erdoğan'a, CHP lideri Kılıçdaroğlu Antalya'dan yanıt verdi. "O insanlar bu ülkeye Medeni Kanun'u getirdi, Osmanlı'nın borcunu ödedi" diyen Kılıçdaroğlu, Başbakan'ı 4 Temmuz 2003'te Süleymaniye'de yaşanan "çuval olayı" ile eleştirdi.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, iki günlük Antalya programı kapsamında Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Gençlik ve Çocuk Merkezi'nin açılış törenine katıldı. Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, gençlere yapılan yatırımı, ülkenin geleceğine yatırım olarak gördüklerini söyledi.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ülkeyi gençlere emanet ettiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, gençlerin bu nedenle büyük sorumluluk taşıdığını belirtti. Gençlerin ülkenin içindeki koşulları iyi değerlendirmesi, iyi irdelemesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, sadece bir siyasi partinin genel başkanı olarak değil, Türkiye'yi seven bir yurttaş olarak gençleri önemsediğini ifade etti.
-Başbakan Erdoğan'ın CHP'ye yönelik eleştirilerine yanıt
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, 1930'lu yıllar ve CHP'ye yönelik eleştirilerine değinen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Sizin alıp veremediğiniz nedir? O yıllarda okuma yazma oranı yüzde 3'tü, o yıllarda sıtma vardı, o yıllarda Ankara'dan Polatlı'ya bir günde gidilemezdi, o insanlar 1925 yılında Kayseri'de uçak fabrikasının temelini attılar, Haliç'te denizaltı yapmak için törenler düzenlediler. O insanlar 1930'lu yıllarda Merkez Bankası'nı kurdular, o insanlar senin sata sata bitiremediğin Etibank'ı, Sümerbank'ı yaptılar. O insanlar kimseden 5 kuruş para almadan ülkeyi çağdaş uygarlığa taşıdılar. İktidarı devrettiklerinde devletin hazinesinde 176 ton altın vardı, Osmanlı'nın borcunu son kuruşuna kadar ödediler. Kalkmış 30'lı yıllardan bahsederek kötülemeye çalışıyor."
Türkiye'de askerlerin başına çuval geçirildiğinde Başbakan Erdoğan'ın hiçbir şey yapmadığını öne süren Kılıçdaroğlu, Mustafa Kemal'in, İsmet İnönü'nün Türkiyesinde böyle bir şey olamayacağını ifade etti. İngiltere'de bir kişinin hayatını kaybetmesi nedeniyle ülkenin başbakanının yurt dışı gezilerini iptal ederek ülkesine döndüğünü anlatan Kılıçdaroğlu, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise 51 kişinin hayatını kaybettiği Reyhanlı'ya ancak bugün gidebildi" dedi.
Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle sürdürdü:
"Ne oldu, Amerika'dan yeni mi izin aldın sen? Uludere'de 34 yurttaşımızın katili Recep Tayyip Erdoğan'dır. Siz hiç uçağı düşürülen bir hükümet gördünüz mü? Akdeniz sularında iki pilot şehit oldu, bir uçak düşürüldü. Ne oldu, ne yaptı Recep Tayyip Erdoğan? Oturdu, oturduğu yerde oturdu. Gazze'ye bir gemi gönderildi. İktidar partisinin isteği üzerine gönderildi, AKP milletvekillerinin son anda binmediği bir gemiydi, Mavi Marmara... 9 yurtaşımız öldü. Ne oldu? Çıktı bir konuşma yaptı, 'Gazze'ye en kısa zamanda Türk donanması eşliğinde yardım gönderilecek' dedi. Gönderildi mi? Yalancıdan ne olmaz? Yalancıdan başbakan olmaz."
Hükümetin Suriye politikası
Hükümetin Suriye politikasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, ''Yurtta sulh, cihanda sulh" sözünün sahibi Mustafa Kemal Atatürk'ün örnek alınması gerektiğini vurguladı. Kendisinin hiçbir zaman Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'i ziyaret etmediğini, Esed'e "Kardeşim" diye hitap etmediğini ve birlikte tatil yapmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bir gecede 'Kardeşim Esed', sabah uyandık 'Düşmanım Esed'e dönmüş. Aynı şeyi Libya'da Kaddafi'ye yaptı, elinden gidip ödül aldı, dolarlar aldı. 'Şehit ailelerine bağışlayacağım' dedi. Siz hiç duydunuz mu bağışladığını? Ben de duymadım. Ne dedim 'Yalancıdan başbakan olmaz'. Erbakan'ı da arkadan hancerledi. 'Gömleği çıkardık' dedi. Çıkardığı gömlek gerçek değil. Şimdi de CHP'yi suçlumaya kalkıyorlar. Bir şoför CHP heyetini Suriye'ye götürmüş, o heyete dedim, 'Arabayla değil, deveyle gidin'. O zaman da 'Develer Esed'in devesi' diyecekti. Sen bize leke atamazsın, biz temiz, düzgün insanız, kul hakkı yemeyiz, kan dökmeyiz, haram yemeyiz, haramzade değiliz."
Irak'ta 1,5 Müslüman'ın katledildiğini, on binlerce kadına tecavüz edildiğini ancak Başbakan Erdoğan'ın sesi çıkmadığını savunan Kılıçdaroğlu, "Başkalarının papağanı olanın kendi ülkesine katkısı olamaz. Başkalarının arabasına binen, bilmediği istikamete gider. Dış politika ulusal olmak zorunda, ülkenin çıkarları üzerine inşa edilmek zorundadır. Dış politikayı kendi ülkeniz için değil, birilerinin ülkesi için inşa ederseniz gelir duvara çarparsınız" dedi.
Ülkeyi, bayrağı, toprağı ve insanları sevdiklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, her alanda mücadele edeceklerini, asla yılmayacaklarını belirtti. Bir ülke ancak iyi yönetilirse o ülkenin sorunlarının çözümlenmiş olacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin sorunu çok olan bir ülke olduğunu veAKP iktidarının sorun çözmediğini, sorun yarattığını öne sürdü.
Başbakan Erdoğan'ın kendisini muhatap almayacağı yönünde açıklamalarda bulunduğunu da hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Sen nasıl terbiye almışsın ki bir adama 'Alçak' diyorsun. Annen, baban sana böyle mi öğretti? Sana sesleniyorum, sen acaba aynaya bakıp mı konuştun?" dedi.
Başbakan Erdoğan'ın tazminat davası
Başbakan Erdoğan'ın kendisi hakkında 1 milyon liralık tazminat davası açtığını da anımsatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Beni parayla korkutacağını söylüyor, Allah'tan başka korkacağım bir şey yoktur. Sen başta olmak üzere onların hayatı para. Ceplerinden 5 kuruş eksilse dünyaları yıkılır. Mümkün olsa kefene cep yapacaklar, öteki dünyaya dolar götürecekler. Parayla bizi korkutacağı sanıyor. Bizim imanımız var, inancımız var, kararlılığımız var. 51 kişinin katili değil sadece, Uludure'de öldürülenlerin katili, Cilvegözü'ndeki şehit olan polisin katili de Recep Tayyip Erdoğan'dır. Herkes bunu böyle bilsin. Ülkeyi yöneten o değil mi? İstihbarat raporları ona gitmiyor mu? Kimi sorumlu tutacağız? Reyhanlı'daki manavı mı tutacağız? Sanırım Antalya'daki ayakkabı boyacısını sorumlu tutacağız. 51 kişi hayatını kaybediyor, beyefendi Amerika'ya gidiyor. Sorumlu kim? CHP. Ben ona bir yol, yöntem öğreteyim. Gizli bir tanık bulsun, o da 'Vallahi Kılıçdaroğlu bombaları verdi' desin. Onlarda para çok. Bir tane adam bulurlar, 'Kılıçdaroğlu patlattı bombaları, kendisi de başka yerdeydi' dedirtirler."
Santral Mahallesi halkının 30 yıldır tapu sorunu yaşadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, bu sorunun Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'ın girişileriyle çözüldüğünü belirtti. Tapuların kısa sürede vatandaşa dağıtılacağını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Buraya TOKİ girmeyecek, tapular artık sizin, istediğiniz gibi kullanacaksınız. Bir kentle ilgili plan varsa rant vardır, o rant da toprağın sahibine verilir. 'Yok istediğim gibi yaparım' denilirse rant başkalarına verilir" dedi.
CHP'lilerin kul hakkı yemediğini, yalan söylemediğini, verdiği sözün arkasında durduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, Santral Mahallesi'nde de vatandaşın hakkını teslim ettiklerini kaydetti. CHP'nin her zaman halkı için çalıştığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Birilerinin yaptığı gibi yandaşı zengin etmeyiz. Bizim için önce halk zenginleşecek, halkın cebi para görecek" diye konuştu.
Bir vatandaşın açtığı, üzerinde "Vatanımıza, bayrağımıza sahip çıkalım" yazısına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, CHP'nin cumhuriyetin ve halkın partisi olduğunu söyledi. Türkiye'yi kuranların onurlu bir Türkiye'yi çocuklarına bıraktıklarını, kimseye muhtaç olmadıklarını, kimsenin önünde diz çökmediklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, o insanların ülkesini sevdiklerini ve kendilerinin de aynı aşkla mücadele ettiklerini ifade etti.
Kılıçdaroğlu, Reyhanlı'daki saldırıda 51 kişinin hayatını kaybetmesini de hatırlatarak, "İngiltere'nin başbakanı, yurt dışında gezideydi, bir İngiliz askeri öldü, bütün gezilerini iptal etti, İngiltere'ye gitti. Bizde 51 kişi hayatını kaybetti, başbakan bugün gidebiliyor. Önce Amerika'ya gitti, sonra oraya gidiyor. Bu kardeşiniz, olay oldu, olayın olduğu hafta oraya gitti. Reyhanlılarla kucaklaştım, dertlerini dinledim" diye konuştu.
Reyhanlı'da siyasi propaganda yapmadığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi sevdiklerini, sorunları çözmek için yola çıktıklarını dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, "Onlar ülkeyi demir ağlarla ördüler. Onlar kimseye avuç açmadılar. En önemlisi kul hakkı yemediler. Onlar Türkiye Cumhuriyet'ni kurdular. Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ni dünyada saygın kıldılar. Onlar sokakta karşılaştıkları insanların özgürce konuşmasını, yargı bağımsız olacak ve herkesin adelet arayacağı bir Türkiye yaratmak için yola çıktılar. Bugün geldiğimiz noktada özgür bir Türkiye, medya, bağımsız bir yargı var mı? Ben de biliyorum olmadığını" dedi.
Türkiye'nin sorunlarını çözmenin vatandaşların elinde olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Bu sorunu çözmek için mücadele vermek bana düşüyor. Ne yaparlarsa yapsınlar, kimi getirirlerse getirsinler, kimin aracılığıyla baskı kurmak isterlerse kursunlar, ben bu ülkenin bağımsızlığı ve özgürlüğü için yolumdan dönmem. Türkiye Cumhuriyeti ile sorunu olan bir iktidar var. Herkesin bunu çok iyi bilmesini isterim. Defalarca söyledim. Sayın Başbakan sen hangi ülkenin başbakanısın? Çık açıkça 'Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanıyım" de... Diyebiliyor mu? Hayır. Niye diyemiyor? Neyin derdi var senin kafanda? Çözemediğin sorun nedir senin? Ülkemizin insanları, cumhuriyetimiz, bayrağımız, vatanımız güzel... Senin alıp veremediğin nedir? Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin yurttaşı olmaktan onur ve gurur duyuyorum."
Etnik kimliği ne olursa olsun herkesi kucakladıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin'in otobüste gelirken kendisine Türk Telekom'a ait bir belge verdiğini anlattı. Kılıçdaroğlu, bu belgenin uyruk kısmında "Türkiye Cumhuriyeti" yerine "Türkiye" yazdığını söyledi. Kılıçdaroğlu, "Türkiye Cumhuriyeti'ni hangi gerekçeyle demiyor? Bu ülkenin adı Türkiye Cumhuriyeti değil mi? Devletin adı Türkiye Cumhuriyeti Devleti değil mi? Niye yazmıyorlar bunu? Türkiye Cumhuriyeti adını onlara yazdıracağız" dedi.
Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından açılış kurdelesini kestiği kültür merkezini gezdi.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke