'Kriz, teğet bile geçeceğe benzemiyor'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa'yı etkisi altına alan ekonomik krizin Türkiye'ye yansımalarını "Biz yere çok sağlam basıyoruz. Batıda Avrupa'da kriz olabilir, biz bunların hepsine hazırlıklıyız. Daha önce teğet geçecek dedim, bu defa da pek teğet geçeceğe benzemiyor. Daya iyiyiz daha güçlüyüz hiç endişeniz olmasın" sözleriyle değerlendirdi.

'Kriz, teğet bile geçeceğe benzemiyor'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 27.07.2011 - 08:10

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 61. Hükümeti kurmasının ardından ikinci resmi ziyaretini gerçekleştirmek üzere Azerbaycan'a gitti. Bakü'ye hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Anayasa değişikliğinden meydanın terör olaylarına bakışına, Emniyet mensuplarının terörle mücadelede yer almasından ekonomik gelişmelere yönelik değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, "Anayasa ile ilgili çalışmalarımız şu anda her siyasi partinin yapmasını arzu ettiğimiz bir çalışma. İş şu anda AKP olarak kendi dersimize çalışıyoruz, görevlendirdiğimiz. Bu çalışma ile adeta çerçeve oluşturacağız" değerlendirmesinde bulundu. Erdoğan, Avrupa'yı tehdit eden ekonomik krizin Türkiye'ye etkisini "Biz yere çok sağlam basıyoruz. Batıda Avrupa'da kriz olabilir biz bunların hepsine hazırlıklıyız. Daha önce teğet geçecek dedim, bu defa da pek teğet geçeceğe benzemiyor. Daya iyiyiz daha güçlüyüz, hiç endişeniz olmasın" ifadeleriyle değerlendirdi.
 

'Anayasa değişikliğinde biz dersimize çalışıyoruz'

Erdoğan, bir gazetecinin Anayasa değişikliği konusunda muhalefetle mutabakat arayışına başlanıp başlanmayacağının sorulması üzerine "Anayasa ile ilgili çalışmalarımız şu anda her siyasi partinin yapmasını arzu ettiğimiz bir çalışma. İş şu anda AKP olarak kendi dersimize çalışıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.Anayasa değişikliği için 9 kişilik bir ekibin çalışmalarına devam ettiğini, anımsatan Başbakan, yapılan çalışma ile çerçeve oluşturacaklarını, belirterek "Daha önce yaptığımız bir çalışma zaten vardı, bu süreçte Türkiye'de çok şeyler değişti. Birçok sivil toplum örgütünün bu alanda yaptığı çalışmalar ve bu konuda yayınladıkları kitapçıklar var" dedi.

Halkın da Anayasa değişikliği sürecine katılımına yönelik çalışmaların bulunduğunu belirten Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: "Şu anda biz muhalefete çağrımızı her zaman yaptık, yine yapıyoruz. Bu süreç 1 Ekim'den sonra başlayacak olan bir süreçtir. 1 Ekim'den sonra başlayacak olan bu süreçte muhalefet bizim bu çağrımıza davetimize nasıl cevap verir bilemiyorum. Biz herhangi bir dayatma içerisinde değiliz. İktidarı ve muhalefetiyle bu konuda oluşacak bir komisyon, bunun temel ilkelerini, içeriğini sadece kendi aralarında değil, bütün STK'larla, akademisyenlerle medya ile hatta bu konuda söyleyecek sözü olan çevrelerle görüşmek suretiyle en idealini yakalamanın gayreti içinde olacaklar. En doğudaki, en batıdaki, en kuzeydeki, en güneydeki vatandaş işte bu benim Anayasam diyebilmeli, o dili orda görmeli, Şu andaki Anayasamız gibi amalarla, ancaklarla, geçici maddelerle dolu bir Anayasa istemiyoruz. Çok daha kısa özet bir Anayasa olsun istiyoruz. Temennimiz odur ki bu amacımıza ulaşırız."
 

'Kimse, bu ülkenin bütünlüğünü parçalama gayreti içerisine giremez'

BDP'li Bengi Yıldız'ın vergi konusunda yaptığı açıklamaların anımsatılması üzerine Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin 780 bin kilometre karesiyle, 74 milyon vatandaşıyla bir bütün olduğunun altını çizerek, kimse Türkiye'nin bütünlüğü üzerinde herhangi bir operasyona giremeyeceğini belirtti. Erdoğan, "Kimse küçük akıllarıyla bu ülkenin bütünlüğünü parçalama gayreti içerisine giremez. Bu ülkenin en batısındaki nasıl vergisini ödüyorsa en doğusundaki de bu vergisini ödeyecektir. Ödemediği zaman bedelini ödemek durumunda kalır. Kimseye bir ayrımcılık bu ülkede yapılamaz. Vergi vermeyeceğim merkezi yönelim ayrıca bana destek verecek. "Yağmacı Hasan'ın böreği nerde böyle ya" O zaman adil devlet nerde olacak" dedi.

Şu anda Türkiye'nin her bölgesine yatırım yapıldığını kaydeden Erdoğan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'ne yapılan yatırımların herhangi bir partinin varlığı nedeniyle yapılmadığının altını çizdi. Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Kimse durumdan vazife çıkarma gayretine girmesin. Herhangi bir siyasi parti varmış yokmuş bizim umurumuzda değil, orda benim insanım var mı, var, biz oraya hizmeti götürürüz burası bizim topraklarımız. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş yatırımları Güneydoğu da Doğu'da yaptık. Ama şu ifadelerin sahipleri ne yazık ki oralarda yatırım yapılmamasını istiyor. Müteahhit firmaların iş makinelerini yakanlar, şu anda kendileriyle koltuk temasında dirsek temasında olan malum çevrelerdir. Kimse kimseyi aldatmaya kalkmasın, biz yolumuza aynı kararlılıkla devam edeceğiz. İşimizi biliyoruz, milletimize sevdamız var, ülkemize sevdamızı var ve bu sevdamızı da kimse gölgeleyemeyecek."

'Genelkurmay ile İçişlerinin raporu örtüşüyor'

Erdoğan, Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'nde meydana gelen terörist saldırı sonrasında Genelkurmay Başkanlığı tarafından dün açıklanan rapora ilişkin görüşlerinin sorulması üzerine, şöyle konuştu: "Açıklama zaten çok detaylı, geniş olarak ele alınmış, teferruatlı bir çalışma. Dünde aramızda yapmış olduğumuz zirve neticesinde bir açıklama. Orada artık ikinci bir açıklamayı gerektirecek şu süreç içerisinde herhangi bir şey söz konusu değil. İhmallerle alakalı bunu yargıya sevk etmek suretiyle bu işin takibi yapılacaktır." Saldırıya ilişkin İçişleri Bakanlı tarafından hazırlanan raporun yayınlanıp yayınlanmayacağının sorulması üzerine ise Erdoğan, "Arada çok ciddi bir fark söz konusu değil, örtüşüyor. Bundan dolayı İçişleri Bakanlığı'nın böyle bir açıklama yapmasına gerek görmedik" dedi.

'İyi niyet gördüğümüz sürece, iyi niyetle devam ederiz'

Terörle mücadelede polisin daha etkin rol almasına yönelik soruları da yanıtlayan Erdoğan, Emniyet, Jandarma ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı arasındaki koordinasyonun güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Erdoğan, "Asıl hedefimiz güvenlik güçleri ile sürdürmekten öte milli birlik ve kardeşlik çerçevesinde bu işi sürdürmektir, arzumuz budur. Karşımızda iyi niyeti gördüğümüz sürece biz iyi niyete yolumuza devam edeceğiz. Bu kötü niyet sürdüğü sürece, kötü niyete karşı artık iyi niyetli davranmak takdir edersiniz ki sizlerinde, vatandaşlarımızın da takdir planlarının artık dışındadır" dedi.

Terörle mücadele konusunda medyayı eleştiren Başbakan Erdoğan. Norveç'te yaşanan saldırı sırasında hayatını kaybeden Türk vatandaşı "Gizem Doğan"ın ailesini aradığını belirterek, sözlerine şöyle devam etti: "Norveç'teki olay sebebiyle Gizem kızımızın babasını, annesini aradım. Diyorlar ki 'Benim kızımın resmini yayınlamak için bizden izin istediler.' Burası çok anlamlı. Bizde olayın olduğu yeri fotoğraflamak, onu kendilerine göre cümlelerle zenginleştirerek bir acıtasyon. Türkiye'deki moral güçleri olması gereken kuruluşlarımızı demoraleze etmek için ellerinden gelen gayret gösteriliyor. Medyanın yaptığı iş bu böyle iş olmaz. Şu anda terörizmin sırt sırta olduğu temsilcileriyle, medyanın el ele vermesini anlamak mümkün değil, bu kadar da açık konuşuyorum. Bizim burada basın özgürlüğü noktasında verdiğimiz destekler her zaman ortadadır. Bütün bunlar rahatlıkla yazılabiliyor, bütün bunlar rahatlıkla fotoğraflarla gazetelere televizyonlara getirilip yayınlanabiliyor."

'Bu kez teğet bile geçmeyecek'

Erdoğan Avrupa'yı etkisi altına alan ekonomik krizin Türkiye'ye yansımalarının sorulması üzerine, "Biz yere çok sağlam basıyoruz. Batıda Avrupa'da kriz olabilir, biz bunların hepsine hazırlıklıyız. Daha önce teğet geçecek dedim, bu defa da pek teğet geçeceğe benzemiyor. Daya iyiyiz daha güçlüyüz hiç endişeniz olmasın" değerlendirmesinde bulundu. "Gelir ekonomisini mi, israf ekonomisini mi savunacağız. Eğer israf ekonomisiyle hareket etmezsek, verim ekonomisinin safında yer alırsak hiç endişeniz olmasın" ifadelerini kullanan Erdoğan, israf ekonomisinin her zaman için aileleri, işadamlarını ve devletleri tehdit edeceğini belirtti. Türkiye'nin ekonomisinin güçlü olmasının nedeninin kamu harcamalarındaki tasarruflara bağlayan Erdoğan, Türk Lirası'nın değer kaybı konusunda ise "Türk lirasının değer kazanmasından birçok çevreler rahatsız oluyordu, şimdi değer kaybından rahatsız oluyor. Merak etmeyin biz şimdi onun ortasını bulacağız, tekrar ve çok rahat bulacağız" dedi.

 

Azerbaycan ziyareti

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in daveti üzerine Azerbaycan'a günübirlik ziyarette bulunacağını söyledi. Ziyaretlerin, seçimlerden sonra Türkiye ve Azerbaycan'ın yerleşik bir geleneği haline geldiğini ifade eden Erdoğan, 20 Temmuz'daki KKTC ziyaretinin ardından bugün de Azerbaycan ziyaretiyle geleneği sürdürdüklerini belirtti. Ziyaretinin, iki halkın istisnai dostluk ve kardeşlik duygularının nişanesini oluşturduğunu dile getiren Erdoğan, ziyaretinin Azerbaycan ile ikili ilişkileri ve kapsamlı işbirliğini çeşitli veçheleriyle ele almaya, bölgesel gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunmaya vesile olacağını söyledi.
 

'Azerbaycan'a raylı sistemle de bağlanacağız'

Aliyev ile yapacağı gerek ikili görüşme, gerek heyetler arası görüşmelerle Türkiye ile Azerbaycan arasındaki mevcut durumu değerlendireceklerini anlatan Erdoğan, "Aramızda tarihi ve insani yakınlığı küresel ölçekteki projelerle stratejik ortaklık haline dönüştürmeyi başardık, bunu daha da güçlendirerek başarmayı hedefliyoruz" dedi. Türkiye ile Azerbaycan arasındaki en önemli projelerden birinin Bakü-Tiflis-Ceyhan ham petrol, diğerinin Bakü-Tiflis-Erzurum doğalgaz boru hattı olduğunu belirten Erdoğan, doğalgaz boru hattının ikincisinin 2017'de Şahdeniz ile gerçekleşeceğini ve yaklaşık 16 milyar metreküp ilave doğalgaz sağlanacağını belirtti. Türkiye-Azerbaycan arasında atılacak diğer önemli adımın Bakü-Tiflis-Kars demiryolu olduğunu ifade eden Erdoğan, çalışmanın hızla devam ettiğini, bitişiyle raylı sistemler noktasında da iki ülke arasındaki bağlantıyı güçlendirmiş olacaklarını vurguladı.

Başbakan Erdoğan, enerji projelerinin iki ülke arasındaki konumunun, Nabucco Projesi ile de güçlenerek devam edeceğini belirterek, "Nabucco konusunda Avrupa'nın beklentisi yılda 10 milyar metreküp doğalgazdır. Bunun görüşmelerini Avrupa kanadı yaptığı gibi, biz de aramızda görüşüyor ve bunun uygulamasını, zamanlamasını, yol haritası çerçevesinde devam ettiriyoruz" dedi.

Kafkasya'daki barış ve istikrara da büyük katkılar sağlandı

Bu projelerle sadece Türkiye ve Azerbaycan arasındaki köprüleri güçlendirmekle yetinmediklerini, aynı zamanda Avrasya ve Türk dış politikasının öncelikli alanları arasında yer alan Kafkasya'da tesis edilmeye çalışılan barış ve istikrara da büyük katkılar sağladıklarına dikkat çeken Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Bölgede sürdürülebilir, kapsamlı barış ve istikrarın tesisiyle refah ve kalkınma ortamının ihdası, Türkiye'nin bu bölgeye yönelik dış politikasının temelini teşkil ediyor. Azerbaycan'da gerçekleştireceğimiz temaslarda, Güney Kafkasya'da barışın tesisi yönündeki çabalar hakkında da kapsamlı görüş alışverişinde bulunacağız. Bu çerçevede bölgede istikrar, refah ve işbirliği ortamının önündeki ciddi bir engeli teşkil eden Yukarı Karabağ ihtilafının Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü esas alınmak suretiyle barışçı yollardan çözümlenmesini teyit etme imkanını da bulacağız. Aynı şekilde Kafkasya'da kapsamlı barışın tesisi amacıyla Türkiye'nin gayretlerini sürdüreceğini de bu vesileyle teyit etmiş oluyoruz."

Ziyareti sırasında Azerbaycan'da yaşayan Türk vatandaşlarıyla da biraraya geleceğini ifade eden Erdoğan, son yıllarda Azerbaycan ekonomisinin istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ettiğini, bu büyümede de Türk vatandaşlarının ciddi katkılarının söz konusu olduğunu söyledi. Bundan büyük memnuniyet duyduklarını dile getiren Erdoğan, Azerbaycan'ın kalkınmasına Türk girişimcilerin sağladığı katkının önümüzdeki dönemde artarak devamını beklediklerinin altını çizdi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler