"Krizden etkilenmeme söz konusu değil"

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, Türkiye ekonomisinin dünyanın 17'inci, Avrupa'nın ise 6'ncı büyük ekonomisi olduğunu belirterek ''Dolayısıyla böyle bir ekonomi bölgesel aktör olmaktan çok şu anda küresel aktör olmaya aday ve o çerçevede de uluslararası finansal ve ticaret bakımından küresel sistemle entegre olmuş bir ekonomidir. Böyle bakıldığında küresel finansal krizden etkilenmeme ihtimali söz konusu değildir'' dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 19.11.2008 - 10:24

Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan ile Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu'nun da katıldığı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 5. Türkiye Ticaret ve Sanayi Şurası, Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Nazım Ekren'in başkanlığında toplandı.

Ekren, burada yaptığı konuşmada, şuradan beklentisinin, kendi ulusal ekonomik yapı ve ilişkiler zincirinin içinde her sektörün ve her bölgenin ihtiyaçlarını net bir şekilde belirleyerek aynı şeyleri yapmaktan daha çok farklı şeyleri yaparak ve koordineli olarak Türkiye'nin büyüme, istihdam ve ihracatını artırmak yönünde çalışma yapmak olacağını söyledi.

Özellikle kriz ortamında Türkiye'nin alması gereken pozisyonu belirlerken birkaç önemli bloğun birbirinden ayrılması gerektiğini ifade eden Ekren, şöyle konuştu: ''Türkiye ekonomisi 2007 yılı sonu itibariyle 650 milyar dolarlık büyüklükteki bir ekonomi. Dünyanın 17'ncisi ve Avrupa'nın da 6'ncısı. Dolayısıyla böyle bir ekonomi bölgesel aktör olmaktan çok şu anda küresel aktör olmaya aday ve o çerçevede de uluslararası finansal ve ticaret bakımından küresel sistemle entegre olmuş bir ekonomidir. Böyle bakıldığında küresel finansal krizden etkilenmeme ihtimali söz konusu değildir. Etkilenmemekten daha çok 'hasar minimizasyonu' dediğimiz yeni bir kavramla olaylara yaklaşıyoruz. Dolayısıyla birinci blok Türkiye'nin küresel finansal krizden hem finans sektörü bakımından hem de reel sektör bakımından etkilenme yön ve şeklinde hasar minimizasyonunu sağlamak olmalıdır. İkinci önemli blok küresel krizden ayrı olarak Türkiye'nin temel makro ekonomik göstergeleri ve dengeleri kriz olamasa bile Türkiye'nin kendine has bir konjonktür dalgasına girdiğini de göstermektedir. Bu çerçevede de küresel krizden ayrı olarak Türkiye'nin kendine has ihtiyaçlarını özellikle yatırımlar konusundaki duraklamayı tekrar ivme kazandırıp hızlandırmalıyız. Ekonomi yönetimi olarak kamu harcamalarında ve yatırımlarında bu inisiyatifi çok açık kullandık. Yeni dönemde hem teşviklerle özel sektör yatırımlarını da kendimize has konjoktürümüzün de üstesinden gelmek amacıyla bunu da devreye koymamız gerekiyor.''

Küresel kriz ortamında kısa dönemli yangının söndürülmesine yönelik eylemlerin son derece önemli olduğunu ifade eden Ekren, ''Özellikle G-20 toplantısında bütün ülkelerin de kendilerine özgü bir ekonomik ve finansal mimarinin tartışıldığı bir ortamda Türkiye kesinlikle mimarinin tartışıldığı, değerlendirildiği süreçte ekonomik güç olarak yerinde durmalıdır. Bununla ilgili özel bir çalışma grubu oluşturup yeni mimari arayışlarında Türkiye'nin pozisyonunun ne olacağını, oluşacak yeni kurumlarda yeni sistemde nerede bulunacağı konusunda düşünmeliyiz'' dedi.

 

Mali disiplin

Mali disiplinin ve mali kuralın korunmasının üzerinde önemle durulması gerektiğini vurgulayan Bakan Ekren, çünkü yeni mimari arayışlarda geleceğin 50, 100 yılının şekillendirileceği bir ortamda Türkiye'nin güçlü bir mali yapı güçlü finansal yapı ve güçlü bir ekonomiyle bu sürece hazır olması gerektiğini söyledi.

Bir başka hususun da düzenleme denetim ve gözetim sistemlerinde bir konsolidasyonun kaçınılmaz olduğunu belirten Ekren, hem ihracat hem ithalat, hem de iç piyasada gözetim, denetim ve düzenlemelerin etkin şekilde yapılmasını ve kalitesinin artırılmasını önemsediklerini kaydetti.

 

Kamu harcamaları

Bakan Ekren, kamu harcamalarında da hem yatırım hem normal transfer harcamalarında hem de cari harcamalarda amaca yönelik hedefi belirlenmiş harcamalara odaklanmanın bu dönemin en kritik yeniden yapılandırma süreçlerinden birini oluşturacağını bildirdi.

Ekren, ekonomi yönetiminin üzerinde duracağı bir başka hususun da, piyasalardaki aşırı dalgalanmalar olduğuna işaret ederek, ''piyasalarda aşığı dalgalanma ve oynaklık karşısında gerekli sistematik müdahaleler her zaman yapılacaktır'' diye konuştu.

Sorunlu sektörlerde ya da ülkelerde yangını söndürmeye yönelik genel politikalar yanında özel tedbirleri de birlikte düşünmek gerektiğini vurgulayan Ekren, burada önemli olan hususun, tıpatıp birbirine benzeyen uygulamaları, politikaları yapmak yerine farklı ama belirlenmiş amaçlara yönelik koordineli bir eylem setinin hayata geçirilmesi olduğunu söyledi.

Bu dönemde ulusal koordinasyon kadar küresel koordinasyonun da önemli olduğuna işaret eden Ekren, yeni dönemde küresel krizin çıktığı ülkelerdeki kurumlarla birlikte, uluslararası kuruluşlarla birlikte Türkiye'nin imkan ve kaynaklarını, ihtiyaçlarını dikkate alan bir süreçte birlikte olmayı planladıklarını ifade etti.

Bu ortamda gözüken tabloda herkesin kabul ettiği bir ''reform ajandasının'' henüz oluşmadığına dikkati çeken Ekren, bu konuda çalışmalar yapıldığını bildirdi.

Ekren, böyle bir ajanda oluşmuş olsa bile bunun uygulanma kabiliyeti ve yeterliliğinde kesinlikle bir politik destek ve politik istikrarın gerekli olacağını söyledi.

Bakan Ekren, Türkiye'de arzu edilen sonuçlara ulaşmak için makro ekonomik ve finansal istikrarın yanı sıra siyasi istikrarın son derece önemli olduğuna da dikkati çekti.

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler