Kürt sorunu 'Ortadoğu projeleri'yle çözülmez

ESP'den yapılan yazılı açıklamada AKP'nin 'Kürt' adıyla sunduğu açılımı, önce 'demokratik'e sonra da 'milli birlik' e çevirdiği, AKP'nin tekrar "milli birlik ve beraberlik", "vatanını milletiyle bölünmez birliği" gibi söylemlere döndüğü ifade edilerek "Hükümet'in 'açılım' sözlerinin boş ve rejimin tüm toplumu esir edecek tam bir kandırmaca hareketine dönüşmüştür. Üstelik bütün 'açılım' lafları ve hamleleri, CHP ve MHP'nin başını çektiği güruhun örgütlediği Kürt halkına karşı ırkçı şoven linçlerin eşliğinde yapılıyor" denildi.

Kürtçe'nin bir eğitim dili olması talebinin haklı görülmemesine tepki gösterilen açıklamada, "Eğitim dilinin neredeyse yarısının İngilizce yapıldığı Türkiye'de Kürtçe'nin Kürtlere yasaklanmasından daha çarpıcı bir gerçek olabilir mi? Kürtçeye karşı bu çifte standardın zora dayalı bir asimilasyon olduğu açık değil mi?" diye soruldu.

Açıklamada, taş atan çocuklarla ilgili düzenleme yapılacağı açıklanmasına rağmen bu suçtan ceza gören çocukların halen tecrit hükümlerine tabi cezaevlerinde tutulduğu ifade edilerek, "Oysa bu devletin kolluk kuvvetleri, Münevver Karabulut'un katilini ancak 170 gün sonra, masumiyet senaryosu tamamlandıktan sonra yakaladı ve onu 18 yaşın altında diye çocuk hapishanesine konuk etti. Bir katil bu devletin ve rejimin gözünde taş atan çocuklardan daha değerli. Niye? Çünkü onlar Kürt ve düzene aykırı bulunuyor" görüşüne yer verildi.

Açıklamada, Kürt sorununun çözümünün, operasyonların durması, Kürtçe üzerinde her türlü yasağın kalkması, Kürtlerin eşit ulusal haklara sahip olması, adil ve onurlu bir barışla mümkün olacağı belirtilerek "Bu, egemenlerin oyalama taktikleriyle, ABD emperyalizminin Ortadoğu projeleriyle mümkün olamaz. Çözüm, emekçilerin devreye girip Kürt kardeşine ve onun eşitlik, adalet, barış talebine sahip çıkmasıyla, yani emekçilerin çözümüyle mümkün olacaktır" denildi.