Kurmay Albay tutuklandı

Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde yapılan aramalarda ele geçirilen belgelerde İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve Poyrazköy davası ile birleştirilen ’amirallere suikast’ davasının devamı niteliğinde evraklar bulunmuştu. Bu belgelere ilişkin özel yetkili savcı Salim Duran soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında bugün öğleden sonra kurmay albay ümit Metin, Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne getirildi.

Savcı Salim Duran tarafından sorgulanan albay tutuklama istemiyle nöbetçi 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Mahkeme, Metin’in tutuklanmasına karar verdi.

''Amirallere suikast girişimi'' iddialarına ilişkin daha önce dönemin savcısı Süleyman Pehlivan tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, 9'u tutuklu 19 sanık hakkında iddianame hazırlanmış ve İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame, aynı mahkemede görülen ''Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat'' davası ile birleştirilmişti.

Koramiral Sağdıç ve Türkşen'e müebbet istemi

Gölcük Donanma Komutanlığında ele geçirilen belgelere ilişkin hazırlanarak mahkemece kabul edilen iddianamede, ''Balyoz Planı'' davası kapsamında tutuklu yargılanan Genelkurmay Muhabere ve Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Başkanı Koramiral Kadir Sağdıç ile Ali Türkşen'in de aralarında bulunduğu 5 sanık hakkında ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 98 sayfalık iddianamede, tutuksuz sanıklar Kadir Sağdıç, Ali Türkşen, Halil Cura ve İsmail Bak'ın, ''cebir ve şiddet kullanarak TBMM'yi ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek'' ve ''cebir ve şiddet kullanarak yürütme organını ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek'' suçlarından ikişer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

Yine bu sanıkların, ''izinsiz tehlikeli madde bulundurmak'' ve ''6136 sayılı Kanuna muhalefet ekmek'' suçlarından 14 yıldan 30'ar yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenen iddianamede, hakkında yakalama emri çıkarılan sanıklardan Hüseyin Hançer'in de ''cebir ve şiddet kullanarak TBMM'yi ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek'' ve ''cebir ve şiddet kullanarak yürütme organını ortadan kaldırmaya, kısmen veya tamamen görevlerini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek'' suçlarından iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması öngörüldü.

Hançer'in ayrıca ''Ergenekon silahlı terör örgütüyle doğrudan bağlantılı olarak Kafes Operasyonu Eylem Planı'nı hayata geçirmek üzere faaliyet yürüten yasa dışı örgütlenmenin üyesi olmak'', ''izinsiz tehlikeli madde bulundurmak'' ve ''6136 sayılı Kanuna muhalefet etmek'' suçlarından 21,5 yıldan 45 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.

İddianamede, tutuklu sanık Kemalettin Yakar'ın ''Ergenekon silahlı terör örgütüne üye olmak'', ''suç işlemeye tahrik etmek'', ''kişisel verileri kaydetmek'' suçlarından 9 yıldan 27 yıla kadar hapsi istenirken, diğer tutuklu sanıklar Behçet Altıntaş, Mehmet Cem Çağlar ve Erdinç Yıldız'ın ise ''Ergenekon silahlı terör örgütüne yardım etmek'' suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapse mahkum edilmesi talep edildi.

Tutuksuz sanık Tanju Veli Aydın'ın da ''suç işlemeye tahrik'' ve ''kişisel verileri kaydetmek'' suçlarından 1 yıldan 8 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması öngörüldü.

Tensip zaptı

Savcı Hüseyin Aksoy tarafından hazırlanan iddianamenin kabulüne karar veren İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesince düzenlenen tensip zaptında ise savcılığın Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmata ilişkin görülen dava ile birleştirilme talebinin duruşmada değerlendirileceği belirtildi.

Sanıklara isnat edilen suçların mahiyeti, delil durumu, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların olması ve bunların halen devam ediyor bulunması nedeniyle Erdinç Yıldız, Behçet Altıntaş, Kemalettin Yakar ve Mehmet Cem Çağlar'ın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, sanıklardan Hüseyin Hançer hakkında da bulunduğu konum ile görev itibarıyla elde edilen deliller ve bunlara dayanak teşkil edebilecek işlemlerin araştırılması açısından delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme durumunda olması ve bu tehlikenin halen devam etmesi, isnat edilen suçların katalog suçlardan olması ve hakkında kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması gibi gerekçelerle yakalama emri çıkartılmasına hükmetti.

Sanık sayısının fazla olması ve dosya kapsamı dikkate alınarak duruşmaların 23 ve 26 Ağustos tarihlerinde yapılmasını kararlaştıran mahkeme heyeti, duruşmanın yapılacağı bu günlerde de adliye ve çevresinde bazı gösterilere ve taşkınlıklara karşı çok sıkı güvenlik önlemlerinin alınmasına karar verdi.

Mahkeme heyeti, duruşmaların sesli ve görüntülü kayıt altında yapılmasını karara bağladı.