Kovid-19 salgınının en çok etkilediği sektörler mercek altında

Işın, Kovid-19 salgınından etkilenen sektörlere ve salgın sonrası döneme ilişkin değerlendirmede bulundu. Dünyayı etkisi altına alan salgının etkisinin bazı sektörlerde daha fazla hissedildiğini ifade eden Işın, "Şu ana kadar bundan en çok etkilenen sektör turizm ve ağırlama oldu. Bunu hava yolları, otomotiv ve tüketici ürünleri sektörleri takip ediyor. Salgınla ortaya çıkan bu süreçten, müşterilere dokunan işletmeler başarılı çıkabilir." diye konuştu.

Üretime egemen çok ülkeli tedarik zincirlerinin, şu an yaşanan tedarik kırılganlığının en önemli sebeplerinden biri olarak görülebileceğine işaret eden Işın, şöyle konuştu:

"Bundan sonra daha milliyetçi, daha kendine yeten ekonomilere küresel olarak evrileceğimize dair beklentiler var. Kovid-19 salgını sonrasında 'çok ülkeli üretim' felsefesi yerini, istikrarlı arz, daha yüksek maliyetler, az kar ama risksiz büyüme modellerine bırakacak. Bu bağlamda, dijital dönüşümü etkin ve etkili kullanabilen ülkeler daha başarılı olacak. Kısa bir zaman önce, dijital dönüşümü ülkeler nasıl içselleştirecek diye düşünürken, pandeminin vuruşuyla küresel boyutta, dijital dönüşümün merkezine daldık."

LOGO DEĞİŞİKLİĞİ STRATEJİSİ

Işın, işletmelerin iş yapışları ve imaj çalışmalarının da bu dönemde değişime uğrayacağına dikkati çekerek, "Krizi fırsata dönüştürüyor algısı yaratmayan, tüketiciye dokunan işletmeler bu salgının kazananları olacaktır." ifadesini kullandı.

Avrupa Birliği'nin (AB) salgın sırasında aktif bir rol oynayamamasının özellikle İspanya ve İtalya'da birliğe karşı olumsuz bir algı oluşturduğunu hatırlatan Işın, salgın sonrası vize politikalarının sıkılaşmasına yönelik bir eğilimin söz konusu olabileceğini dile getirdi.

Işın, "Ülkelere giriş yapacak kişilerden sağlıklı olduğuna, virüs taşımadığına dair bir test istenmesi bile söz konusu olabilecektir. Bu durum, hem ticaret hem turizm sektörlerini olumsuz etkileyecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Birçok otomotiv markasının solunum cihazı üretme kararı verdiğini belirten Işın, şunları kaydetti:

"Böylece, bu firmalar hem toplumun gözünde marka değerlerini artırmakta hem de sosyal farkındalıklara vurgu yapmaktadırlar. Ülkemizde bazı firmaların bu bağlamdaki Ar-Ge çalışmaları kayda değerdir. Markaların sosyal mesafeyi vurgulamak için logolarında değişiklik yapmaları bu bağlamda diğer çarpıcı bir stratejiyi oluşturmaktadır. Bu dönemde, işletmelerin reklamlara ara vererek, salgına ilişkin doğru bilgi içeren sosyal spotlar yayınlamaları tüketicinin gözünde olumlu algı yaratacaktır."

Işın,  yeni dönemde, özellikle işletmelerin kendi çalışanlarına yönelik uygulamalarının toplum nezdinde olumlu yansımalarının olacağını anlattı. Bu dönemde, proaktif ve yaratıcı davranan işletmelerin öne çıktığını vurgulayan Işın, "Örneğin, 'temassız teslimat seçeneği' ya da 'siparişi kapıya bırak' uygulamaları sosyal mesafeyi zedelemeyen başarılı uygulamalar arasındadır." dedi.