Kılıçdaroğlu'ndan jet yanıt

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirirken Başbakan'ın kendisine yönelik eleştirilerine de yanıt verdi.

- Cumhuriyet Bayramı'nda Kadıköy'den Diyarbakır'a da Hakkari'ye de huzur, barış ve kardeşlik mesajı verdik.

- Cumhur ile buluşmak o değilmiş meğer. Bunların gizli gündemleri var. Biz 'huzur' istiyoruz onlar 'bölünelim' diyorlar.

- AKP, iktidarda devleti ele geçirmeye çalışıyor. Onun için diyorum gizli gündemleri var.

-Af getiriyorlar. Kime? Görevini kötüye kullananlara; yani rüşvet verdin, rüşvet aldın, milleti perişan ettin. Af çıkaracağız. İnsanda biraz ar olur, edep olur. Görevi kötüye kullandın, rüşvet verdin, rüşvet aldın. Hani sen Müslüman geçiniyordun. Neye göre affediyorsun bunu. Yoksa Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı elinden gidecek onun telaşına mı kapıldın.

- 2007'de yüzde yüz artışla 26 milyon kutuya çıkmış" dedi. Aile içi huzursuzlukların arttığını, boşanma davalarının arttığına dikkat çeken CHP Genel Başkanı, "Acaba Başbakan pencerenin bu tarafından bakıyor mu? Başbakan'ın etrafını düşünüp halkı görmemesinden kaynaklanıyor.

- Size söz veriyorum CHP iktidarında hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek. Her ailenin sigortası olacak. Aile sosyal devletin güvencesi altında olacak. Kadın sosyal devletin verdiği aylığı alacak. Bu tabloyu değiştirmek bizim elimizde. AKP'ye direnerek, baskılara direnerek yolumuza devam edeceğiz.

- Bana diyorlar ki Köşk’e neden gitmedin. E sen 29 Ekim’de Çankaya Köşkü’ne gittin. Ne oldu boyun mu uzadı?

- Biz onlar gibi insan ayırmıyoruz. Onlar 10 binleri görünce rahatsız oluyorlar. Biz yüzde yüzünü merak ediyoruz.

- Onlar 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda bir şeyi görmediler. Biz o akşam Paşabahçe'ye gittik. Emeklililerin, çalışanların yanına gittik. Atatürk'ün dediği gibi 'Cumhuriyet kimsesizlerin kimsedir'.

Ben halkın yanına gittim dertlerini dinledim. Sen mi iyi yaptın ben mi iyi yaptım.

- Bedenini ölüme yatıran bir taşeron işçisini görmeyeceksiniz. Bu mudur sizin demokrasi anlayışınız? Bir sendikaya üye olduğu için kapının önüne konuyor. Başbakan bunu biliyor mu?

- Sen kendi çocuklarına beş yıldızlı otellerde düğün yaparken, o kadını çadırda görmek seni sıkmıyor mu?

- Sendikalı olmak yasak mı bu ülkede?

- Bu hükümetin söylemiyle yaptığı taban tabana zıt. Milletin yarısı zaten aç.

- Biz 29 Ekim'de Paşabahçe'de de Cumhuru gördük.

Tüm taşeron işçilere sesleniyorum, sizin eviniz CHP’dir. Sizin sesiniz CHP’dir. Çünkü biz ermekten, üretenden yanayız. Yiyicilerden yana değiliz.

-Taşeron işçilerimiz Zonguldak’ı unutmasın. Orada ölenlerde taşeron işçilerdi. 2’sinin cesedi de bulunamadı. Başbakan çıkıyor “Kaderlerinde ölmek var” dedi. Bakanı çıktı “Güzel öldüler” dedi.

-Bütün taşeron işçilere söylüyorum. CHP iktidarında hiçbir işçi taşerona emanet edilmeyecek. Kadrolarını vereceğiz çalışacaklar.

 -Çünkü biz emekten yanayız. İki milyon işçi bize baksınlar. Ne söylüyoruz iyi baksınlar. Geçenlerde bir taşeron işçi kardeşimiz mektup yazmış yaşadığı zorlukları anlatıyor. Ama Başbakan altın çilek yiyor unuttu bunları. O bir despot artık o kral. O söylediğinin her yerde geçerli olduğunu sanan bir kişi.