"Kürtçe Ajanda" bilirkişiye gönderiliyor

Diyarbakır Barosu'nca 2007 yılında hazırlanan Kürtçe ajanda nedeniyle haklarında ''görevi kötüye kullandıkları'' iddiasıyla dava açılan eski Baro Başkanı Sezgin Tanrıkulu ve avukat Nesip Yıldırım'ın yargılanmasına devam edildi.

Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuksuz yargılanan sanıklar Tanrıkulu ve Yıldırım hazır bulundu.

Toplam 29 avukatın savunduğu sanıklardan Tanrıkulu, yaptığı savunmada, ajanda da Türkçe ve Kürtçenin kullanılmasına baro yönetimi olarak karar verdiklerini belirterek, ''Acaba biz Kürtçe yerine İngilizce dilini kullansaydık ne olurdu? Zira orada da Türk alfabesinde olmayan harfler bulunmaktadır. Dolayısıyla bu ajanda yüzünden ayrımcılıkla suçlanmayı ve bu yöndeki mütalaayı bir hukukçu olarak kabul etmiyorum'' dedi.

Sanık avukatları, 6 sayfadan oluşan yazılı savunma ile basında yer alan haberleri mahkemeye sundu.

Mahkeme heyeti, ''ajandada Türkçe yazı dilinin karşılığı olarak kullanılan yazının hangi dilde ve Türkçe olarak yer alan kelime ve cümlelerin tam karşılığı olup olmadığı hususunda rapor hazırlanması'' için suça konu ajandanın Kürtçe bilen bir bilirkişiye gönderilmesine karar verdi.

Mahkeme ayrıca, Diyarbakır Barosu'ndan, baroya kayıtlı avukatlar tarafından başlatıldığı iddia edilen imza kampanyasının metni ve imzalayan kişileri gösterir belgenin istenmesini de kararlaştırdı.

3 yıl hapis istemi

Cumhuriyet Savcısı, bir önceki duruşmada mahkemeye sunduğu mütalaasında, sanıkların TCK'nın ''görevi kötüye kullanma'' suçunu içeren 257. maddesi uyarınca 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etmişti.

Mütalaada, kamu görevlilerinin kamu hizmetlerini kendi ana dillerini kullanarak yapabilecekleri konusunda, gerek ulusal mevzuatta, gerekse uluslararası anlaşmalarda hiçbir hükmün bulunmadığı belirtilmişti.