Kışanak: Devlet bahçeli olsun ama...

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, yeni bir sürecin yaşandığı aşamada, anayasa çalışmasının çok önemli olduğunu ve işin esasını oluşturduğunu söyledi. Dün, çalışmaların sürdürülmesi konusunda karar alındığını anımsatan Kışanak, ''Sorunlarımızı çözecek, hepimizi ifade edecek, kapsayacak, demokratik, özgürlükçü, yeni bir anayasa yapmak istiyoruz'' dedi.

''Eskide ısrar etmek, değişime direnmek, statükoculuğun tam da kendisidir'' diyen Kışanak, BDP dışında hiçbir partinin yeni özgürlük alanlarına dair öneride bulunmadığını iddia etti.

Yeni anayasayla ilgili barış hakkı istediklerini belirten Kışanak, BDP'nin Anayasa önerileriyle ilgili bilgi verdi.

Kışanak, ''Demokratik, özgürlükçü, kapsayıcı, sorun çözücü ve reformcu hiçbir öneri diğer partilerden gelmemiştir. Kısmi yaklaşımlar olmuştur ama derdimize derman olacak öneriler değildir. Umarım diğer partiler, önümüzdeki günlerde toplumun beklentisi çerçevesinde daha farklı bir yaklaşım sergilerler'' diye konuştu.
Parlamentoda çözüm sürecine ilişkin komisyon kurulmasına ilişkin önerinin bugün görüşüleceğini anımsatan Kışanak, şunları söyledi:

''Dünyada çözüm süreçlerinde en büyük sorumluluğu parlamentolar almıştır. Bu süreci yakından takip edecek, çatışmalı sürecin sorunları ve önerileriyle ilgili çalışma yapacak komisyonun kurulmasını önemsiyoruz. Umarız bugün parlamentoda barış ve çözüm özlemlerine denk düşen bir tartışma yaşanır ve böyle bir karar alınır. Bu konuda tüm siyasi partileri sorumlu davranmaya, dikkatli dil ve üslup kullanmaya davet ediyoruz. Aynı mahiyette CHP, AK Parti ve BDP'nin önerileri var. Umarım bunlar birleştirilir ve herkesin katıldığı bir komisyon kurulur, halkın barış ve çözüm beklentilerine cevap veren bir adım atılır.

Tabi ki devlet bahçeli olsun ama o bahçede Isparta'nın gülü de olsun, Hakkari'nin lalesi de olsun. Birileri bu bahçede gülleri doldurmak laleleri ortadan kaldırmak sadece dikenlerle yaşamak istiyor olabilir. Kendisine vatanını ve milletini seven sıfatını uygun görenlerin bu toprakları bu bahçeyi diken bahçesi değil gül bahçeyi yapmayı arzulaması gerekir.

Biz bu ülkenin topraklarını herkesin ortak vatanı yapmak istiyoruz. Biz MHP'ye vatanı ve milleti nasıl sevmek gerekir bunu izah etmek derdinde değiliz. Ama savaşın bitmesi ölümlerin durması konusundaki arzularına ve isteklerine saygılı olmalarını beklemek hakkımız. Bu tutum ve yaklaşım üniversitelerde gençlik içinde kavganın zeminini oluşturmaktadır. Hükümet sürecin ilerlemesi konusunda üzerine düşeni yapmak zorundadır. Kışkırtıcı yaklaşımlar için önlem almak zorundadır."

Gültan Kışanak, ülkenin topraklarını, herkesin ortak vatanı yapmak istediklerini ifade ederek, ''Herkesin demokratik ulus anlayışıyla birbirlerinin haklarına, kimliklerine saygılı, eşitlik, hukuk içerisinde kendisini ifade etmesini arzu ediyoruz. Gerçek anlamda millet, halk, vatan sevgisi bu olacaktır. Bu konuda MHP'ye vatan ve milleti nasıl sevmek gerekir bunu izah etme derdinde değiliz. Umuyoruz ki kendileri de böyle yaklaşım içinde olurlar. En azından bir bütün olarak Türkiye'de akan kanın durması, savaşın bitmesi, ölümlerin durması, çözümün ve barışın olması konusundaki arzulara ve isteklere saygılı olmalarını beklemek de hakkımız. Bu tutum ve yaklaşım üniversitelerde çatışma ve kavganın da zeminini oluşturmaktadır. Herkes sorumluluk altındadır'' diye konuştu.


''İnsanlığını sorguluyor musun?''

Diyarbakır Emniyet Müdürü'nün ''Ben dağdaki ölenler için de ağlıyorum. Gözyaşı dökmeyenlerin insanlığı sorgulanır'' dediğini belirten Kışanak, ''Diyarbakır Emniyet Müdürü'ne soruyorum; göreve geldin günden bu güne üç genç polis tarafından katledildi, ağlıyor musun, insanlığını sorguluyor musun, kendine 'insanım' diyebiliyor musun? Bunlara sebebiyet verenleri niye adalete teslim etmiyorsunuz, niye sahte raporları tutuyorsunuz?'' diye sordu.

Kışanak, AKP iktidarları döneminde 65 kişinin demokratik gösteri hakkını kullanmak isterken yaşamını yitirdiğini öne sürdü.

''Sorun Bakan'ın değil zihniyetin değişmesidir'' diyen Kışanak, ''Kürt de olsa suç da işlese, sarhoş da olsa, kanunları ihlal eden biri de olsa yaşama hakkı vardır ve bu hak kutsaldır. Güvenliğin asıl görevi insanların yaşama hakkını güvence altına almaktır'' dedi. Türkiye'de güvenlik anlayışının böyle olmadığını savunan Kışanak, ''Yapılanlar cezasız kalmaktadır'' ifadesini kullandı.

Kışanak, Suriye'de bir an önce demokratik bir rejimin kurulması ve tüm halkların orada temsil edilmesi gerektiğini kaydetti.